Önceleri gebelik sırasındaki hormonların depresyonu engellediği kanısı yaygındı. Ancak son yapılan araştırmalar gösteriyor ki maalesef böyle bir bilimsel gerçeklik yok. Hamilelik sırasında da depresyona yakalanma riski bulunuyor. Üstelik bu depresyon tedavi edilmediğinde ortaya yeme bozuklukları, alkol, sigara gibi bağımlılıklarda artış gibi olumsuz durumlar gelişebileceğinden gebelik için başla başına bir risk oluşturuyor. Bu nedenle gebelik sırasındaki depresyonun mutlaka ciddiye alınması ve tedavi edilmesi gerekiyor.
Gebelikte depresyonu neler tetikleyebiliyor?
Hamile kalmadan önce depresyon hikayesi olanlar ve adet öncesi sendromunu şiddetli yaşayan kadınların hamilelik sırasında depresyona yakalanma riski daha yüksek oluyor. Ayrıca genç yaşta hamile kalmak, çevreden destek alamamak, sorunlu evlilik yaşamak ve hamileliğe hazırlıksız yakalanmak gibi durumlar da hamilelik sırasında depresyona yakalanma olasılığını arttırıyor.
Gebelik sırasında antidepresan kullanımına bebeğe zarar vereceği düşüncesiyle bir çok anne adayı soru işaretleriyle yaklaşıyor. Ancak bazı ilaçlar gebelik süresinde güvenle kullanılabiliyor ve bebek üzerinde herhangi olumsuz bir etkiye neden olmuyor. Bu sebeple doğum uzmanının ve psikiyatrınızın birlikte yapacağı bir çalışmayla depresyon hamilelik sürecinde ilaçla kontrol altında tutulabiliyor.
Hamilelik başlı başına üstesinde gelinmesi zor bir süreç olduğundan önceliğin sizin sağlığınız olduğunu unutmayın. Bu süreçte kendinizle kaliteli vakit geçirin ve sizi mutlu edecek şeylere yönelin. Kendinizi kötü hissettiğinizde bunları çevrenizle paylaşmaktan çekinmeyin ve onlardan yardım isteyin.
En önemlisi mutlaka profesyonel bir destek alın ve her şeyin üzerinden kendi kendinize gelmeye çalışmayın. Psikoloğunuz ya da psikiyatrınız size ve bebeğinize bu süreci en iyi şekilde atlatmanın yolunu mutlaka söyleyecektir.
Kaynak: Diyarbakır Söz