Beslenme ve Diyet Uzmanı Diyetisyen Hilal Mercan Kurban Bayramına sayılı günler kala kesilecek kurbanlıkların tüketilmesi konusunda çeşitli açıklamalarda bulundu. Kurban bayramı beslenme düzeninin oldukça değiştiği bir dönem olduğunu dile getiren Diyetisyen Hilal Mercan, Bayram ziyaretleri ve bayram telaşı beraberinde öğün atlama, ardından üst üste yemek yemeye neden olduğunu söyledi. Kurban bayramında en önemli değişikliğin ise kırmızı etteki tüketimin artışı olduğunu da vurgulayan Diyetisyen Mercan, bu noktada ise uygun kesim yöntemleri, saklama koşulları ve tüketim sırasındaki miktarlar önem kazandığını dile getirdi.
“Kesildikten sonra et ölüm sertliğine bağlı olarak sert ve lezzetsizdir”
Diyetisyen Mercan yaptığı açıklamada “Kurbanlığı satın almadan önce veteriner kontrolünden geçtiğinden emin olmanız gerekir. Bu sizin ve ailenizin sağlığını korumak için oldukça önemlidir. Kurbanın uygun kesilmesinin yanı sıra kişisel hijyen kurallarına uyulması da aynı şekilde sağlık açısından önem taşımaktadır. Etler kesildikten sonra hemen tüketilmemelidir. Çünkü kesildikten sonra et ölüm sertliğine bağlı olarak sert ve lezzetsizdir. Bu da sindirim güçlüğüne neden olur. Özellikle mide- bağırsak rahatsızlığı olan kişiler bu konuda daha da özen göstermelidir. Etin tüketilmesi için beklenmesi gereken en az süre 24 saattir. Etlerin hepsi hemen tüketilemeyeceği için saklama koşulları da çok önemlidir. Etler büyük parça olarak değil, birer pişirimlik olarak az miktarlarda buzdolabı poşetlerine konularak buzluk ya da derin dondurucuda saklanmalıdır. Etler kolaylıkla mikroorganizmaların üreyebildiği, bozulmaya müsait besin gurubudur. Bu nedenle dondurulmuş etler çözdürüldükten hemen sonra pişirilmeli, kesinlikle tekrardan dondurulmamalıdır. Çözdürülme yöntemi olarak buzdolabının alt kısmını kullanmak gerekir. Oda sıcaklığında bekletme, kalorifer üstüne koyma vb. uygulamalar insan sağlığı açısından sakıncalıdır” dedi.
“Uygun pişirme yöntemlerine dikkat etmek gerekir”
Günlük hayatta tüketilen hayvansal kaynaklı proteinin büyük bir kısmının etler oluşturduğunu da söyleyen Mercan, “Bu nedenle, bu dönemde tüketilen etin miktarının artışına bağlı sorunlar yaşamamak adına tüketilen etin, hayvanın hangi kısmı olduğuna ve uygun pişirme yöntemlerine dikkat etmek gerekir. Etin yağlı kısımlarının sıyrılması, sakatatların tüketilmemesi gerekir. Pişirme sırasında kuyruk yağı, tereyağ kullanılmamalıdır. Hatta etlerin kendi yağında pişirilmesi en uygunudur. Bu sayede kolesterol ve yağ alımımız azalmış olacaktır. Bu konuda özellikle kalp-damar hastalığı olan kişiler dikkat etmelidir. Etler çok yüksek ısıda pişirilmemelidir. Yüksek ısıda pişirilen etlerin dış kısmında su kaybı çok olur bu da beraberinde besin öğeleri kaybını getirir. Pişirme yöntemi olarak haşlama, ızgara yöntemi kullanılmalı, kızartmadan kesinlikle uzak durulmalıdır. Besin çeşitliliğini arttırmak adına etler sebzelerle pişirilebilir. Ya da beraberinde bol miktarda yeşillik tüketilebilir. Yeşil yapraklı sebzelerin içinde yüksek miktarda bulunan C vitamini, etin içinde bulunan demirin emilimini arttırır. Bu dönemde ayrıca ziyaretler sebebiyle şerbetli tatlı tüketimi de artış göstermektedir. Şerbetli tatlılardan uzak durarak ya da günlük 1 porsiyon ile sınırlandırarak günlük fazla kalori alımımızı azaltmış oluruz” diye konuştu.
Beslenme düzenindeki geçici değişikliklere karşı bu dönemde tedbirler almak gerektiğini dile getiren Beslenme ve Diyet Uzmanı Hilal Mercan, “Böylece sindirim bozukluğu, mide ağrısı, kabızlık reflü gibi sindirim bozukluklarının önüne geçmiş oluruz. Sağlıklı ve mutlu bayramlar” diyerek açıklamasını noktaladı.
Kaynak: Diyarbakır Söz