Şeyhmus ALTINDAĞ
DİYARBAKIR-KBB uzmanı Prof. Dr. Halil İbrahim Erol, çocuklarda gelişim gerilikleri başta olmak üzere birçok hastalığa neden olan geniz eti ve bademcik büyümesi ile ilgili önemli bilgiler verdi. Erol, şunları söyledi: “Burnumuzun arkasında bulunan geniz eti ve boğazımızda yer alan bademcikler adenoid dokulardır. Bunlarla birlikte birkaç adenoid doku daha, solunum ve gıda yoluyla ağız ve burnumuzdan giren mikropları tutarak hastalık yapmasına engel olurlar. Bu dokuların iltihaplanması sonucu bademcik ve geniz eti enfeksiyonları oluşur. Çocukluk yaşlarında özellikle 3-5 yaşları arasında daha sık görülür. Yüksek ateş, halsizlik, iştahsızlık, boğaz ağrısı, burun tıkanıklığı, yutma zorluğu, konuşma güçlüğü, öksürük, burun akıntısı gibi belirtiler gösterir. Enfeksiyona neden olan mikroplardan A grubu beta hemolitik streptokoklar ciddi kalp hastalıkları, böbrek ve eklem hastalıklarına yol açabilir. Yüksek ateşle seyrettiği için çocuklar havale geçirebilir.” ÖNEMLİ SAĞLIK SORUNLARI ORTAYA ÇIKABİLİR
Geniz eti ve bademciklerin sık iltihaplanması, ailesel nedenler sonucu büyük olması ya da büyümesinin önemli sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirten Erol, “Geniz eti ve bademcik büyüklükleri, uykuda solunum bozukluğuna, çocuğun gelişim geriliğine, ağız ve diş yapısında bozulmalara ve orta kulak iltihaplarına yol açabilir. Hastalıkların tedavisinde enfeksiyonun aktif olduğu dönemlerde enfeksiyonla mücadele, antibiyotikler, ateş düşürücüler, ağrı kesiciler gerekir. Enfeksiyonlar sık tekrarlarsa (yani yılda 4-5 kez veya 2 yıl boyunca her yıl, yılda 2-3 kez akut bademcik iltihabı), ya da büyüklüğüne bağlı olarak yukarıda saydığımız solunum zorluğu şikâyetlerine yol açmışsa cerrahi olarak müdahale edilmesi gerekir. Bu durumlarda mutlaka KBB uzmanına başvurulmalıdır” dedi. Kaynak: Diyarbakır Söz
Geniz eti büyümesi gelişim geriliğine yol açabilir
Burnumuzun arkasında ve boğazımızda yer alan geniz eti ve bademciklerin büyümesi, uykuda solunum bozukluğundan çocuklarda gelişim geriliklerine ve ağız ve diş yapısında bozulmalara neden oluyor. Erken müdahale ile bu riskler önlenebiliyor.
