Recep KAYA/Fırat AVCIL
DİYARBAKIR-Diyarbakır’da, ‘Doğal ve sağlıklı ÇAYKUR sempozyumu’ düzenlendi. Sempozyumun ardından düzenlenen çay içme yarışması renkli anlara sahne oldu.
Diyarbakır Cahit Sıktı Tarancı Kültür Merkezi’nde ‘Doğal ve sağlıklı ÇAYKUR sempozyumu’ düzenlendi. Etkinliğe Diyarbakır Valisi Hüseyin Aksoy, ÇAYKUR Genel Müdürü İmdat Sütlüoğlu, akademisyenler ve davetliler katıldı. Program’da ‘yapraktan bardağa’ sinevizyonu ile çayın tarihi anlatıldı.
İl Valisi Hüseyin Aksoy, sempozyumun çayın tüketimi konusunda bilinçli bir toplum yaratılması konusunda büyük yarar sağlayacağını söyledi. Aslen Trabzonlu olduğunu belirten Aksoy, çocukluk yıllarında çay topladığını ifade ederek, "Özellikle sağlıklı çay üretimi insanımız açısından büyük önem taşıyor. Zaman zaman kaçak çay diye adlandırdığımız çayların belirli noktalarda güvenlik birimlerimiz yakalıyor ve işlemlerini yapıyor. Vergi kaybı açısından önemli bir boyutu olmakla birlikte bizim hassasiyetle üzerinde durmamız gereken yönü insan sağlığı yönüdür. Çünkü bu çayların içerisinde yapılan tahlillerde olumsuz etkileri olabilecek bir çok maddeleri görebiliyoruz. Biz çay iyidir diye kaçak çayı alıyoruz içiyoruz ama farkında olmadan sağlığımıza zarar veriyoruz. Bu bakımdan Çaykur'un ürettiği devletin tüm birimlerinin titizlikle durduğu en sağlıklı ürünün piyasaya sürüldüğü bir çayımız varken öncelikle bunu tercih etmemiz gerektiği kanaatindeyim" dedi.
"ÇAYLARA KATILAN KİMYASALLAR ÇOCUKLARDA DAHA ETKİLİ"
Çaykur Genel Müdürü İmdat Sütlüoğlu, bölgede kaçak çayın yaygın olarak kullanıldığı belirterek, Altınbaş çayının damak tadının bölgede tüketilen kaçak çay olarak adlandırılan çayın damak tadına çok yakın olduğunu söyledi. Sütlüoğlu, şöyle konuştu:
"Bizim çayımızın deminin iyice almasını içindeki çayla ilgili maddelerin suya geçmesini sağlamak gerekiyor. Kaçak çayda olduğu gibi 3-4 dakikada bardağa alınırsa o zaman aynı tadı yakalamak mümkün değil. Çay aynı zaman da bir kültürdür, bir sosyal muhabbet aracıdır. Bizim Altınbaş çayımızı normal demleme sürecinde demleyerek içersek bölge insanın da arzu ettiği, beklediği, yadırgamadığı hoşuna giden kaçak çay tadında bir çay içmiş oluruz. Bizim çayımız dünyada üzerine kar düşen çaydır. Kış aylarında bizim çaylarımız karın altında kalır. Biliyorsunuz ki kar sağlık ve lezzettir. Hem sağlığı hem de lezzeti bizim çayımıza geçiyor. Kar yağdığı içinde bizim çayımız da haşere barınmıyor. Haşere olmadığı için de biz haşereleri öldürmek için bir takım zehir ve kimyasallar kullanmıyoruz. Bizim çayımız yüz de yüz doğal bir çaydır, hiçbir katkı maddesi yoktur. Çayın hızlı demlenmesi için bir takım kimyasal madde ve boylarda bizim çayımızda bulunmaz. Yöre insansına dünyanın en sağlıklı çayı olan Çaykur çayımızı tüketmelerini tavsiye ediyoruz. Özellikle çaylara katılan kimyasallar çocuklar üzerinde çok daha etkili, çocuklarımızı bu zararlı unsurlardan korumamız gerekiyor. Böyle bir çayı batıdakiler çocuklarına içirmezler. Bir de kaçak çay adı üzerinde kontrolsüz giren bir çay nerede paketleniyor, içerisine ne konuyor? Bunları hiç kimse bilmiyor. Sadece çayda değil tüm gıda maddelerinde özellikle ülkemizde üretilen bilinen markaların ürünlerini tercih edelim ki bu zararlı şeylerden kendimizi ve ailemizi korumuş olalım."
Biruni Üniversitesi Beslenme ve Diyetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Fatma Çelik, doğal çayın yararları, çaya katılan kimyasalların insan sağlığı üzerindeki etkilerini anlatan bir sunum yaptı. Daha sonra Çaykur'un düzenlediği çay içme yarışması yapıldı. Yarışmaya katılan yarışmacılar sıcak çayları hızlı bir şekilde yudumlayarak kıyasıya mücadele etti.
Kaynak: Diyarbakır Söz