Doğal natürel ürün kullanmaktan vazgeçmeyin diyen uzmanlar doğal pekmez konusunda da bilinmeyenler hakkında konuştu. Her sabah aç karnına bir kaşık doğal yollarla üretiliş pekmezin faydası saymakla bitmiyor. Peki ya doğal pekmez nasıl anlaşılır? Ülkede var olan Glikoz ile üretilen ürünlerin zararı yanısıra, doğal yollarla edinilmiş pekmezin kansızlığa bire bir olduğu açıklandı
Beslenme ve Diyet Uzmanı Merve Güler, kış aylarında daha çok üşümenin kansızlıktan kaynaklığını söyleyerek, bireylerin demir eksikliğine iyi gelen pekmez tüketimini artırmasını önerdi. Güler, ancak glikoz şurubu kullanılan pekmezlerin sağlık açısından risk taşıdığını söyledi.
Acıbadem Ankara Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Merve Güler, "Kansızlık çağımızın sorunu. Hem gebelikte hem de normal dönemde birey için büyük bir problem oluşturuyor. Birçok insanda kansızlık belirtileri var fakat kimse bunu fark etmiyor. Kansızlığın en büyük belirtisi halsizlik, üşüme, enerji düşüklüğü ve kulak çınlaması durumudur. Kansızlık sonucunda enerji düşmesiyle metabolizma yavaşlıyor ve kimi hastalarda kilo alımıyla da sonuçlanmaktadır” dedi. HAZIR PEKMEZDE GLİKOZ ŞURUBUNA DİKKAT Hazır pekmez tüketilmesini önerdiklerini fakat bunlarda da glikoz şurubu kullanan markalar olduğunu belirten Güler, “Hazır gıdaların çoğunda ürünün raf ömrünü uzatmak ve daha tatlı olmasına neden olması için Mısır şurubu (glikoz- früktoz şurubu) kullanılıyor. Tüketeceğimiz hazır gıdaların içindekiler kısmını okuyarak neler kullanıldığına dikkat etmeliyiz ve glikoz şurubu kullanılanlardan uzak durmalıyız. Fazla alınan früktoz insülin direncini yükseltiyor, karaciğer yağlanmasına sebep oluyor ve burada trigliserite çevrilerek vücudumuzda yağ olarak depolanıyor” ifadelerini kullandı. Sigara ve Alkol kullanımı, beslenme, stres, gastrit, iç kanama, ülser, genetik yapı gibi durumların kansızlığa neden olabileceğini vurgulayan Güler, “Pekmez demir bakımından çok zengindir. Günde iki yemek kaşığı yenilmeli. Fazla tüketimi tatlı krizlerine neden olmaktadır. Pekmez tüketimi sonucunda kansızlığın giderilmesi kişiye göre değişmektedir. Çünkü her vücutta emilimi farklıdır. Pekmez yedikten sonra hemen üzerine çay veya kahve içmeyin, bu demir emilimini azaltmaktadır” açıklamasında bulundu. Güler, demirin emilebilmesi için yanında C vitamininden zengin bir şeyle tüketilmesi gerektiğini ifade ederek, “Kalsiyum bakımından çok zengin olduğu için özellikle çocuklarda, gebelerde ve kalp rahatsızlığı olanlara da pekmezi öneriyoruz. Bir dilim (30 gr) peynirden 70 miligram kalsiyum alıyorken, bir yemek kaşığı (20 mg) pekmezden 100 miligram kalsiyum alırız. İştahsız olan kişiler ve gebeler eğer şeker ve böbrek hastalığı yok ise kahvaltılarda mutlaka iki yemek kaşığı pekmez yemeli” dedi. "BİRÇOK HASTALIĞA İYİ GELİYOR" Güler, “Kansızlığın en büyük belirtisi halsizlik ve üşüme durumudur. Kan şekerinin düşüklüğü ile birlikte el ve ayaklarda titremelerle karşılaşılır. Kansızlık kimi hastalarda kilo alımıyla da sonuçlanmaktadır. Pekmez kanı sulandırma özelliği olduğu için pıhtı atımını engeller. Kalp damar hastalıklarına ve doğru tüketildiği takdirde kanser hastalığına da iyi gelmektedir. İltihap söktürme özelliği olduğu için iltihaplanmalarda, bronşit hastalıklarında veya solunum yolu hastalıklarında inanılmaz bir etkisi vardır. Ayrıca balgam söktürme özelliği de vardır. Düzenli alınmasıyla birlikte bağışıklığı da kuvvetlendirir” ifadelerini kullandı.Pekmezlik üzümler, çiğneme, havan ve pres gibi çeşitli şekillerde sıkılır ve üzümlerin suları elde edilir. Ekşi olan bu şıra 50-60 derecede 10-15 dakika kaynatılıp içine pekmez toprağı eklenir. Beyaz renkli olan bu toprak üzümler daha ezilmeden işleme dahil edilmelidir. Bu işleme kestirme adı verilir. Toprak katma işlemiyle şıranın durulması, çökelti oluşturması ve üzümden gelen ekşiliğin alınması sağlanır. Toprak katılmayan pekmez ekşi ve bulanık görünümlü olur. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı 100 kg üzüm şırasına 1–5 kg pekmez toprağı katılmasını öngörmektedir. Pekmez kaynatılırken oluşan köpüklerin alınması berrak görünümlü pekmez elde etmeyi sağlar. Bu şekilde daha lezzetli bir pekmez elde edilmiş olur. Kestirilen şıra dinlendirme kaplarında en az 45-55 saat bekletilir. Bu dinlenme sırasında kabın dibine eklenen toprak ve üzüm şırasının içindeki belli parçacıkların oluşturduğu tortu çöker. Şıranın üstte kalan berrak kısmı tortudan ayrılır, tortu atılır. Ayrılan berrak şıra kaynatma kazanlarına aktarılır.
Pekmeze koyu rengini ve kıvamını veren işlem kaynatmadır. Kaynatma işlemi sırasında kestirilen şıranın içindeki şekerler karamelize olup kararır. Suyun kaynama süresince azalmasıyla karışım koyu bir kıvam alır. Pekmez kaynatılırken şıra bir seferde kaynatılarak pekmez haline gelmelidir. Şıra kaynatıldığında kaptaki eksilme yeni şıra ile doldurulmamalıdır. Bu pekmezin kalitesini bozar. Karışımın göz göz kaynaması ve pekmez kokusu yayması pekmezin kıvama geldiğinin göstergesidir. Kaynatma üstü açık geniş kaplarda yapıldığı gibi, vakumlu ortamda daha düşük ısılarda açık renkli pekmez üretilebilir.
Yapımı anlatılan bu ürün türüne "tatlı cıvık pekmez" denir. "Günbalı" denen pekmez türü şıranın geniş kaplarda, güneş altında suyunun uçurulmasıyla elde edilir.
"Katı pekmez" tatlı cıvık pekmeze maya katılarak, hava emdirilip ağartılmış pekmezdir. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı 25 kg pekmez için 5 yumurta akı, 500 g pudra şekeri ve 500 g eski pekmezden oluşan bir maya önermiştir. Maya eklenip sürekli karıştırılan pekmez bir gün bekletilir, ertesi gün tekrar iyice karıştırılır ve paketlenir
Pekmezin besin değerleri, yapıldığı meyveye göre değişkenlik göstermekle birlikte, karbonhidrat içeriği dolayısıyla (1,276kJ / 305 kcal) iyi bir enerji kaynağıdır. B1, B2 vitaminleri ve çeşitli mineral maddeler içerdiğinden iyi bir besin, faydalı bir ilaç olarak bilinir. İçermiş olduğu %80'e yakın karbonhidratın tümünün glikoz ve fruktoz halinde olması sindirim sisteminde parçalanmaya gerek kalmadan kolayca kana geçmesini sağlar.
Pekmez, yüksek şeker içeriği nedeniyle iyi bir karbonhidrat ve enerji kaynağıdır. Ayrıca, mineralleri yoğun olarak içermektedir. Pekmez özellikle günlük kalsiyum, potasyum vemagnezyum gereksiniminin büyük bir kısmını karşılamaktadır. Mineral miktarının fazla ve emilim oranlarının yüksek olması nedeniyle hamile ve emziklilerin, veremli hastaların, iyileşme dönemindeki kişilerin beslenmesinde yer alması önerilmektedir.
Pekmezin çok iyi kaynak olduğu besin öğelerinden biri de kromdur. Dokuların krom içeriği hamilelikte, malnütrisyonda ve yaşla büyük ölçüde azalmaktadır. Krom, glikoz toleransa faktörünün yapısında bulunur ve insülin kullanımı ile glikoz metabolizmasını etkiler. Rafinasyon işlemi sonucunda gıdalardaki krom miktarının büyük ölçüde azaldığı göz önüne alınırsa pekmezdeki kromun önemi daha da belirginleşmektedir.
Araştırmalar pekmezin thiamin, riboflavin açısından baldan daha zengin olduğunu ortaya koymaktadır.
Kaynak: Diyarbakır Söz