Projenin özellikle çölyak hastaları için büyük önem arz ettiğini ifade eden Akman, proje için yurt dışında önemli araştırmalar yaptıklarını söyledi.
ÇÖLYAK HASTALARI İÇİN
Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü'nün çalışmalarıyla ürünün ilk kez Konya'da üretildiğini aktaran Akman, “Karabuğday ve unundan elde edilen pek çok ürün var. Çölyak hastaları için bir fırsat ortaya çıkarmış olduk. Bu konuda toplumu aydınlattığımızı düşünüyorum. Müteşebbisleri üretim alanına çekmeliyiz. Karabuğday, çölyak hastalığının yanı sıra kalp, damar ve şeker hastalıklarına iyi gelen bir ürün” diye konuştu.
ORGANİK SEVİYEDE BİR ÜRÜN
Proje Koordinatörü Ziraat Yüksek Mühendisi Ahmet Güneş ise alınan izinlerin ardından 2011 yılında üretime başladıklarını dile getirdi.
Projeye bir çok sivil toplum kuruluşunun katkı sağladığını anlatan Güneş, şunları kaydetti:
“Üründen dekarda 150 kilogram dane verimi aldık. Bu ürünün çiçeğinden faydalanan arılar, dekarda 10 kilogram bal verdi. Arıcılık açısından da önemli bir ürün. Karabuğday üretiminde ilaç ve gübre kullanmadık. Organik seviyede bir ürün. Şu an elimizde iki çeşitten, bin 400 kilogram tohum bulunmakta. Bu tohumluk, gıda sektörü tarafından çoğaltılmalı ve çiftçiyle buluşturulmalı.”
Güneş, karabuğdayın çölyak hastalarının imdadına yetişecek glütensiz bir ürün olduğuna dikkati çekerek, bu hastalara bir fırsat sunduklarını vurguladı.
Çölyak hastalarının genelde ithal ürünler tükettiğini anımsatan Güneş, “Bu ürünler marketlerde 9-10 lira arasında değişen fiyatlarda satılıyor. Piyasası oluştuğu anda glütensiz karabuğday mamullerini 4-5 liradan marketlerde bulabileceğiz. Piyasaya rahatlıkla arz edilebilir bir ürün” dedi.
Kaynak: Diyarbakır Söz