Yrd. Doç. Dr. Ferit Durankuş, ateş, müdahale edilmediğinde ciddi tablolara neden olabilirken, bazen de önemli hastalıkların belirtisi olabileceğine dikkat çekti. Çocuklarda ateşin, genellikle enfeksiyon hastalıklardan kaynaklandığını ve önemli bir kısmını virüslerin oluşturduğunu belirten Durankuş, bu nedenle beden ısısını ölçmenin, çocuğun hasta olup olmadığını anlamak için en iyi yol olduğunu söyledi.
Ateşin normale döndürülmesinin ateşe neden olan hastalığın tedavi edildiği anlamına gelmeyeceğini vurgulayan Durankuş, "Bu nedenle ateşin nasıl düşürüleceğinin bilinmesi ve vakit kaybetmeden doktora başvurulması gerekmektedir." uyarısında bulundu.
Durankuş, "Koltuk altı 37.5 derece veya kulak 37.8 derece üzerindeki değerler ateş olarak tanımlanabilir. Yüksek olmayan ateşte ilaç kullanmak doğru değildir. Bu durumda ilaca başlamadan önce ateş düşürücü diğer yaklaşımlara başvurulmalıdır." dedi.
Durankuş, şu tavsiyelerde bulundu: "Yüksek ortam sıcaklığı, çocuklarda vücut sıcaklığının yükselmesine neden olur. Çocuğun bulunduğu ortamın ısısı 22-25 derece aralığında olmalıdır. Eğer ortam ısısı 25 derecenin üzerinde olur ve bebek kalın giydirilirse vücut sıcaklığı yükselecektir. Bebekleri giydirirken her zaman bulunduğu ortam koşulları göz önünde bulundurulmalıdır. Ortam ısısı 22-25 derece aralığında ise bebeğin ya da çocuğun ebeveyninden sadece bir kat fazla giydirilmesi yeterlidir. Ateşe bağlı havale geçirme aileleri tedirgin etmekte ve ateş düşürücüyü süratle vermektedirler. Son zamanlarda ateş düşürücülerin yüksek dozda ve sık aralıklarla verildiği vurgulanmaktadır."
"Bilinçsiz ilaç kullanımı karaciğere zarar veriyor"
Ateş 37,8 derecenin üzerindeyse ve düşmüyorsa, 4-6 saat arayla ateş düşürücü şurup verilebileceğin söyleyen Durankuş, sözlerine, Ateşi düşmeye başladığında da şurup kesilmelidir. Çocuğun ateşi yokken ya da fazla miktarda verilen ateş düşürücüler vücudun ısısını düşürür ve hipotermi oluşabilir. Ayrıca karaciğere ve böbreklere zarar verip kalıcı hasar da bırakabilir." şeklinde devam etti.
"Ateş düşürücüler bebek ve çocuklarda ağırlık (kg) ve yaş esas alınarak verilmelidir." diyen Durankuş, şunları ekledi: "En sık kullanılan ateş düşürücüler Paracetamol ve Ibuprofendir. Ateş düşürülmesinde diğer bir yaklaşım ardışık ateş düşürücüleri kullanılmasıdır. Her ne kadar ardışık ateş düşürücülerde yan etkinin az olduğu vurgulansa da uygulama ancak tek ateş düşürücüye yanıt alınmadığı durumlarda kullanılabilir.
Bir çok semptom giderici preparat bilinçsizce kullanılmaktadır. Bu preparatlar içindeki ateş düşürücü miktarları sabit olmayıp bazen Paracetamol ve Ibuprofen miktarları yüksek olup, bunun yanı sıra diğer semptom giderici ilaçlarla kombine edilmektedir ki bu preparatların 6 yaştan küçük çocuklarda kullanılması önerilmez."
"Çocuğun ateşine üzerini soyarak, oda ısısını düşürereK bol sıvı vererek düşürmeye çalışınız"
Durankuş, "Yüksek olmayan ateşlerde ateş düşürücüye hemen başlamayınız. Çocuğun ateşine öncelikle üzerini soyarak, oda ısısını düşürerek, duş yaparak ve bol sıvı vererek düşürmeye çalışınız. Ateş düşürücü ilaçları kullanırken kombine ilaç (semptom giderici ilaç yerine) Parecatamol ve Ibuprofen ihtiva eden tekli preparatları kullanınız. Ateş düşürücü preparatları içeren kombine preparatları gelişi güzel kullanmayınız." dedi ve şu önemli uyarı ve tavsiyelerde bulundu:
"24 saatten daha uzun süren 39-40 derece ve ateşten başka burun akıntısı veya öksürük gibi başka belirtiler yoksa ateşin neden kaynaklandığının bulunması gerekir.
Çocuk yemiyorsa veya yediklerini kusuyorsa, huzursuz ve halsizse çocuk yakından takip edilmelidir.
Çocuğunun ateşi, yüksek ve düşmüyorsa, ateşli havale geçirme riskine karşı doktora başvurulmalıdır. Ateşli havale, genellikle çocuğun ateşi normalden yüksek ise oluşur.
Çocuğun ateşi, orta derecede (38-39 derece) 48 saatten daha uzun sürüyorsa ve ilaçlarla bile düşmüyorsa doktora başvurulmalıdır.
Uygun bakımın sağlanabilmesi için ateşe yol açan hastalığın nedeni belirlenmelidir. Genellikle ateş, hastalık sonucu ortaya çıkmıştır.
Hastalanan çocuk, normale dönene dek olabildiğince rahat tutulmalıdır.
Tüm gereksiz giysiler çıkartılarak, çocuğun üzerinde yalnız bol bir pijama bırakılmalıdır.
Yüksek ateşin bedende sıvı kaybına neden olabileceği düşünülerek çocuğa öncekinden daha fazla içecek verilmelidir.
Ateşli çocuk, iştahsızdır. İştahı yerine gelince, kolay sindirilen ve lezzetli yiyeceklerle azar azar beslenmelidir.
Kaynak: Diyarbakır Söz