Gümüş, kanserin tüm dünyada ciddi şekilde halk sağlığını etkilediğini, Türkiye'de nüfus genç olduğu için batıya göre daha az görüldüğünü söyledi.
Kanserin yaşlılarda daha çok görüldüğü için "yaşlılık hastalığı" olarak da bilindiğini aktaran Gümüş, nüfusu giderek yaşlanan Türkiye için de bekleyen bir tehlike olduğunu vurguladı.
Gümüş, kanserlerin erkeklerde akciğer, prostat ve kalın bağırsak, kadınlarda meme kanseri, akciğer ve kalın bağırsak şeklinde sıralandığını ifade etti.
- "Türkiye'de akciğer, ABD'de de prostat birinci"
Batıdan farklı olarak Türkiye'de erkeklerde akciğer kanserinin birinci sırada yer aldığına işaret eden Gümüş, "Türkiye'de akciğer, ABD'de de prostat birinci sırada. Bu da sigarayla mücadelenin önemini ortaya koyuyor. Sigara ve alkolle mücadele çok önemli. Sigarayla mücadele için ulusal mücadele başlatıldı ama kontrolünde bazen yetersizlik olabiliyor. Cam koyup, açıp kapatarak içilebiliyor. Buraların kontrolünü iyi yapmak gerekiyor." diye konuştu.
Sigaranın pasif içiciler için de çok tehlikeli olduğuna değinen Gümüş, insanların kendi sağlıklarını korumak için mücadeleci olması gerektiğini dile getirdi.
"Sigara ve alkolden uzak durarak, obezetiyle mücadele edip dengeli beslenip, spor yaptığımızda kanserin üçte birini engellemiş oluyoruz." diyen Gümüş, şöyle konuştu:
"Kanserle mücadelede teknolojik bağımlılık da önemli. Ailelerin, yenidoğan çocuklarına cep telefonu vererek, 'Ne güzel, çok zeki çocuk. Bir yaşında telefonu açıp kapayabiliyor' diye başlayan süreç, daha sonra onların bilgisayarın başından kalkmayan tam bir teknoloji bağımlısı olmasına neden oluyor. Bilgisayarın başından kalmayan, beslenmeleri bozulmuş obez çocuklar da kanser hastası oluyor. Böylece, teknoloji bağımlılığı kansere sürükleyebiliyor. Kanserle mücadele doğumla başlayan bir süreç. Size verilen vücudu iyi şekilde kullanırsanız kansere maruz kalmanız az olacaktır."
Erken tanı ve gerekli tarama yöntemlerini yaptırarak kanserin önlenebileceğini belirten Gümüş, onkolojide tedavide de güzel gelişmelerin olduğunu aktardı.
Sigara, alkol ve tarım ilaçlarına dikkat edilmesini isteyen Gümüş, egzoz dumanlarının da kanserde risk olduğunu dile getirdi.
Şehir yaşamında egzoz gazlarına maruz kalındığını anlatan Gümüş, "Türkiye'de egzoz gazlarıyla ilgili tedbirler var. Kurşunsuz benzin, dizellerin elektrikliye dönüştürülmesi gibi projeler var. Eskiden halkın yüzde 15'i köylerde yaşıyordu. Şehirlere toplandık. Biraz bunu geriye döndürmemiz gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: Diyarbakır Söz