54 yaşındaki Şadiye Boyun, 28 Aralık 2021 tarihinde Pursaklar ilçesinde, özel hastanede bir kadın hastalığı nedeni ile ameliyat oldu. Ameliyattan 8 ay sonra karın ağrısı şikayeti görülen Boyun, ambulans ile Pursaklar Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Burada çekilen röntgende Boyun'un ince bağırsağına takılı 12 santim boyunda makas olduğu görüldü.
İddiaya göre, Ankara’da ameliyatın gerçekleştirdiği özel hastaneye haber verildi. Özel hastaneden görevliler geldi. Görevliler tarafından tekrar özel hastaneye götürülen Boyun’un röntgeni çekildi. Bunun üzerine oğlu Fatih Boyun, durumdan şüphelenerek e-Nabız uygulamasından röntgen sonuçlarına baktı ve annesini Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk ettirdi. Şadiye Boyun'un karnındaki makas ameliyatla alındı. Boyun, avukatı aracığıyla, ameliyatı gerçekleştiren doktor ve hastane hakkında suç duyurusunda bulundu.
'CEBİNDE MAKAS MI VAR?' DİYE SORDULAR'
Şadiye Boyun, yapılan hata nedeniyle büyük mağduriyet yaşadığını söyledi. Ameliyat olduktan yaklaşık bir ay sonra doktorların kontrol amaçlı kendisine gün verdiğini söyleyen Boyun, iyileşmeyi beklerken rahatsızlandığını belirterek, şunları anlattı:
"Geçen yılı 5 Ağustos'ta sancılandım, ambulansı aradım. Ambulans beni Pursaklar Devlet Hastanesi'ne götürdü. Benden direkt röntgen istediler. Bana oradaki röntgeni çeken görevli, 'Teyze senin cebinde makas mı var?' diye sordu. Ben de 'Oğlum ne makası, bende makas filan yok' dedim. Üzerimi kontrol etti ve 'Sende makas var' dedi. Beni direkt gözetim odasına götürdüler. Benden röntgeni isteyen doktor da oraya geldi ancak bana makas olduğunu söylemedi. Bana ameliyat olduğum hastaneyi ve doktorun adını sordu. Sonra bana gelip, 'Seni almaya gelecekler diğer hastaneden, gider misin?' diye sordu. Ben de o olayın şoku ile gittim."
'ÖZÜR BİLE DİLEMEDİLER'
Özel hastanede tekrar muayene edildiğini söyleyen Şadiye Boyun, şöyle devam etti:
"Ben de, 'Neyim var' diye sordum. Bana ameliyat yerimin ödem ve apse yaptığını söylediler. Ben de içimde ödem değil makas olduğunu söyledim. 'Niye makası saklıyorsunuz' diye sordum. Beni hemen odaya götürdüler. Sonra oğlum müdahale etti. Oğlum da yalan söylediklerini anlayınca benim röntgen sonuçlarımı istemiş. Sonuçları ona da vermemişler. Sonra oğlum da ambulans çağırdı. Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne gittim. Orada o gece ameliyata alındım. Ameliyat güzel geçti ama üç gün sonra tekrar sorunlar başladı. Ben kalp hastası olduğum için verilen narkozlar bende yan etki yapmış. Bir hafta sonra ben tekrar ameliyat oldum. 8 ay içinde 3 kere, 25 gün içinde ise iki kere ameliyat oldum. Sorunlarım bitmiş değil, yine doktora gidiyorum. Ama bana bir kere özel hastane tarafından dönüş yapıp, 'Geçmiş olsun, biz bu hatayı yaptık. Özür dileriz' bile demediler. Bana yapılan başkasına yapılmasın. Ben bu işi sonuna kadar götüreceğim."
'ÜZGÜNÜM, OLMUŞ ÖYLE BİR ŞEY'
Fatih Boyun ise yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Pursaklar Devlet Hastanesi'ndeki doktor, anneme açıklama yapmamakla beraber diğer hastanenin doktorunu arayıp, 'ilgilenin' demiş. Onlar da özel araç yollayarak kendi hastanelerine götürmüşler. Kendi hastanelerinde annemi röntgen çekmek için aşağı indirdikleri sırada ben geldim. Başhekim de oradaydı. Ben başhekime, 'Hocam durum nedir? diye sordum. Başhekim ameliyattan dolayı bir kan birikmesi olduğunu söyledi ve 'Biz bunu boşaltacağız' dedi. Ben bu durumdan şüphelendim ve röntgen sonucunu görmek istedim. Beni sekreterliğe gönderdi, sekreterlik ise 12 saate kadar röntgen sonucunun çıkacağını söyledi. Ben de e- Nabız'dan Pursaklar Devlet Hastanesi'nde çekilen röntgen sonucuna baktım ve o arada makası gördüm.
Ben orada konuşurken annemi odaya çıkardılar, ameliyata hazırlıyorlardı. Durumu fark edince ben doktorları çıkardım odadan ve annemin üzerini giydirip hastaneden uzaklaştım. Ben sosyal medyadan ameliyatı yapan doktora ulaştım. Röntgen sonucunu gönderdim ve '8 ay önce yaptığınız ameliyat' dedim ve başka hiçbir şey yazmadım. Doktor, 'Üzgünüm, olmuş böyle bir şey' dedi. Sonradan doktor biraz kendini haklı çıkarmaya çalıştı. 'Biz sadece ameliyatı yaparız, sayımı hemşireler yapar' dedi. Ama sonuçta yapılmamış bir şey var ortalıkta, malzemeler sayılmamış. Doktor imza atmış. Bu benim problemim değil. Şu an davamızı açtık, dava gününü bekliyoruz. Adalete güveniyoruz."
Kaynak: Diyarbakır Söz