Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Alpaslan Tanoğlu, Kurban Bayramı'nda, beslenme düzeninde büyük değişiklik yaşandığını belirterek, "Bayramda, sağlıklı bireylerin yanı sıra kilo fazlalığı olan, yüksek tansiyon, kalp-damar, diyabet, kronik böbrek yetmezliği, mide-bağırsak ve gut gibi hastalıklarla mücadele eden bireyler de sağlıklı ve dengeli beslenmeye çok daha fazla dikkat etmek zorunda." dedi.
Tanoğlu, Kurban Bayramı'nda, kurbanlıkların hijyenik ortamlarda kesilmesinin insan sağlığı açısından son derece önemli olduğunu aktardı.
Tanoğlu, hijyenik olmayan koşullarda kesilmiş etlerin tüketilmesinin hastalıklara davetiye çıkardığını anlatarak, "Bu nedenle kurbanlıklar hijyenik ortamlarda, ehil kimselerce kesilmeli, sonrasında kurban etleri buzdolabında saklanmalı, tüketileceği zamansa mutlaka iyi pişirilmelidir." diye konuştu.
Kurban Bayramı'nda, beslenme düzeninde büyük değişiklik yaşandığına işaret eden Tanoğlu, "Çeşitli türdeki tatlı ve şekerlemelerin yanı sıra fazla miktarda et ve sakatat tüketilmesi nedeniyle dengeli beslenme önerileri gözardı edilebiliyor. Bayramda, sağlıklı bireylerin yanı sıra kilo fazlalığı olan, yüksek tansiyon, kalp-damar, diyabet, kronik böbrek yetmezliği, mide-bağırsak ve gut gibi hastalıklarla mücadele eden bireyler de sağlıklı ve dengeli beslenmeye çok daha fazla dikkat etmek zorunda." ifadelerini kullandı.
Doç. Dr. Tanoğlu, çiğ veya iyi pişirilmeden tüketilen etlerin oluşturduğu sağlık sorunlarına ilişkin şu bilgileri verdi:
"Çiğ veya iyi pişirilmeden tüketilen etler, bağırsaklarda hastalık yapıcı mikroorganizmaların ve çeşitli parazitlerin yerleşmesine neden olabilmektedir. Bu nedenle sağlıklı bireylerin yanı sıra riskli durumlara sebep olabileceğinden hamileler, yaşlılar, çocuklar ve kronik hastalığı olanlar etleri iyi pişirmeden tüketmemelidir. Öte yandan, yeni kesilmiş etin dinlendirilmeden tüketilmesinin, sindirim güçlüğü ve hazımsızlık gibi şikayetlere yol açabileceği unutulmamalıdır. Bu rahatsızlıkların önüne geçebilmek için etin üzerindeki görünen yağ dokusu mümkün olduğunca temizlendikten sonra etler buzdolabında yaklaşık 24-48 saat dinlendirilmelidir. Ayrıca ete pişirme evresinde ekstra yağ eklenmemelidir."
- "Eti çözdürüp tekrar dondurmayın"
Kolayca bozulabilme riski olan etin bir kerede tüketilebilecek miktarının buzdolabına yerleştirilmesi gerektiğine dikkati çeken Alpaslan Tanoğlu, "Buzlanmış etin soğutucu dışına çıkarılıp, sıcak havada oda ısısında uzun süre bekletilmesi halinde çeşitli mikroorganizmaların üremesine neden olunabileceği akılda tutulmalıdır. Ayrıca etlerin çözdürülmesinden sonra asla tekrar dondurulmaması gerekmektedir." dedi.
Tanoğlu, eti yağda kızartma yerine haşlama veya fırında pişirerek tüketilmesi gerektiğini belirterek, şu önerilerde bulundu:
"Izgara yapılacaksa et ve ısı kaynağı arasındaki mesafe, ette kömürleşme ve yanma olmayacak şekilde ayarlanmalıdır. Tüketilen et ve sakatat miktarıyla birlikte tuz kullanımının artması özellikle yüksek tansiyon, kalp, diyabet ve kronik böbrek yetmezliği hastaları için büyük risk taşımaktadır.
Şağ içeriği fazla olan şerbetli tatlıların tüketilmesi diyabet ve hiperlipidemi-kolesterol yüksekliği olan hastalar için büyük sorun teşkil edecektir. Bu hastalar, baklava, kadayıf gibi şerbetli tatlılardan ziyade sütlü tatlıları tercih etmelidir.
Kalp, tansiyon, diyabet hastaları, bayram süresince ilaçlarını düzenli kullanmalı, sağlıklı yaşamın temel kurallarından biri olan fiziksel aktivitelerini artırmaya dikkat etmeli, kan basıncı seviyelerini ve kan glukoz düzeyini olumlu yönde etkilemesi nedeniyle mümkün olduğunca yürüyüş yapmaya gayret etmelidir.
Kesilmiş kurban etlerinin sakatat kısımları, kolesterol ve doymuş yağ bakımından oldukça zengindir. Bu nedenle kilo fazlalığı olanlar, yüksek tansiyon ve kalp hastalarıyla diyabetlilerin bu ürünleri tüketmesi uygun değildir. Bu hastaların, etin daha az yağlı veya yağsız kısımlarını tüketmesini tavsiye etmekteyiz."
- "Asitli içecekler suyun yerini tutmaz"
Gastroenteroloji Uzmanı Alpaslan Tanoğlu, et içeren gıdaları tüketirken, yanında salata veya zeytinyağlı sebze yemekleri bulundurmanın sağlık açısından oldukça yararlı olduğuna işaret ederek, ekmek ve unlu besinlerin de tüketimine dikkat edilmesi, tam buğday ve çavdar ekmeğinin tercih edilmesi gerektiğini anlattı.
Ekmek tüketmek arzu edilmiyorsa bunların yerine çorba, bulgur pilavı veya tam buğday unlu makarna gibi sindirimi daha kolay olan karbonhidrat grubu gıdaların da tercih edilebileceğini aktaran Tanoğlu, şunları kaydetti:
"Bayram sürecinde, özellikle kronik hastalığı olanlar ve ilaç kullananlar, uzun süre aç kalmamaya özen göstermelidir. 3-4 saatten uzun süren açlıklarda kan şekeri düşer, sıcak havanın da etkisiyle tansiyonda düşüklük görülebilir. Halsizlik ve baş ağrıları görülür. Bunların önlenmesi için az ve sık ancak dengeli ve sağlıklı beslenmeye özen gösterilmelidir. Bayramda, gazlı, asitli ve şeker içeriği yüksek içeceklerin tüketimi arttığı gibi çay ve kahve türevleri de bol miktarda tüketilmektedir. Bu içecekler, yüksek tansiyon, kalp-damar rahatsızlığı olan hastalarla, diyabet, kronik böbrek yetmezliği yaşayanların sağlığını tehdit ettiği gibi günde sağlığımız için tüketmemiz gereken 8-10 bardak suyun da yerini tutmamaktadır."
Kaynak: Diyarbakır Söz