Prof. Dr. Ali Metin Esen, özellikle büyük şehirlerde yaşayanların çok stresli, kaygılı, hareketsiz ve beslenmesine hiç dikkat etmediğini belirterek, kalp ve damar hastalıklarına bağlı ölümlerin daha genç yaşlarda görülmeye başladığını söyledi.
“SPOR, DAMAR YAŞINI KÜÇÜLTÜYOR”
Genel olarak eskiden erkeklerde 50, kadınlarda 60 yaş üzerinde kardiyovasküler risk artmaya başlarken, son zamanlarda erkeklerde 40, kadınlarda 50 yaş civarında bu riskin artmaya başladığını söyleyen Prof. Dr. Ali Metin Esen, “Yaşınız 35 veya 40 olabilir, peki kalp yaşınız? ‘Hamur işini çok seviyorum’ diyorsanız, tatlıya düşkünlüğünüz varsa, tuz kullanırken ölçünüz yoksa, yürümek yerine her yere araçla gidiyorsanız, sigara tiryakisiyseniz bir de üzerine stres eklenince kalbiniz 50-55 yaşında demektir. Kronolojik yaşı 56 olup, tansiyonu, şeker hastalığı, kolesterolü olmayan, sigara içmeyen ve düzenli spor yapan bir insanın damar yaşı ise 40’tır. Kalp hastalığı dediğimiz şey aslında büyük oranda damarlarının hastalığıdır. Hasar görmüş yaşlı damarlar, kalbimizde kalp krizi, beynimizde felç, böbreklerimizde böbrek yetmezliği, aort damarımızda ise anevrizma ve damar yırtılmalarına yol açar” diye konuştu.
HAMBURGER MENÜ YERKEN VÜCUDUNUZDA NELER OLUYOR?
Prof. Dr. Ali Metin Esen, un, yağ, şeker, kremalı yiyecekler, hazır gıdalar, kızartma ve hayvansal doymamış yağ asitlerinden oluşan besinlerle beslenmenin erken yaşta şeker metabolizmasını bozduğunu ve obeziteye yol açarak kalp-damar tıkanıklığına neden olduğunu söyleyerek, “Mesela bir hamburger menü düşünün; hamburger, patates kızartması ve yanında şekerli gazlı içeceği var. Bu menüyü yediğinizde kan şekeriniz hızla yükselir. İhtiyacınızdan fazla tükettiğiniz şeker, görmekten hiç hoşlanmadığınız göbek çevresinde yağ olarak depolanır. Her gün bu şekilde beslenirseniz, yüksek tansiyon, şeker metabolizması bozukluğu ve lipid mekanizması bozukluğu sorunları kaçınılmaz olur. İnsülin direnciniz bozulur ve hızla kilo almaya, ancak yemeğe karşı koyamamaya başlarsınız. Damarlarınız tıkanır, kalp krizi kaçınılmaz olur” ifadelerini kullandı.
“SPOR SALONUNDA DEĞİL AÇIK HAVADA YÜRÜYÜN”
Yoğun iş temposu, maddi zorluklar, stres, hareketsizlik, motivasyon kaybı ve kronik mutsuzluk gibi psikolojik etkenlerin de kalbi yorduğunu belirten Prof. Dr. Esen, “Stresle birlikte kan şekeri ve tansiyon yükselebilir. Koşmak, yürüyüş yapmak, bisiklete binmek, yüzmek gibi basit aktiviteler kalbinizi korurken stresinizi de azaltır. Hiç hareket etmiyorsanız haftada bir gün spor salonuna giderek zorlayıcı, yıpratıcı egzersizler yapmak size fayda değil zarar getirir. Bunun yanı sıra elbette sigaradan uzak durulması da çok önemli bir faktör. Özellikle gençler arasında sigara kullanımının artmasıyla birlikte, ritim bozuklukları ve kalp hastalıkları daha sık görülmeye başladı.40 yaşından sonra kalp damar hastalığı açısından risk faktörü taşıyan, ailesinde ve birinci derece akrabalarında kalp hastalığı olan, sigara içen, şeker hastalığı bulunan, tansiyon ve kolesterol yüksekliği olan kişilerin yılda bir kez check-up yaptırmaları hayatlarını kurtarabilir” diye konuştu.
Kaynak: Diyarbakır Söz