Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Recep Akdur, el hijyeninin hastalıklardan korunmada çok önemli olduğunu belirterek, ellerin de bedenin en çok kirlenen yeri olduğunu söyledi.
Gerek temas edilen yüzey ve maddelerden ve gerekse başta insanlar olmak üzere temas edilen diğer canlıların bedeninden ve kişinin kendi bedeninden sürekli mikrop aldığını ifade eden Akdur, "Bulaşıcı hastalıkların yayılmasında en çok rol alan bulaştırıcılardan biri ellerdir." diye konuştu.
Ellerin gerektiğinde ve uygun biçimde yıkanmadığında, tıpta bilinen mikrobik/bulaşıcı hastalıkların tümüne aracılık ettiğinin altını çizen Akdur, "Bunların en başında grip ve nezle gibi virütik hastalıklar ile verem, zatürre gibi solunum sistemine yerleşen bakteriyel hastalıklar gelir. Çünkü, öksürük, hapşırık ve ağız burun akıntıları ile ellere bulaşan bu hastalıklara neden olan mikroplar oradan tokalaşmak ve benzeri temasla diğer insanlara geçer ve hasta eder." uyarısında bulundu.
Akdur, eldeki mikroplarla, mide ve bağırsak sisteminde yerleşen ve ishale seyreden bulaşıcı hastalıkların da geliştiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Bakteri ve virüslerle oluşan ve ishalle seyreden bulaşıcı hastalıkların mikropları, özellikle tuvalet temizliğine dikkat edilmediğinde ellere bulaşır, oradan tokalaşmak ve benzeri temasla bir başka kişiye doğrudan geçebileceği gibi kirli ellerden gıdalara geçmek suretiyle gıdayla da dolaylı olarak da bulaşır. Ayrıca kirli eller gözlere mikrop bulaştırarak göz iltihaplanmalarına, kulaklara bulaştırarak dış kulak iltihaplanmalarına ve nihayet cilt iltihaplanmalarına da neden olurlar. Ancak el hijyeni ile söz konusu hastalıklardan büyük ölçüde korunulabilir."
- Ne zaman el mutlaka yıkanmalı?
El yıkama sıklığı ya da zamanının tamamen kişinin ya da elin kirlenmesi durumuna bağlı olduğunu dile getiren Akdur, özellikle sokaktan eve gelindiğinde ellerin mutlaka iyice yıkanması gerektiğini vurguladı. Akdur, "Yemek hazırlamaya başlamadan önce, et, yıkanmamış sebze meyve gibi gıdalara, bozulmuş gıda ve çöpe dokunduktan sonra, sofraya oturmadan önce ve kalktıktan sonra el temizliği yapılmalı." dedi.
Diş, ağız, yüz ve göz temizliği yapmadan önce, saçlar tarandıktan sonra ve benzeri beden temizliği sırasında, tuvaletten önce ve sonra, vücut sıvıları ile temastan ve vücuttaki kesik ve yaraya dokunduktan sonra el hijyenine özen gösterilmesi gerektiğine işaret eden Akdur, "Hapşırma, öksürme, burun silme gibi ağız, burun, boğaz salgıları ile temas ettikten sonra, koltuk altına dokunduktan sonra, çocukların altını değiştirdikten sonra eller mutlaka yıkanmalı. Toplu kullanılan ve sık temas edilen para, bankamatik, kapı kolları, asansör düğmeleri ve benzer yerlerle temasta da el temizliği yapılmalı." diye konuştu.
-"Katı sabunlar yerine sıvı sabunların tercih edilmeli"
El yıkamada sabun kullanımının da önemli olduğunu belirten Akdur, "Katı sabunlar yerine sıvı sabunlar tercih edilmeli. Çünkü, katı sabunlar yüzeyleri mikrop tutabilir. Katı sabunlar her kullanımdan sonra su altında yıkanmalı." uyarısında bulundu.
Akdur, sıvı sabunların da kapalı ve her basıldığında 3-5 ml sabun veren sabunluklarda kullanılması tavsiyesinde bulunarak, "Sensörlü ve sabunluğun altına el tutulunca otamatik sabun veren sabunluklar en ideal olanlarıdır." dedi.
Ellerin akar su altında yıkanması gerektiğinin de altını çizen Akdur, şöyle devam etti:
"Eller akar su altında iyice ıslatıldıktan sonra avuç içine 3-5 ml sıvı sabun alınır ve iyice köpürtülür. Her iki elin parmak araları dahil her yerin köpükle örtülmesi sağlanır. Daha sonra en az 30 saniye sürecek şekilde ellerin her yeri iyice ovulur. Eller akan su altına tutularak iyice durulanır. Yıkanan eller kurutulmalı. Bu amaçla elektrikli kurutucular, tek kullanımlık kağıt havlular kullanılmalı.
Ellerin kurulanması için, halka açık ya da ortak kullanım yerlerinde kesinlikle pamuk havlu kullanılmamalı. Evlerde pamuk havlu kullanılması halinde her aile bireyinin ayrı bir havlusu olmalı ve sık sık yıkanmalı."
- "Takıntı olarak aşırı el yıkayanlarda, el derisinde egzama oluşabilir"
Dermatoloji Uzmanı Dr. Ekrem Civaş da "El yıkamak bir çeşit insanın mikrobiyal hastalıklardan korunmak için kendi kendine yapabildiği aşı gibidir. Düzenli el yıkamak, hastalıklardan korunmanın ve mikropları temizleyerek yayılmasını önlemenin en basit yoludur." değerledirmesinde bulundu.
El yıkamada özellikle hassas deriye sahip olanların dikkat etmesi gereken unsurlar olduğuna işaret eden Civaş, "Deride kuruluk probleminiz varsa veya takıntı olarak aşırı el yıkayanlarda el derisinde dermatit veya egzama oluşabilir. Bu daha çok cildimizde koruyucu olarak bulunan koruyucu yağların sabun veya antiseptiklerle uzaklaşması sonucu oluşur." diye konuştu.
Bu durumda el yıkama sonrası nemlendirici krem uygulanması ve parfümsüz sabunların tercih edilmesi gerektiğine dikkati çeken Civaş, "Nemlendirici krem, her yıkama sonrası ve eller kuruduğunda uygulanmalı. Yüzük gibi aksesuarlar var ise el yıkama öncesi çıkarılmalı. Ayrıca nonallerjik eldiven kullanılması, el yıkama sıklığının azaltılmasına yardımcı olabilir." bilgisini verdi.
Kaynak: Diyarbakır Söz