Çin’in Wuhan kentinde çıkarak tüm dünyayı esir alan korona virüsle ilgili Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Direktörü Dr. Hans Kluge, Avrupa’da deyim yerindeyse adeta kıyım yapan korona virüs salgını ile ilgili bir açıklama yaparak, kutlama için henüz erken olduğunu ve şu anda ikinci dalga için hazırlık yapılmasının gerekliliğinin altını çizdi.
Son günlerde özellikle Avrupa’da korona virüs vaka sayısındaki düşüşün salgının kısa zamanda biteceği anlamına gelmediğini belirten Kluge, virüs salgını kısıtlamalarını kaldırmaya veya gevşetmeye başlayan ülkelerin aceleci davranmamaları gerektiğini belirtti.
Son haftalardaki vaka ve ölüm oranlarındaki düşüşe rağmen İngiltere’nin ve diğer Avrupa ülkelerinin dikkatli olması gerektiğini söyleyen Kluge, “İkinci dalga konusunda endişeliyim. Singapur ve Japonya bunun kutlama zamanı değil, hazırlık zamanı olduğunu erken aşamada fark etti” dedi.
Kluge perşembe günü gerçekleşen basın toplantısında yaptığı açıklamada, şu ifadeleri kullandı;
*Şu an bir yol ayrımındayız. Hangi yolu izleyeceğimizi eylemlerimiz ve bireysel davranışlarımız belirleyecek. Acil durumun beraberinde getirdiği yorgunluk hissi, bu virüse karşı edindiğimiz değerli kazanımları tehlikeye sokuyor.
*Yetkililere güvensizlik uyandıran haberler ve komplocu düşünce, fiziksel mesafe karşıtı hareketleri körüklüyor, diğer insanlar da aşırı ihtiyatlı davranıyor.
*Bugünkü davranışlarımız salgın için rotayı belirleyecek. Hükümetlerin kısıtlamaları kaldırmasıyla birlikte sizler, halk artık ana aktörlersiniz.
DSÖ Avrupa Bölgesi Direktörü Dr. Kluge, ülkeleri salgının yavaşlatılmasıyla elde edilen zamanı halk sağlığı sistemlerini güçlendirmek için kullanmaya çağırdı.
TARİHTEKİ SALGINLARDA NASIL OLMUŞTU?
1918 yılının Mart ayında başlayan İspanyol Gribi salgınının da ilk altı ay içinde ciddiyetinin tam anlaşılamamasına ve dünyada hemen her ülkeyi etkisi altına almasına rağmen, Ağustos ayında başlayan tedbirlerle Aralık ayında ancak kontrol altına alınabildiğini gösteriyor.
Ancak, önemli olan şu ki, önlemleri zamansız gevşeten ülkelerde virüs bir daha yayılarak binlerce insanın ölümüne sebep oluyor ve 1920 yılına kadar da devam ediyor.
NASIL BAŞLADI?
İspanyol Gribi adıyla anılmasına rağmen tarihte kayıt altına alınmış ilk vaka, 1918 yılı 4 Mart günü ABD'de Kansas'da oluyor.
Fuston kampında aşçı Albert Gitchel ateş, baş ağrısı ve öksürük şikayetiyle revire çıkıyor.
Takip eden üç hafta içinde bu kamptaki 1.100 asker hastaneye kaldırılıyor ve daha binlercesi hastalığı ayakta geçiriyor.
Hastalık Avrupa'da Birinci Dünya Savaşı muharebelerinin devam ettiği Fransa, İngiltere, İtalya ve savaşa girmese de İspanya'da hızla yayılıyor.
1918 ilkbaharında Fransız birliklerinin dörtte üçü, İngiliz askerlerinin yarıdan fazlası grip geçiriyor. Mayıs ayında grip Kuzey Afrika'da, daha sonra Hindistan'ın Bombay kentinde görülüyor, Haziran ayında Çin, Temmuz'da Avustralya'daki ilk vakalar bildiriliyor.
Fakat ilk dalga diye nitelenen bu dönemde hastalığın belirtileri hafif ve süresi kısa olduğu gibi öldürücülük oranı da normal mevsim griplerinden çok farklı değil. Belki de bu yüzden hiç bir ülkede ciddi önlemler alınmıyor.
Ne var ki Ağustos ayına gelindiğinde İspanyol Gribi ölümcül bir ikinci dalga olarak yeniden şahlanıyor, ABD, Avrupa ve Afrika limanları ve daha sonra Avrupa içindeki askeri hareketlilikler üzerinden yeniden yayılıyor.
Kaynak: AJANSLAR