Sigaranın zararlarına karşı toplumu bilinçlendirmek amacıyla tüm dünyada 9 Şubat Dünya Sigarayı Bırakma günü olarak anılıyor ve sigarayı bırakmak isteyenler için yeni bir yaşama başlangıç fırsatı olarak görülüyor.
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Tülin Sevim, Covid-19 enfeksiyonunun yaşamı tehdit ettiği bu süreçte sigarayı bırakmanın hem Covid’den korunmada hem de sağlıklı bir yaşama adım atmada çok önemli bir adım olacağını belirtirken, toplumda daha az zararlı olduğu konusunda yanlış bir kanı bulunan elektronik sigaraların da (e-sigara) Covid-19 riskini 5 kat artırdığını vurguluyor. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Tülin Sevim, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
Sigara, nargile, puro, pipo, elektronik sigara gibi tütün ürünleri beş binden fazla kimyasal madde (zehir) içeriyor. Bu kimyasal maddeler tüm hücrelerimize zarar veriyor ve hücrelerimizi yaşlandırıyor. Tütün kullanımından en çok etkilenen organların başında ise akciğerler, kalp ve damarlar geliyor. Sigara içen kişilerin hava yollarındaki savunma mekanizmalarının bozulduğunu ve bağışıklık sisteminin zayıfladığını; bu nedenle de sigara içenlerde solunum yolu enfeksiyonlarının sigara içmeyenlere göre daha sık görüldüğünü ve daha ağır seyrederek ölüm riskini artırdığını belirten Doç. Dr. Tülin Sevim, sigara ve Covid-19 arasındaki ilişkiyi şöyle özetliyor: “Covid-19 enfeksiyonu en çok akciğerleri etkiliyor. Sigara içen kişilerin hava yollarındaki savunma mekanizmalarının bozulması, bağışıklık sisteminin zayıflaması diğer enfeksiyonlar gibi Covid-19 riskini de artırıyor. Covid-19 virüsü vücuda girdiğinde ACE2 reseptörlerine bağlanıyor. Sigara içenlerde, ağız ve hava yollarında reseptör düzeyinin yüksek olması da hastalığa yakalanmayı kolaylaştırıyor ve daha ağır geçmesine neden oluyor.”
SİGARA KRONİK HASTALIKLARI TETİKLİYOR
Ayrıca sigara ve tütün ürünü kullananlar ellerini daha sık ağız, dudak ve yüzlerine götürdükleri için hastalığın bulaş riski bu davranış nedeniyle de artıyor. Sosyal ortamlarda nargile veya elektronik sigaranın kullanıcılar arasında paylaşılması, sigara veya sigara paketlerinin elden ele geçirilmesi de bulaşmayı artıran önemli bir etmen olarak görülüyor. Yapılan birçok çalışmada sigara ve tütün ürünleri kullanan kişilerin ağır hastalık, yoğun bakıma yatış, entübasyon gereksinimi ve ölüm oranlarının hiç sigara içmemiş kişilere göre daha yüksek olduğu ortaya konuluyor. Covid-19 enfeksiyonunun sigara içenlerde daha ağır seyretmesinin bir başka nedeninin de ek hastalıklar olduğuna işaret eden Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Tülin Sevim, “Tütün sadece akciğerlerde değil, başta kalp ve damarlar olmak üzere birçok organda hasara yol açıyor. Bu nedenle sigara içenlerde KOAH, kalp damar hastalığı, inme, hipertansiyon, kanser gibi hastalıklar daha sık görülüyor. Bu kronik hastalıkların varlığında Covid-19 ağır seyrediyor ve ölüm riski artıyor.” diyor.
E-SİGARA SANILANIN AKSİNE ZEHİR SAÇIYOR!
Elektronik sigaranın zararları konusundaki bilinçsizlik ise giderek daha fazla kişinin bu ürüne yönelmesine neden oluyor. Özellikle gençlerin e-sigara kullanımı konusunda özendirildiğini, oysa elektronik sigaraların da zehir saçtığını kaydeden Doç. Dr. Tülin Sevim “Elektronik sigara, zararları azaltılmış tütün ürünü olduğu iddiası ile pazarlanmaya çalışılıyor. Oysa e-sigara içerisinde sıvılaştırılmış nikotinin yanı sıra çok sayıda kimyasal madde bulunuyor. Bu kimyasal maddeler arasında sağlık zararları çok iyi bilinen ağır metaller, tütün bitkisine spesifik nitrozaminler, polisiklik aromatik hidrokarbonlar, formaldehidler, propilen glikol, etilen glikol ve özellikle gençlerin ilgisini çekmek üzere eklenen aromalar yer alıyor. Elektronik sigaranın yol açtığı sağlık sorunları üzerine yapılan çalışmalar Covid-19’u da kapsıyor. ABD’de 13-24 yaş arası gençlerde yapılan bir çalışmaya göre e-sigara kullananlarda Covid-19'a yakalanma riski 5 kat artıyor” diyerek uyarıyor.
PASİF İÇİCİLİK ARTTI!
Pandemi döneminde yaşanan sosyal izolasyon, sokağa çıkma yasakları, hastalığın yarattığı kaygılar, çaresizlik duygusu, psikolojik baskılara neden olarak sigara isteğini tetikleyebiliyor. Bu dönemde aileler evde daha uzun süre birlikte oldukları için evde pasif içicilik riskinin de arttığını belirten Doç. Dr. Tülin Sevim şöyle konuşuyor: “Çocuklar ve gençler örnek aldıkları ebeveynlerini daha kolaylıkla sigara içerken görüyor. Bu nedenlerle özellikle pandemi döneminde sigara ve tütün ürünlerinin zararları, hastalığın seyri üzerine etkileri, tütünden kurtulmanın önemi anlatılıp, kişilerin sigarayı bırakma konusunda teşvik edilmesi çok önemlidir.”
Kaynak: Diyarbakır Söz