Özellikle de bayanlar arasında yaygınlaşan meme kanserinde önemli olan erken tanı olduğunu uzmanlar açıklarken, meme kanseri ve öncesinde bayanların yıllık mamagrofilerini yaptırması gerekliliği konusunda da uyarılarda bulundu. Meme kanseri farkedilmediği takdirde diğer organlara da zarar veriyor. Peki meme kanseri ve kanser türleri için kanserden koruyucu besinler hangileri detaylar haberimizde
Uzm. Dyt. Nilay Keçeci “4 Şubat Dünya Kanser Günü” öncesinde kanserden koruyan ve yaşam kalitesini artıran besinler hakkında bilgi verdi. “Soya fasulyesi anti kanser etkisi sağlıyor” Birçok hastalıkta olduğu gibi kanserden korunmak için de doğru besinlerle sağlıklı ve dengeli beslenmek önemli bir rol oynuyor. Anti kanser besinlerin başında da soya sütü ya da soya filizi olarak da tüketebilen soya fasulyesi gelmektedir. Özellikle östrojen hormonuna olan etkisiyle mesane kanserini önlediğine dair pek çok çalışma vardır. Japonya’da yapılan bir çalışma, yüksek soya bazlı protein tüketen erkeklerin mide kanserine yakalanma riskinin daha düşük olduğunu farklı araştırmalarda belirtilmiştir. Ancak meme kanseri olan bireylerin de, östrojen etkisi nedeni ile kaçınılması gereken bir besin olduğu da unutulmamalıdır. “Üzüm sağlıklı hücreleri korur” Kanser hücrelerinin toksik etkisini bloke ederek büyümelerini engelleyen üzüm, sağlıklı hücrelerin de korunmasına yardımcı olmaktadır. Birçok çalışma ile üzüm çekirdeğinin çeşitli kanser türlerine karşı koruyucu etkisi olduğu kanıtlanmıştır. Üzüm, deri ve meme kanseri riskini azaltmada da faydalı olabilmektedir. “Yeşilçay ile kansere savaş açın” Polifenol içeren yeşil çay özellikle kansere karşı koruyucu etkisi ile karşımıza çıkmaktadır. Yeşil çayın mide ve bağırsak kanserine karşı olumlu etkisi olduğu bilinmektedir. Kanser büyümelerinin yavaşlaması ve benzeri yayılımların önlenmesinde oldukça etkili olduğunu gösteren çalışmalar da mevcuttur. “Çiğ brokolinin tadı acı olsa da koruyucudur” Brokoli çiğ yendiğinde acı bir tat verse de bu acı tadın kansere karşı koruyucu etkisi bulunmaktadır. Kolon ve prostat kanseri riskini azaltma ve kanserden korunma konusunda etkilidir. “Omega 3 içeren ceviz ve balık” Somon, uskumru, sardalya gibi balıklar ve cevizde bulunan omega 3, göz ve beyin hücrelerinin korunmasında etkili olan bir besindir. Birçok çalışma meme, prostat ve bağırsak kanserlerinde koruyucu etki gösterdiğini kanıtlamaktadır. “Soğan ve sarımsağın mucizevi etkisi” Soğan, içeriğinde bulunan “organosülfür” ile birçok kanser türüne karşı koruyucu etki göstermektedir. Soğan kadar sarımsak da etkili olan bir diğer besindir. İçerdiği A ve C vitaminleri ve az miktarda içerdiği kalsiyum, potasyum, kükürt ve çinko gibi mineraller ile sarımsak; yapılan çalışmalarda deri, kolon, akciğer kanseri ve lösemiye karşı koruyucu etki gösterdiği gözlemlenmiştir. “Günde 2 mandalinanın koruyucu etkisi” C vitamini içeriği yüksek olan mandalina antioksidan etkisi ile kansere karşı koruyucu bir besindir. Günde 2 tane tüketilen mandalinanın kanseri önleyici etkileri olduğu bilinmektedir. “Limon doğallığı ile koruyucu” Kabuğu ince soyulup tüketildiğinde yüksek antioksidan içeren limon, kansere karşı koruyucu etkisi olan besinlerdendir. Özellikle karaciğer, akciğer, mide ve deri kanserinde koruyucu etki gösterirken meme ve pankreas kanserleri tedavi süreçlerinde beslenme planında yer alabilmektedir. “Brüksel lahanası kolon kanseri için etkili” Yüksek lif içeren brüksel lahanası; başta kolon kanseri olmak üzere karaciğer ve akciğer kanseri gibi pek çok kanser türüne karşı koruyucu rol oynamaktadır. Doku kültürlerinde tümör büyümesini önlemesi yönünde de olumlu etkileri olan araştırmalar mevcuttur. “Deri kanserleri için keten tohumu” Meme kanseri olan hastalarda tüketilmesi istenmeyen keten tohumu için pek çok çalışma, deri kanseri ve benzeri kanser türlerinde yayılımı önleme ve koruyucu etkisini vurgulamaktadır.Washington Üniversitesi'nden bilim adamları, meme kanserinin yayılma hızını yavaşlatmaya yönelik aşının etkili olduğunu belirtti.
Sonuçları "Clinical Cancer Research" dergisinde yayımlanan araştırmada, 1. aşamadaki deneylerde aşının yan etkilerinin orta düzeyde olduğu bildirildi.
Aşının, bağışıklık sistemindeki akyuvarların meme kanseriyle bağlantılı mammaglobin-A (MAM-A) proteinini barındıran hücreleri yok etmek için harekete geçmesini sağladığını belirten bilim adamları, sağlıklı meme dokusundaki rolü net bilinmese de bu proteinin seviyesinin meme kanserlerinin yüzde 40-80'inde yüksek olduğunu hatırlattı.
Bilim adamları, tümörün başka dokulara ve organlara yayıldığı ve MAM-A proteinini barındıran 14 hastaya aşı yapıldığını, 8 hastada grip belirtileri, aşının yapıldığı yerde şişlik ya da ağrı gibi hafif ve orta düzeyde yan etkilere rastlandığını açıkladı.
Aşının, kemoterapi nedeniyle bağışıklık sistemi zayıflasa da hastalarda bir yıl boyunca kanserin yayılmasını durdurduğu vurgulandı.
Araştırmaya imza atanlardan William E. Gillanders, katılımcı sayısının azlığına rağmen sonuçların umut verici olduğunu ifade etti. Gillanders, hastaların bağışıklık sistemi zayıf olsa da aşının etkinliğinin saptandığını, bir sonraki aşamada etkinin daha iyi belirlenmesi amacıyla yeni teşhis konulan hastalarda bunun deneneceğini belirtti.
Kaynak: Diyarbakır Söz