Su içi egzersizler günümüzde fizik tedavinin önemli bir parçası haline gelmiş durumda. Su, derinliğine göre artan oranda hastanın ağırlığını azaltıyor. Suyun kaldırma kuvveti ekleme yük binmesini önlüyor ve eklemi zorlamadan aktif egzersiz yapmayı kolaylaştırıyor. Su içi basınç, ödemi azaltıyor ve toplardamarlardan kanın kalbe dönüşüne yardımcı oluyor. Suyun viskozitesi tüm aktif hareketlerde direnç sağlıyor ve kasları güçlendirmeye yardımcı oluyor.
Suyun rehabilitasyon programı sırasındaki yaralanma riskini azalttığını, kasları gevşettiğini ve hastayı rahatlattığını belirten Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Elçin Aykutoğlu, “Su içi egzersizlerinde hastalara farklı pozisyonlarda egzersiz yaptırılabiliyor. Ayrıca su içi egzersizler, kardiyak kapasiteyi ve denge ve koordinasyonu artırır. Tüm bu avantajları nedeniyle birçok durumda tercih edilen bir egzersiz şeklidir” diyor.
SUYUN GÜCÜNDEN YARARLANIN
Su içi egzersizler özellikle bel ağrıları, ankilozan spondilit, fibromiyalji, spor yaralanmaları, kalça-diz protez ameliyatı sonrası, kalça ve diz eklem kireçlenmesi, omuzda hareket kısıtlılığı, eklem ve yumuşak doku zorlanmaları, ve felç geçiren hastalarda tavsiye ediliyor. Su korkusu bulunanlar, kontrol altına alınmamış kalp ve solunum yetmezliği, böbrek yetmezliği, kontrol altına alınamayan epilepsi, enfeksiyon ve yüksek ateş, mesane ve barsak fonksiyon bozukluğu ve açık yarası bulunan hastalara ise önerilmiyor.
SU İÇİ EGZERSİZLERİ İLE RAHATLAYIN
Su içinde; germe egzersizleri, kuvvetlendirme egzersizleri, denge ve yürüme egzersizleri ve dayanıklılık egzersizleri yapılabiliyor. Egzersizler sırasında suyun sıcaklığının 26-33 derece olması gerekiyor. Su içinde ayakta kalmayı ve yürümeyi kolaylaştırıcı ve egzersiz yapmaya yardımcı simit- boyunluk- kemer–yüzme barları- özel eldivenler ve hidro ton botlar gibi yardımcı ekipman kullanılabiliyor.
Kaynak: Diyarbakır Söz