Beslenme ve Diyet Bölümü”nden Dyt. Gözde Serin, 14 Kasım Dünya Diyabet Günü öncesinde, diyabet hastalarının beslenme ve yaşam tarzında dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verdi.
Çocuklar da risk altında
Pankreasın yeterli miktarda insülin hormonu üretmemesi ya da ürettiği insülin hormonunun etkili bir şekilde kullanılamaması durumunda ortaya çıkan diyabet daha çok kilolu, kadın, orta yaş ve üzerindeki kişilerde görülmektedir. Ancak, beslenme alışkanlığındaki yanlışlıklardan dolayı çocuk ve genç erişkinlerde obezite oranının artması diyabetin de yaygın olarak görülmesine neden olmaktadır.
3 temel kuralı unutmayın
Çok yenmesine rağmen açlık hissinin artması, susuzluk hissi ve sık idrara çıkma, enerji eksikliği, kilo kaybı, bulanık görme, yaraların yavaş iyileşmesi, kadınlarda vajina kaşıntısı gibi farklı belirtilerde kendini belli eden diyabette beslenme hayati önem taşımaktadır. Diyabetin kontrol altına alınmasında beslenmede 3 temel kural unutulmamalıdır.
• Şeker ve şekerli yiyeceklerden sakının.
• Posalı yiyecekleri tercih edin.
• Glisemik indeksi ve glisemik yükü düşük yiyecekleri tercih edin.
Glisemik indeksi yüksek yani kan şekerini hızla yükselten besinler tüketilecekse ara öğün yerine ana öğünler tercih edilmelidir.
Protein alımında aşırıya kaçmayın
Diyabet hastalarının beslenmesinde karbonhidrat, yağ ve protein dengesinin korunması önemlidir. Tekli doymamış yağ içeren zeytin, fındık veya çoklu doymamış yağları içeren ayçiçek, soya yağı gibi bitkisel sıvı yağlar tercih edilmelidir. Kan şekerini hızlı yüksetmeyen proteinli besinlerin aşırı tüketilmesi diyabete özgü bozukluklardan biri olan böbrek rahatsızlıklarına neden olabilmektedir. Özellikle diyabete bağlı oluşabilecek hastalıkları önlemek için antioksidan maddeler içeren besinlerin tüketimine özen gösterilmelidir.
Diyabet hastaları için önemli öneriler
1. Gün içinde 3 ana 3 ara öğün planlanmalıdır. Beslenme programında bütün besin gruplarından tüketilmelidir.
2. Günde 2-3 litre arası su tüketilmelidir.
3. Şeker ve şekerli yiyeceklerden uzak durulmalıdır. Bal, şeker, reçel, pekmez, marmelat, şurup, pasta, kurabiye, kek, çikolata gibi şekerli ürünlerden uzak durulmalıdır. Ayrıca kola, gazoz ve hazır meyve suları gibi şeker eklenmiş içecekleri ve alkollü içecekleri tüketilmemelidir.
4. Lif oranı yüksek besinler günlük beslenme düzenine dahil edilmelidir.
5. Fiziksel aktivite ihmal edilmemelidir
6. Muz, incir, üzüm, kavun, karpuz, dut, kayısı gibi şeker oranı daha yüksek meyveler yerine daha ekşi meyveler tercih edilmelidir.Meyve ve sebzelerin uygun olanları kabuklu tüketilmelidir.
7. Kan şekerini hızla yükselten basit karbonhidratlar yerine, kan şekerini yavaş yükselten kompleks karbonhidratlar seçilmelidir. Beyaz ekmek yerine tahıllı veya esmer ekmek, makarna yerine kepekli makarna, pirinç pilavı yerine bulgur pilavı tercih edilmelidir. Karbonhidrat içeren yiyecekleri yemeden 15 dakika önce süt, yoğurt, ayran, kefir, peynir, ceviz, fındık, badem gibi protein değeri yüksek besinler tüketilmelidir.
8. Nohut, mercimek, fasulye gibi kuru baklagillerin tüketimi artırılmalıdır.
9. Günde ortalama 2 adet ceviz veya 10 adet fındıktan daha fazla kuruyemiş tüketilmemelidir.
10. Yağda kızartmalar, kavurmalar (et-sebze-hamur işi) ve yağlı sos eklenmiş besinlerin tüketiminden kaçınılmalıdır.
11. Sucuk, pastırma, salam ve sosis gibi işlenmiş besinler ile karaciğer, beyin, böbrek gibi sakatatlardan uzak durulmalıdır.
12. Kuyruk yağı, iç yağı, tereyağı, margarin ve bütün yağlı besinler (yağlı etler, krema, tahin, kaymak) beslenme düzeninden çıkartılmalıdır.
13. Turşu, salamura, konserve, ev yapımı tuzlu salçalar gibi çok tuzlu besinler tercih edilmemelidir.
14. İçeriği bilinmeyen hazır gıdalardan uzak durulmalıdır.
15. Tatlandırıcı kullanılacaksa miktarına dikkat edilmelidir.
Kaynak: Diyarbakır Söz