Beslenme sonrasında ve sabahları oluşan ağız kokusunun, fizyolojik olarak tanımlandığını ve bir hastalık belirtisi olmadığını belirten Yrd. Doç. Dr. Burcu Karaduman, bunların dışında meydana gelen ağız kokusunun hastalık belirtisi olabileceğine dikkat çekti.
Sinüs ve akciğer kaynaklı enfeksiyonların, diyabetin, karaciğer yetmezliği gibi birçok sistemik rahatsızlığın, ağız kuruluğunun, yetersiz ağız hijyeninin, tütün ve alkol ürünlerinin, dişeti hastalıkları ve diş çürüklerinin ağız kokusunun sebepleri arasında yer alabileceğini belirten Yrd. Doç. Dr. Burcu Karaduman, ağız kokusunu önlemenin yollarını anlattı.
Patolojik nedenli ağız kokusu için diş hekiminin yönlendirmesi ile hastaların uygun tedavi olması gerektiğini belirten Karaduman, fizyolojik kaynaklı ağız kokusunun önüne geçebilmek için dikkat edilmesi gereken noktalar hakkında şunları söyledi:
FİZYOLOJİK AĞIZ KOKUSUNU ÖNLEMENİN YOLLARI
• Gece yatmadan önce ve sabah kalkınca dişler mutlaka en az iki dakika fırçalanmalıdır.• Dil yüzeyine yerleşen bakteriler, tükürük ve besinlerden gelen proteinleri ağız kokusunun sebebi olan bileşiklere parçalar. Bu nedenle mümkün olabildiği kadar dışarıya çıkarılan dilin arka kısmından başlayarak öne doğru süpürme hareketi ile dil fırçalanmalıdır. Ayrıca dil kazıyıcılarıyla da dil temizliği sağlanabilir.
• Ağız gargaraları tek başlarına ağız kokusunu önleyemezler. Özellikle alkol içeren gargaraların ağız kuruluğuna neden olarak ağız kokusunu artırabileceği ileri sürülmektedir.
• Diş fırçalama ve gargara işleminden sonra “diş ipi - diş arası fırçası” ile fırçalamaya destek olunmalıdır.
• Çinko içeren macunların, gargaraların ve sakızların kullanılması ağız kokusunu önleyebilir.
Kaynak: Diyarbakır Söz