Toplum Sağlığı Merkezi Sağlık Eğitim Birimi görevlisi Hemşire Nevin Bülbül tarafından kursiyerlere verilen eğitimle, organ bağışının arttırılması hedefleniyor.
Bülbül, yaptığı açıklamada, bir insan hayattayken veya öldükten sonra organlarının bir kısmını hasta kişilerin kullanmasına izin vermesinin organ nakli, organ bağışı olduğunu söyledi.
Avrupa ile Türkiye’yi kıyasladıklarında organ bağışının daha çok canlı vericiden olduğunu ifade eden Bülbül, şunları söyledi:
ORGAN BAĞIŞI
"Yani kişinin akrabalarından birisine istekli olarak hayattayken organlarının bir kısmını verebiliyor. Bu konuda fedakar bir toplumuz. Avrupa'da ise daha çok kadavradan nakiller olmakta. Bu nakiller milyon başına nüfusla değerlendirilmekte. Avrupa'da milyon başına 25 kadavradan nakil dediğimiz insanlar hayatını kaybettikten sonra organlarının kullanımına izin veriyorlar. Türkiye’de ise oran 5,4. Burada şunu irdelemek lazım, insanlar hayattayken, canlıyken, organları kullanılabilecek durumdayken organ bağışında bulunuyor. Ülkemizde böbreğinin bir kısmını veya karaciğerini verebiliyor. Ama öldükten sonra o organları kullanamayacak ama yine de vermek istemiyor. Böyle bir tablo, ilginç bir tablo karşımıza çıkıyor."
İnsanları organ bağışının hayati öneminin olduğunu kaydeden Bülbül, "Etrafımızdaki insanlara organ bağışının önemini bu işin sizin de başınıza gelebileceği, bu nedenle o zaman sorun yaşamamak için toplumsal bir bilinçlenme ile organ bağışının arttırılması gerektiği inancındayım. Bunun için hastanemize her zaman başvurabilirler." şeklinde konuştu.
ÇATOM'da bir gün süren eğitimin ardından kursiyerlere katılımcı sertifikası verildi.
Kaynak: Diyarbakır Söz