Prof. Dr. Aylı, kanser tedavilerinin vazgeçilmez tamamlayıcısı olan kan ve kan ürünleri kullanımının kemoterapi ve kemik iliği nakli tedavileriyle arttığını söyledi.
Yaşam süreleri uzayan ve yaşlanan toplumlarda kan bağışında bulunan gönüllü verici sayısı azalırken, bu yaşlı bireylerde de kan ihtiyacının artığına işaret eden Aylı, diğer yandan artan iyi tıbbi bakım koşullarının düzenli kan nakli ile yaşayan bir dizi kronik hastanın yaşam sürelerinin uzamasını sağladığını, artan cerrahi uygulamaların da gereksinim duyulan kan oranlarını artırdığını anlattı.
Prof. Dr. Meltem Aylı, ancak tek kaynağı insan olan kanın elde edilme oranlarının, kullanım oranlarındaki artış ile paralel şekilde artmadığını vurgulayarak, şu bilgileri verdi:
"Tüm dünyada yapay kan çalışmaları çok ilgi çeken bir bilimsel çalışma alanı olsa da henüz tamamlanmış ve kanın yerini tutacak bir ürün maalesef geliştirilemedi. Oysaki sağlıklı erişkin yaş grubundaki bireylerin 2 ayda bir kez kan bağışçısı olmalarının kendi fiziksel sağlıkları için hiçbir olumsuz etki yaratmadığı çok uzun yıllardır biliniyor. Ayrıca düzenli kan bağışçısı olanlarda stres katsayılarında azalma, kendini daha iyi hissetme, olumsuz duygularında azalma, kendine güvenme ve kendini güvende hissetme duygularında artma ve kendilerini yalnız hissetme duygularında ciddi oranlarda azalma olduğu saptanmış. Bir ünite kan bağışlayan bir gönüllünün 3 kişiye can vereceği duygusu ise bu kişinin elde edeceği en büyük kişisel kazanımı olmaktadır."
SAĞLIKLI ERKEKLER 3, KADINLAR İSE 4 AYDA BİR KAN BAĞIŞI YAPABİLİRLER
Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Meltem Aylı, kan bağışçısı olmak için başvuran kişilerin "mini bir sağlık taraması" imkanı elde ettiklerini vurgulayarak, "Bağışçıların tam kan sayımları, Hepatit B, C, AIDS ve sifiliz testleri de ücretsiz olarak yapılmakta, bu test sonuçlarında bir sorun var ise hastanelerin ilgili bölümlerine yönlendirilmektedir." diye konuştu.
Aylı, kan bağışı işlemi esnasında tek kullanımlık steril malzemelerin kullanıldığını ve bu bireylere hiçbir şekilde hastalık bulaşma riskinin olmadığını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"18-65 yaş aralığında olan ve bazı koşulları sağladığı saptanan sağlıklı erkekler her 3 ayda bir, kadınlar ise 4 ayda bir düzenli kan bağışında bulunabilirler. Bu gönüllü vericilerden bir seferde alınan kan miktarı yaklaşık 400-450 militre civarındadır ve vücuttan eksilen bu miktar sağlıklı bir bireyin kemik iliği tarafından süratle tekrar üretilmektedir."
Kaynak: Diyarbakır Söz