Doç. Dr. Teoman Eskitaşçıoğlu, kanser nedeniyle memesi alınan hastalarda anında veya geç dönemde meme yapımının planlanabildiğini kaydetti. Doç. Dr. Eskitaşçıoğlu, "Genellikle, hastalığın erken evrelerinde anında rekonstrüksiyon planlanır. Daha ileri düzey hastalarda ise meme yapımı uygulanacak olan radyoterapi ya da kemoterapi gibi ek tedavilerin sonrasına bırakılması daha uygundur. Yapılacak rekonstrüksiyonun zamanı ve hangi yöntemin kullanılacağı konusunda kararı, tedaviyi planlayan doktor ekibi ve hasta ortak karar vermelidir. Memenin yeniden oluşturulması için hastanın yaşı ve kilo durumuna göre farklı yöntemler uygulanmaktadır. Genç yaşta ve ileride çocuk sahibi olmak isteyen hastalarda, gebelik döneminde karın duvarının zayıflamaması için karından doku alınmaz. Bunun yerine sırt bölgesi tercih edilir. İşlemlerin, hastaların fiziksel özellikleri dikkate alınarak uygulanması büyük önem taşımaktadır" diye konuştu.
KANSER SONRASI MEME KAYBI
Doç. Dr. Eskitaşçıoğlu, meme kanserine bağlı olarak kaybedilen organın yerine yapılacak yeni meme konusunda, silikonun yanı sıra hastanın kendi dokusundan da yararlanıldığını vurgulayarak, "En çok uygulanan yöntemlerden biri, karın bölgesindeki deri ve deri altı dokusunu kullanmaktadır. Karın bölgesinde yeterli deri ve deri altı dokusu bulunmayan veya daha önceki ameliyatlar nedeniyle karın bölgesi kullanılamayan kadınlarda ise kalçadan ya da sırttan alınan dokular sayesinde meme onarımı yapılmaktadır. Bazı hastalarda ise bu teknikler kombine olarak da kullanılmaktadır. Bu hastalar, ameliyattan 2-3 hafta sonra sağlığına kavuşmakta ve günlük yaşamlarına 4-6 hafta içinde eksiksiz olarak dönebilmektedir" dedi.
Kaynak: Diyarbakır Söz