Bel ve boyun fıtıklarının her geçen gün artmakta olduğunu ve daha erken yaşlarda karşılaşılmaya başlandığını ifade eden Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uz. Dr. Ali Şahabettinoğlu, sanayileşmenin ve teknolojinin gelişmesi, stres ve hareketsizliğin de tetiklediği bu rahatsızlığın kişinin yaşam kalitesini oldukça düşürdüğünü söyledi.
BOL VE BOYUN FITIĞI HASTALIĞI
Bel-boyun fıtığı olma riskini arttıran ama kontrol edebileceğimiz faktörlerin varlığına dikkat çeken Dr. Şahabettinoğlu, “Günlük yaşam aktivitelerimizde daha özenle hareket ederek fıtıktan korunmak ve hayatı daha konforlu hale getirebilmek mümkündür. Uzun süre oturmamak, sabit ayakta durmamak, ağır yük kaldırmamak, itmemek ve çekmemek gibi basit önlemler bile işe yaramaktadır. Özellikle kilo kontrolü ve hareketli bir hayat tarzı benimsenmelidir. Araç, asansör kullanımını sınırlamak, kas ve eklemlerimizin esnekliğini ve gücünü muhafaza etmek ve arttırmak için önemlidir. Sürdürülebilir bir egzersiz programını takip etmek, ayakkabı seçiminizi de modaya göre değil ayak sağlığınızı düşünerek yapmakta çok dikkat edilmesi gereken husustur. Yumuşak tabanlı, esnek ayakkabılar giyilmeli ve tabanları düz değil, öne doğru hafif eğimli olmalıdır” dedi.
FITIKTAN KORUNMANIN YOLLARI
Uzun bir süre geçirilen yatağın da önemine dikkat çeken Şahabettinoğlu, “Yatak orta sertlikte ortopedik, yastıklar boyun kavisini dolduracak yükseklikte olmasına dikkat edilmeli. Sırt ve kol çantaları çok ağır olmamalı. Stres ve depresyon kasları gererek spazmlara, spazmlar da fıtık oluşumuna katkıda bulunur. Stresle baş etme-stres yönetme teknikleri öğrenilip uygulamalıdır. Her ne kadar dikkat etsek de kontrol edebileceğimiz ya da edemeyeceğimiz yaş, cinsiyet, doğuştan gelen yapısal özellikler, kaza, ameliyat gibi faktörlerin varlığına rağmen bel-boyun fıtıklarından korkulmaması gerekir. Bunlar tedavi edilebilir hastalıklardır. Ancak zamanında tedbir alınıp tedavi yoluna gidilmesi önemlidir” diye konuştu.
Kaynak: Diyarbakır Söz