Türkiye Alzheimer Derneği Başkanı Prof. Dr. Başar Bilgiç, alzheimer hakkında merak edilen soruları yanıtladı.
İleri yaşta insanların birçok zihinsel ve fiziksel problemlerle karşılaştığını belirten Bilgiç, yaşlı nüfusun artması ile alzheimerın toplumda daha görünür olduğunu belirtti.
Bilgiç, "Avrupa ile benzer görülme sıklığı rakamlarına sahibiz. Ülkemizde 1 milyon, tüm dünyada ise yaklaşık 50 milyon bunama hastası var ve bunların yarıdan fazlası alzheimer. Tüm dünyada bunamaya en fazla yol açan hastalık alzheimer. 2050 yılında tüm dünyada 150 milyon bunama hastası olacağı öngörülüyor. Türkiye’de 700 bin üzerinde alzheimer hastası var, diğer bunamaları da eklersek 1 milyona yakın kişiden bahsediyoruz. 70’li yaşlar en çok alzheimer görülen yaş grubu. Dünyada ortalama yaşam süresi uzuyor, yaşlı nüfus artıyor. Biz de nüfusu hızla yaşlanan ülkelerden biriyiz ve dolayısıyla bu hastalık diğer ülkeler gibi bizim için de geleceğin en büyük sağlık sorunlarından biri olacak gibi görünüyor." dedi.
ALZHEİMER NEDİR, NASIL ANLAŞILIR?
Alzheimerı, "beyin dokusunu yavaş yavaş harap eden bir beyin hastalığı" olarak tanımlayan Bilgiç, bu hastalıkta henüz tam olarak çözülmeyen bir nedenle beyin hücrelerinin öldüğünü, beyin dokusunun azaldığını, damarlar daralarak tıkandığını ve beynin küçülmeye başladığını ifade etti.
Bilgiç, "Ortalama 10 yıl içerisinde beyin 1,5kg dan 1,2 kg a düşüyor yani 300 gr kadar kayıp oluyor. Bu süreçte beyin hücreleri yani nöronlar azalıyor, zihinsel sorunlar ortaya çıkıyor. Hasta önce yakın geçmişe dair olayları unutmaya başlıyor. İlerleyen evrede ise çok eski anılarını da unutur hale gelip yakınlarını bile tanıyamayabiliyor. Yön bulma sorunları, muhakeme sorunları, konuşma, yürüme bozuklukları, psikiyatrik sorunlar, idrar tutamama, uyuyamama gibi birçok bulgu unutkanlığa ekleniyor. Unutkanlığın göze çarptığı erken dönemde mutlaka bir uzmana görünmeli. Ayrıca son gelişmelerle birlikte artık kan testleri, kan analizleri ile de alzheimer teşhis edilebilir." ifadelerini kullandı.
ALZHEİMER HASTALIK SÜRECİ NASIL İLERLİYOR
Alzheimer hastasının beynindeki değişikliklerin, unutkanlığın başlamasından 20 yıl önceye kadar dayandığını söyleyen Bilgiç, "Alzheimerda gözlemlenen unutkanlık hemen herkeste görülen doğal unutkanlıktan farklı. Hasta başlangıçta yakın zamanı unutmaya başlıyor ve tekrar tekrar aynı soruları sorabiliyor. Örneğin 'Yarın öğleden sonra pazara gideceğiz' denilen bir hasta pazara hangi gün saat kaçta gidileceğini defalarca sorabiliyor çünkü kendisine verilen cevabı hafızasına kaydedemiyor. Buna karşın 40 yıl öncesinin tüm detaylarını hatırlayabiliyor ama tabii hastalık ilerledikçe bu anılarda kaybolmaya başlıyor. Unutkanlıktan sonra ise yön bulma etkileniyor. Başlangıçta iyi bilmediği yerlerde kaybolan hastalar zamanla evlerini bile bulamaz hale geliyor. Bazı vakalarda hastalık ilerledikçe psikolojik sorunlar da ortaya çıkıyor. Hasta agresif tavırlar, kıskançlık ve bazı anlamsız aşırı reaksiyonlar gösterebiliyor. Son aşamada ise yürüyemez hale gelen hasta ömrünü yatalak olarak tamamlıyor. Bu süreç genellikle 10-15 yıllık bir süreyi kapsıyor." ifadelerini kullandı.
ALZHEİMERDAN NASIL KORUNURUZ?
Bilgiç, alzheimerdan korunma yolları hakkında şunları söyledi:
"Araştırmalara göre alzheimerdan koruyan en önemli faktör eğitim ve sosyalleşme. Eğitim seviyesi yükseldikçe alzheimer görülme sıklığı azalıyor. Dolayısıyla eğitim seviyesinin daha düşük olduğu kırsalda daha yaygın görülmekte. Böylece eğitimin bir yararı daha ortaya çıktı diyebiliriz. Araştırmalara göre sosyallik koruyucu bir etken, sosyal ilişkiler beyindeki bağlantıları güçlendiriyor. Sosyal etkileşimli meslekler daha dirençli. Ek olarak kalbe zararlı her şey alzheimer için de etken. Yani kalbi korumak aynı zamanda alzheimer için de bir önlemdir diyebiliriz. Orta yaşlardaki işitme sorunları da alzheimer için bir risk. Bu nedenle işitme sorunu varsa bu araştırılmalı ve gerekirse cihazlar kullanılmalı. Akdeniz tipi beslenme de koruyucu. Orta yaşlarımızı şişman olarak geçirmemeli, fiziksel egzersizler ihmal edilmemeli. Boş zamanlarımızı entelektüel faaliyetler ile doldurmak da koruyucu olacaktır."
NEDENİ ÇÖZÜLEMEDİ, TAM TEDAVİSİ HENÜZ YOK
Alzheimerın henüz tedavisi mümkün olmayan ölümcül bir beyin hastalığı olduğunu belirten Bilgiç, hastalığın nedeni tam anlaşılamadığından düğümün bir türlü çözülemediğini kaydetti.
Bilgiç, "Ne kadar yaşlıysak o kadar risk altındayız fakat alzheimer yaşlılığın doğal bir sonucu olarak tanımlanamaz, yani her yaşlanan bu hastalığa yakalanmıyor, 100 yaşın üstünde gayet sağlıklı insanlar var. Bu konuda farklı ülkelerde çalışmalar yapılıyor fakat hastalığın nedeninin tam anlaşılamamış olması çözüm üretmeyi de zorlaştırıyor. Akademik çevrelerde hastalığın nedenleri konusunda farklı görüşler mevcut. Elbette birçok hastalıkta olduğu gibi yoğun tedavi ve ilaç çalışmaları yapılıyor. Etkili bir tedavinin önümüzdeki yıllar içinde bulunması sürpriz olmayacaktır. Günümüzde mevcut tedaviler ile hastaya ancak daha konforlu bir yaşam, kaliteli bir hastalık süreci sunulabiliyor." dedi.
Bilgiç, alzheimer ilaçlarının etkinliğinin henüz ispatlanmadığına dikkat çekerek alzheimer hastalığına yol açan 3 adet gen bozukluğunun olduğunu hatırlattı.
"PANDEMİDEN YILLAR SONRA BİR ALZHEİMER PATLAMASI YAŞANABİLİR"
Salgın dönemindeki karantina uygulamasının yaşlılara verdiği zarara işaret eden Bilgiç, "Pandeminin alzheimer üzerinde etkisini bundan 15-20 yıl sonra daha net görebileceğiz. Pandemi başlangıcında uzun süre yaşlı vatandaşlarımızı izole ettik. Araştırmalara göre sosyallik bunamaya karşı koruyucu ciddi bir etken. Aktif bir sosyal hayat yaşadığınızda beyninizdeki hücreler birbirleriyle daha güçlü iletişim kuruyor. Ayrıca insanlar Covid kapma endişesiyle hastanelerden uzak durdu ve bu da erken teşhisi önledi. Bir diğer nokta ise, Koronavirüsün beyinde alzheimer hastalığını tetikleyebildiğine dair laboratuvar verileri var. Eğer bu doğru ise pandemiden yıllar sonra bir alzheimer patlaması yaşanabilir." değerlendirmesinde bulundu.
ALZHEİMER’IN UYKU İLE İLİŞKİSİ
Bilgiç, "Beyinde biriken ve Alzheimer’a yol açan proteinler uyurken temizleniyor. Beyin hücreleri arasındaki bağlantı uykuda güçleniyor. Sağlıklı bir uyku güçlü anılar için çok önemli. Kişiden kişiye değişmekle birlikte ortalama 7 saatlik sağlıklı uyku ideal olarak tanımlanabilir. Uyku sorunu yaşayanlarda Alzheimer daha yaygın görüldüğü araştırma sonuçlarına yansıyan bir gerçek." diye belirtti.
Kaynak: Diyarbakır Söz