Canlı doğan bebek sayısı bir milyon 291 bin 55 oldu

Canlı doğan bebek sayısı, 2016 yılında bir milyon 311 bin 895 iken 2017 yılında bir milyon 291 bin 55 oldu.

Canlı doğan bebek sayısı bir milyon 291 bin 55 oldu

TÜİK, Dünya Nüfus Günü’nün, Türkiye'ye ilişkin doğum ve evlenme istatistikleri konusunda temel bilgiler sundu.

Buna göre, canlı doğan bebek sayısı, 2016 yılında bir milyon 311 bin 895 iken 2017 yılında bir milyon 291 bin 55 oldu. Canlı doğan bebeklerin yüzde 51,3’ünü erkekler, yüzde 48,7’sini ise kızlar oluşturdu. Bebeklerin yüzde 17,9’u İstanbul, yüzde 5,8’i Ankara, yüzde 5’i Şanlıurfa ve yüzde 4,1’i İzmir’de doğdu.

Toplam doğurganlık hızı 2,07 çocuk oldu

Bir kadının doğurgan olduğu dönem olan 15-49 yaş grubunda doğurabileceği ortalama çocuk sayısını ifade eden "toplam doğurganlık hızı", 2016 yılında 2,11 çocuk iken 2017 yılında 2,07 çocuk olarak gerçekleşti. Bu durum, doğurganlığın nüfusun yenilenme düzeyi olan 2,10’un altında kaldığını gösterdi.

Doğurganlık hızının en yüksek olduğu il 4,29 çocuk ile Şanlıurfa oldu

Toplam doğurganlık hızının en yüksek olduğu il 2017 yılında 4,29 çocuk ile Şanlıurfa oldu. Bu ili 3,72 çocuk ile Şırnak, 3,60 çocuk ile Ağrı ve 3,39 çocuk ile Muş izledi. Toplam doğurganlık hızının en düşük olduğu il ise 1,31 çocuk ile Gümüşhane oldu. Bu ili 1,45 çocuk ile Bartın, 1,46 çocuk ile Edirne ve 1,48 çocuk ile Zonguldak izledi.

En yüksek yaşa özel doğurganlık hızı 25-29 yaş grubunda görüldü

Belli bir yaş grubunda bin kadın başına düşen ortalama canlı doğan çocuk sayısını ifade eden "yaş grubuna göre doğurganlık hızı" incelendiğinde ise en yüksek yaşa özel doğurganlık hızı 25-29 yaş grubunda görüldü. Bu yaş grubundaki doğurganlık hızı 2012 yılında binde 129 iken 2017 yılında binde 132 oldu. Diğer bir ifadeyle, 2017 yılında 25-29 yaş grubundaki her bin kadın başına 132 doğum düştü.

Kaba doğum hızı binde 16,1 oldu​

Kaba doğum hızı, bin nüfus başına düşen canlı doğum sayısını ifade etmektedir. Kaba doğum hızı, 2016 yılında binde 16,5 iken 2017 yılında binde 16,1 oldu. Diğer bir ifade ile 2016 yılında bin nüfus başına 16,5 doğum düşerken, 2017 yılında 16,1 doğum düştü.​

Kaba doğum hızının en yüksek olduğu il binde 32,7 ile Şanlıurfa oldu​

Kaba doğum hızı illere göre incelendiğinde, 2017 yılında kaba doğum hızının en yüksek olduğu ilin binde 32,7 ile Şanlıurfa olduğu görüldü. Bu ili binde 27,9 ile Şırnak, binde 27,8 ile Ağrı ve binde 27,1 ile Muş izledi. Kaba doğum hızının en düşük olduğu il ise binde 9,8 ile Edirne oldu. Bu ili binde 9,9 ile Kastamonu ve Bartın, binde 10 ile Giresun ve binde 10,1 ile Gümüşhane izledi.​

Resmi kız çocuk evlilikleri azaldı​

Evlenme istatistiklerine göre, 16-17 yaş grubunda olan kız çocuklarındaki resmi evlenmelerin toplam resmi evlenmeler içindeki oranı 2016 yılında yüzde 4,6 iken 2017 yılında bu oran yüzde 4,2'ye düştü.​

Kız çocuk evlenmelerinin illere göre dağılımına bakıldığında, 2017 yılında Ağrı ilinin yüzde 16,6 ile ilk sırada yer aldığı görüldü. Bu ili, yüzde 16,1 ile Muş ve yüzde 12,3 ile Bitlis izledi. Kız çocuk evlenmelerinin toplam evlenmeler içindeki oranının en düşük olduğu üç il ise sırasıyla yüzde 0,4 ile Tunceli, yüzde 1,1 ile Rize ve yüzde 1,4 ile Trabzon oldu.

Kadınlarda ortalama ilk evlenme yaşı yükseldi

İlk evlilik yaşının doğumlar üzerinde önemli bir etkisi olup daha erken yaşlarda evlenen kadınların ortalama olarak daha fazla çocuk sahibi olma potansiyeli bulunmakta, bu da genellikle yaşam boyunca daha fazla sayıda doğuma yol açabilmektedir. Kadınlarda 2013 yılında 24,1 olan ortalama ilk evlenme yaşı 2017 yılında 24,6 oldu.

15-19 yaş grubunda bin kadın başına düşen ortalama canlı doğan çocuk sayısını ifade eden "adölesan doğurganlık hızı", 2012 yılında binde 31 iken 2017 yılında binde 21’e düştü. Diğer bir ifadeyle, 2017 yılında 15-19 yaş grubundaki her bin kadın başına 21 doğum düştü.

Geçtiğimiz yıl doğum yapan kadınların yüzde 1,6’sı çoğul doğum gerçekleştirdi

İdari kayıtlardan alınan veriye göre, 2017 yılında doğum yapan kadınların yüzde 1,6’sı çoğul doğum gerçekleştirirken, bu kadınların yüzde 97,7’si ikiz, yüzde 2,3’ü üçüz ve yüzde 0,1’i dördüz ve daha fazla bebek dünyaya getirdi.

Geçtiğimiz yıl doğum yapan kadınların yüzde 37,3’ü ilk doğumunu gerçekleştirdi

Kadınların 2017 yılındaki doğumlarının doğum sırası incelendiğinde, bu doğumların yüzde 37,3’ünün ilk, yüzde 31,8’inin ikinci, yüzde 18,2’sinin üçüncü, yüzde 12,7’sinin ise dördüncü ve üzeri doğum olarak gerçekleştiği görüldü.

Annenin doğumdaki ortalama yaşı 28,7 oldu

Doğum yapan kadınların ortalama yaşı, 2016 yılında 28,6 iken 2017 yılında 28,7 oldu. Diğer yandan ilk canlı doğumunu yapan kadınların ortalama yaşı, 2016 yılında 25,8 iken 2017 yılında 26 oldu. İlk doğumda anne yaşı, erken yaşlarda çocuk sahibi olmanın, daha geç doğurganlığa başlamaya göre genellikle daha fazla çocuk sayısı anlamına gelmesi nedeniyle, genel doğurganlık seviyesinin önemli bir belirleyicisidir.

Her iki bebekten biri sezaryen ile doğdu

Sağlık Bakanlığı verilerine göre; 2014 yılında yüzde 51 olan sezaryen doğum oranı, 2015 ve 2016 yıllarında  yüzde 53 oldu.

İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflaması (İBBS) 1. Düzeye göre; 2016 yılında sezaryen doğumların en yüksek oranda görüldüğü bölge yüzde 66 ile TR6 Akdeniz (Antalya, Isparta, Burdur, Adana, Mersin, Hatay, Kahramanmaraş, Osmaniye), en düşük oranda görüldüğü bölge ise yüzde 34 ile TRA Kuzeydoğu Anadolu (Erzurum, Erzincan, Bayburt, Ağrı, Kars, Iğdır, Ardahan) oldu.

Ortalama hanehalkı büyüklüğü 3,4 oldu

Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi sonuçlarına göre, Türkiye’de 2012 yılında 3,7 kişi olan ortalama hanehalkı büyüklüğünün azalma eğilimi göstererek 2017 yılında 3,4 kişi olduğu görüldü.

İllere göre ortalama hanehalkı büyüklüğü incelendiğinde, 2017 yılında 6,4 kişi ile Şırnak ilinin ilk sırada yer aldığı görüldü. Şırnak ilini 5,7 kişi ile Hakkâri ve Şanlıurfa, 5,6 kişi ile Batman illeri izledi. Ortalama hanehalkı büyüklüğünün en düşük olduğu iller ise 2,7 kişi ile Çanakkale, Eskişehir ve Tunceli oldu. Bu illeri, 2,8 kişi ile Balıkesir, Edirne, Burdur, Sinop ve Çankırı illeri izledi.

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından, 1989 yılında dünya nüfusunun 5 milyar insana ulaştığı tarih olan “11 Temmuz 1987” tarihi “Dünya Nüfus Günü” olarak kabul edilmiştir. Bu özel günde Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) tarafından nüfusun önemli konularını ele alan bir tema belirlenmekte ve bu temaya ilişkin farkındalık yaratmaya yönelik çalışmalar yapılmaktadır. Bu yıl da geçen yıl olduğu gibi “aile planlaması” temasının vurgulanmasına karar verilmiştir.

Kaynak: Diyarbakır Söz

Çok Okunan Haberler