Elçin, "TÜBA Kök Hücre Araştırmaları ve Biyoetik Sempozyumu Raporu"na ilişkin açıklamalarda bulundu.
Türkiye'de, bugüne kadar kök hücre alanında üniversite, kurum ve kuruluşların çok sayıda sempozyum, kongre ve çalıştay düzenlediklerini anlatan Elçin, ancak konunun yeterince kapsamlı ve disiplinli şekilde ele alınmadığını söyledi.
TÜBA Kök Hücre Araştırmaları ve Biyoetik Sempozyumu'nda doğrudan ilgili tıp branşların yanında hücre biyolojisi, moleküler biyoloji, genetik, biyokimya, biyomühendislik, üretim sektörü, eczacılık, hukuk, tıp etiği, patentleme gibi konulardaki uzmanların ve Sağlık Bakanlığı temsilcilerinin de yer aldığına dikkati çeken Elçin, kök hücre araştırmaları ve biyoetik konusunda ilk defa böyle bir rapor hazırlandığının altını çizdi.
Elçin, bilimsel geçerliliği kanıtlanmamış ve aşamaları tamamlamamış araştırmaların uygulamaya geçirilmemesi, bilimsel zemindeki yenilikçi yaklaşımların, tıbbi seçeneği kalmamış çaresiz hastalarda tedavi denemeleri olarak değerlendirilmesi arasındaki hassas dengenin sağlanması gerektiğini vurguladı.
- "Türkiye'ye özgü yasal düzenlemeler gerekiyor"
Kök hücre uygulamalarının, ihtisas merkezlerinde deneyimli ekiplerce gerçekleştirilmesi, özenli klinik takiplerinin yapılması ve sonuçlarının bilim camiasında paylaşılmasının önemine işaret eden Elçin, "Toplumumuzda kök hücre ve yenileyici tıp alanındaki kavramların çoğunlukla karıştırılması veya yanlış bilinmesi, kök hücre tiplerinin, özelliklerinin ve etkinliklerinin toptancı bir zihniyetle ele alınması, farklı hastalıklarda kök hücrelerin aynı başarı ve etkinlikte oldukları gibi yanlış bir algının bulunması, kök hücrelere mucizevi bir rol biçilmesi gibi çeşitli problemlerle karşılaşıyoruz. Bu nedenle kök hücre ve hücresel tedavi haberlerinin, yazılı ve görsel medyada verilme şekli ve yöntemlerine dikkat edilmeli. Topluma ve medya paydaşlarına, kök hücre ve yenileyici tıp konusunda eğitim verilmesi çok iyi olur." diye konuştu.
Elçin, dünya ölçeğinde çeşitli bilim ve meslek kuruluşlarının, kök hücre ve biyoetik konusunda yönlendirici veya tavsiye edici nitelikte rehberleri bulunduğunu, bilimsel gelişmeler ve ortak biyoetik ilkeler çerçevesinde bu kaynaklardan faydalanıldığını kaydetti.
Kök hücre ile ilgili araştırma ve faaliyetler kapsamındaki yasal düzenlemelere ilişkin Türkiye'ye özgü bir standart rehbere ihtiyaç duyulduğunu ifade eden Elçin, bu sebeple bilimsel gelişmeler ışığında sürekli yenilenen bir rehberin ilgili tüm disiplinlerden uzmanların katılımıyla hazırlanması gereğinin raporda yer aldığını söyledi.
Elçin, raporun tüm üniversitelere, hastanelere, Sağlık Bakanlığının ilgili birimlerine ve konuyla ilgili tüm kamu kurum ve kuruluşlarına gönderileceğine değinerek, çalışmanın alanın paydaşlarının yanında medya ve vatandaşların da başvurabileceği bir nitelikte olduğunu dile getirdi.
Kaynak: Diyarbakır Söz