Adli Tip Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Ertuğrul Gök, IV. Uluslararası Tıp Hukuku Kongresinde "Adli Vakalarda Organ Nakli mi, Otopsi mi önceliklidir" konulu sözlü sunumda bulundu. Gök, adli tıp uzmanları ile koordineli bir şekilde önceliğin organ nakline verilmesinin tıbbi ve hukuki bir sakıncasının bulunmadığını söyledi.
ORGAN NAKLİ HAYAT VERİYOR
Gök, sunumunun özet bölümünde şu ifadelere yer verdi; "Zamanla gelişen teknolojiye bağlı olarak tıpta yeni tedavi yöntemleri geliştirilmiş, ilerlemeler kaydedilmiştir. Günümüzde yapılmakta olan tedavi yöntemlerinden biri de hiç kuşkusuz organ nakilleridir. Organ nakli, son dönem hastalığı olan kişiler için hayatta kalmayı sağlayan en önemli, bazen de tek olan tedavi seçeneğidir. Başka bir ifade ile organ nakli, alıcı için hastalık veya ölümden kurtulma anlamı taşımaktadır. Organ nakli için kaynaklar, ölü (kadavra) veya canlı vericilerdir. Kadavradan organ nakli, normal şartlarda yoğun bakım ünitesinde tedavi görürken ilgili uzman hekimler tarafından oybirliği ile beyin ölümü tespit edilmesinin akabinde ölenin akraba veya yakınları ile yapılan görüşmenin olumlu sonuçlanması ile gerçekleşir. Günümüzde en önemli sorun, organ bağışının kısıtlı olmasıdır. Ülkemizde beyin ölümlerindeki bağış oranı Avrupa ülkelerindekilerin çok altındadır. Bu nedenle nakledilen organ sayısı, organ bekleyenlerin sayısını karşılayamamaktadır. İhtiyacı karşılama adına ölü vericilerin sayısını artırmak gerekmektedir."
ÖLÜM VAKALARINDA OTOPSİ
" Beyin ölümü gerçekleşmiş bazı ölümler, harici etki ile meydana gelen ölümler olması nedeniyle doğal olmayan (zorlamalı) ölümler olarak adlandırılırlar ve adli vaka olarak değerlendirilirler. Bu ölüm vakalarının Cumhuriyet Başsavcılığına ihbar edilmesi zorunluluğu vardır ve akabinde adli otopsi veya sadece adli ölü muayenesi yapılması gereklidir" diyen Adli Tıp Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Ertuğrul Gök, sunumunda şunlara dikkat çekti;
NAKLİ İŞLEMLERDEKİ SÜREÇ
"Organ nakli için verici olan beyin ölümü olgularında, mekanik ventilasyona devam edilmektedir. Çünkü organlar alınmadan önce kadavra donör (verici) vücudunun canlı tutulması, organ naklinin başarısı- nı doğrudan etkilemektedir. Organ nakli, tıp, hukuk, etik gibi birçok disiplinin uğraş alanlarına girmektedir. Hukuk, organ nakli işlemlerinin uygulamaya geçiş koşullarını
belirleyen bir disiplin olarak organ nakli işlemlerinde süreç kontrolünü gerçekleştirmektedir. Tıbbın kendi alanındaki yenilikleri uygulamaya geçirebilmesi için hukukun çizeceği sınırlara gereksinimi vardır. Hekimler, organ nakli uygulamalarında hukuk ve etik çatışması yaşandığı durumda etik ilkeleri gerekçe göstererek hukuk dışı eylem gerçekleştirmeleri halinde bu durum onların cezai sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Günümüzde adli ölüm olgularında, adli otopsi ile organ naklinin hangisinin öncelikli olduğu halen tartışmalı konulardan biridir.
ENGEL BULUNMAMAKTADIR
Tıbbi açıdan organ nakline öncelik verilmesine bir engel bulunmamaktadır. Hukuki açıdan da, kanunda bu konuya ilişkin açık bir hüküm olmakla beraber, bu hükmün sadece kaza gibi hususlarla sınırlandırılmış olması, uygulamada tartışmalara yol açmaktadır. Bununla beraber, gerek zorunluluk hali ve gerekse kıyas yoluyla, yine önceliğin organ nakline verilebileceği
hukuken de ağırlık kazanan görüştür. Uygulamada da adli tıp uzmanları ile koordineli bir şekilde önceliğin organ nakline verilmesinin tıbbi ve hukuki bir sakınca oluşturmadığı düşünülmektedir."
Kaynak: Diyarbakır Söz