Türkiye, Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) diyabet sıklığı konusunda 2030 yılı öngörüsünü 2010 yılında aşınca tehlike sinyalleri gelmeye başladı. Türkiye'de 50 kişiye bir fast food dükkanının düştüğünü söyleyen Türk Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Bülent Okan Yıldız, "Bu durum bir de hareketsiz yaşamla birleşince diyabet hastalığı kaçınılmaz hale geldi. Köylerde bile diyabete sebep olan obezite ciddi oranda arttı." dedi.
BÖYLE GİDERSE
Derneğin Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Serdar Güler ise 20 yaş üzeri nüfusta yaklaşık 7 kişiden birinin diyabetli olduğunu aktardı. DSÖ, 2030'da Türkiye'de diyabet sıklığının yüzde 8,7 olacağını tahmin ediyordu. Fakat bu oran 2010 yılında aşılarak, şu anda 13,7'ye kadar çıktı. Uzmanlar şu uyarıyı da yapıyor: "Bu hızla gidilirse Türkiye'de 2020'de herkes diyabet hastası olacak."
Obezite ve hareketsiz yaşamanın diyabetin en önemli sebepleri arasında yer aldığını aktaran Prof. Dr. Bülent Okan Yıldız, "Türkiye'de bugün her 10 yetişkinden 4'ü fazla kilolu, üçü de obezdir. Bu durum sadece diyabeti tetiklemiyor. Bunun yanında kalp ve kanser hastalıkları başta olmak üzere birçok hastalığın artışında obezite etkili. Yaşam tarzı ve yemek kültürü değişmeden obezite ve diyabetten kurtulmak çok zor." ifadesini kullandı.
OBEZ TOPLUM OLDUK
Türkiye'de 20 yaş üzeri nüfusta yaklaşık 7 kişiden birinin diyabetli olduğunu aktaran Türk Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği Yönetim Kurulu üyesi Doç. Dr. Serdar Güler, bu hızla giderse 2020'de herkesin bu hastalığa yakalanacağını söyledi. Hastalığın devlet ekonomisine de büyük zararı olduğunu söyleyen Güler, hastalığın yıllık maliyetinin 13 milyar dolar olduğunu aktardı. Türkiye'de insanların sadece yüzde 30'unun normal kilolu olduğunu sözlerine ekleyen Güler, "Diğer kalan yüzde 70 ise ya fazla kilolu ya da obez. Daha da kötüsü çocuklarda da artış ciddi. Her 4 çocuktan bir tanesi şişman." şeklinde konuştu.
Kaynak: Diyarbakır Söz