Başta astım hastaları ve sigara kullanan bireyler olmak üzere her yaştan insanda görülebilen alerjik rinit, halsizlik, boğaz ağrısı, hapşırma, burunda tıkanıklık ve kaşıntı gibi belirtilerle yaşam kalitesini olumsuz etkiliyor. En önemli tedavisi alerjik rinit nedeni ortam ve maddelerden uzaklaşmak olan hastalığın semptomları uygulanan bazı ilaç tedavileriyle ortadan kaldırabiliyor. Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ela Araz Server, alerjik rinitin sebepleri ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.
POLEN, AĞAÇ, OT, KÜF MANTARI VE HAYVAN TÜYÜ KEPEKLERİNDEN UZAK DURUN
Alerjik rinit, burun içerisini örten mukozanın alerjik maddelere olan reaksiyonu ile ortaya çıkmaktadır. Her yaşta ortaya çıkabilen ancak çoğu insanda çocukluk veya genç erişkinlikte başlayan belirtiler diğer yaşlara oranla daha şiddetli olan alerjik rinite alerjen olarak tanımlanan küçük partiküller sebep olmaktadır. Polen, ağaçlar, otlar, küf mantarları, hayvan tüyü kepekleri ve akarların(ev tozu) oluşturduğu gözle görülemeyecek kadar küçük olan partiküller doğanın uyanmaya başladığı ilkbahar aylarında daha fazla görülmektedir. Bu durum da alerjik rinit hastalığının bahar aylarında daha fazla görülmesine neden olmaktadır.
ASTIM VE EGZAMA HASTALARI DAHA FAZLA RİSK ALTINDA
Astımı veya egzaması olan hastalar başta olmak üzere ailesinde alerjik rinit öyküsü olan kişilerde bu rahatsızlığın gelişme riski daha yüksektir. Ayrıca anne-babası sigara içen, apartman dairesinde yaşayan ve evcil hayvan besleyen çocuklarda da alerjik rinit görülme sıklığı daha fazladır.
BURUN UCUNDA OLUŞAN YATAY ÇİZGİ ALERJİK RİNİTTEN KAYNAKLANIYOR OLABİLİR
Polenler, akarlar veya hayvan tüyü kepeği gibi nedenlerle gelişen alerjik rinit ile soğuk algınlığına bağlı olarak oluşan nezlenin burun akıntısı, kaşıntı, hapşırık gibi belirtileri aynıdır. Ancak alerjik rinitte burun akıntısı şeffaf ve bolken, soğuk algınlığına bağlı nezlede daha koyudur. Soğuk algınlığında oluşan ateş, kırgınlık, kas eklem ağrısı, boğaz ağrısı gibi ek semptomalar birkaç gün içerisinde düzelir. Alerjik rinitte ise belirtiler alerjene maruz kalındığı süre boyunca devam eder. Alerjik rinitin başlıca belirtileri şunlardır;
1 Burun tıkanıklığı
2 Sulu burun akıntısı ve kaşıntısı
3 Hapşırmak
4 Gözlerde kaşıntı, kızarıklık, göz altındaki ciltte şişme ve koyu renk değişikliği
5 Boğaz ve damakta kaşıntı
6 Kulaklarda kaşıntı, tıkanıklık
7 Ağızdan nefes alma ve sık uyanma
8 Sosyal yaşam aktivitelerinde azalma
9 Alerjik selam (Kaşıntı nedeniyle sık sık ellerle hastanın burnunu yukarıya doğru itmesi ile burun ucunda yatay çizgi oluşumu)
TEDAVİYE ALERJİYE NEDEN OLAN ORTAMDAN UZAKLAŞARAK BAŞLAYIN
Alerjik rinitin tanı- tedavisinde hastanın hikayesi ve yaşadığı semptomlar çok önemlidir. Hangi durumda neye maruz kaldığında semptomların ortaya çıktığı sorgulanır. Sonrasında yapılan Kulak Burun Boğaz muayenesindeki bazı bulgular sonrası yapılan testlerle kesin tanı konulur. Testlerde hastanın neye karşı alerjisi olduğunun belirlenmesi çok önemlidir. En kolay, hızlı ve ekonomik test ise "Deri Prick" (delme) testidir. Cilde küçük miktarlarda farklı alerjenler damlatılarak yapılır. Oluşan cilt reaksiyonları değerlendirilir. Deri Prick Test ile sonuç alınamayan hastalara kanda "Serum Spesifik IgE Antikor" testi bakılabilir. Alerjik rinitin tedavisinde ise ilk basamak hastada alerjiye sebep olan bölge ve alerjen maddelerden uzaklaşmasıdır. Daha sonra hastanın alerji testlerine göre ilaç tedavilerine başlanır. İlaç tedavisindeki esas amaç alerjik reaksiyonda ortaya çıkan semptomların azaltılmasıdır. İlaç tedavisi ile kontrol altına alınamayan durumlarda ise immünoterapi yani aşı tedavileri uygulanır. Alerjik rinitin cerrahi bir tedavi yöntemi yoktur. Alerji sonrası ikincil gelişen burun etleri şişliğinde burun etlerinin küçültülmesi işlemi yapılabilir.
SABAH YÜRÜYÜŞLERİNİZİ VE EV İŞLERİNİZİ POLEN OLMAYAN SAATLERDE YAPIN
Alerjik rinit hikayesi olan hastaların yaptırdığı testlere bağlı olarak hangi alerjene karşı savunma mekanizmasının tepki gösterdiğini belirlemesi çok önemlidir. Alerjisi olduğunun bilincinde olan hastanın bu maddelerden olabildiğince uzak durması gerekir. Ev tozu (akar) alerjisi olanların ev ve iş yerlerinde toz tutan halı, peluş oyuncak, yünlü malzemelerden yapılmış eşyaları bulundurmaması, ev ve işyeri zemininin toz tutmayan malzemelerle döşenmesi ve her gün yüksek vakumlu süpürgelerle temizlemesi gerekir. Aynı şekilde yataklarda da antialerjik nevresim takımları, yorgan ve yastık kullanılmalıdır. Polen alerjisi olan hastanın ise; polenizasyon dönemlerinde sabah erken saatlerde yürüyüş yapmaması, ev ve dışarı giysilerini ayırması, ev havalandırmasını polenizasyon olmayan saatlerde yapması gerekir. Hayvan alerjisi olan insanların ise ev ortamında hayvan bulundurmaması, dışarı da ise hayvanlarla yakın temas kurmaması önemlidir.
Kaynak: Diyarbakır Söz