Kronik bir akciğer hastalığı olan Astım, özellikle de çocuklarda artış gösteriyor. Uzmanların luşturduğu verilere göre ise Türkiye'de her 8 çocuktan biri astım hastası ve bu astım hastalığındaki artış, yıl yıl seyrediyor
TÜRKİYE'DEKİ 8 ÇOCUKTAN BİRİ ASTIM HASTASI - DÜNYAM HASTANESİ GÖĞÜS HASTALIKLARI UZMANI DR. NİHAT KİRİŞÇİ: - "ASTIMIN GÖRÜLME SIKLIĞI YILLAR İÇİNDE ARTIYOR"
KAYSERİ (İHA) - Astım akciğer içi hava yollarında daralmaya neden olan ve alevlenmeler (ataklar) ile seyreden müzmin (kronik) bir akciğer hastalığıdır diye tanımlayan Dünyam Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr.Nihat Kirişçi ,hava yollarındaki daralmanın mikrobik olmayan bir tür iltihap nedeniyle hava yolu duvarının şişmesine neden olduğunu belirtti. Hastalığın tekrarlayan nefes darlığı, nefes alıp verirken ortaya çıkan hırıltı, hışıltı, ıslık sesi, göğüste baskı hissi ve öksürük gibi belirtilerle kendini gösterdiğini sözlerine ekledi. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr.Nihat Kirişçi, "Dünyada yaklaşık 300 milyon kadar astımlı hasta olduğu tahmin edilmektedir. Ülkemizde ise yaklaşık her 12-13 erişkinden biri ve 7-8 çocuktan biri astım hastasıdır. Astımın görülme sıklığı yıllar içinde giderek artmaktadır" DEDİ.
"Astım hastalığının ortaya çıkmasında etken olan faktörlere risk faktörleri denir. Astımın neden bazı bireylerde görülüp, bazılarında görülmediği işte bu risk faktörleri ile açıklanabilir." DİYEN Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr.Nihat Kirişçi "Bu faktörler kişiyle ve çevreyle ilgili olmak üzere iki gruptur. Kişisel risk faktörleri içinde kalıtım yani genetik yapı, cinsiyet ve şişmanlık sayılabilir. Çevresel risk faktörleri ise kalıtsal olarak yatkın bireylerde astımın ortaya çıkması ve ağırlığı üzerinde rol oynar. Bunlar alerjenler, tekrarlayan akciğer infeksiyonları, sigara dumanına maruziyet, bazı ilaçlar, iç ve dış ortam hava kirliliği ve beslenme tarzıdır." ifadesinde bulunarak şu bilgileri verdi: " Yakınmaları astımla uyumlu olan hastalarda yapılan muayene ve nefes ölçüm testleri ile koyulur. Astım tedavisinin amacı hastalığın kontrol altına alınması ve sağlanan bu durumun idame ettirilmesidir. Dünyada olduğu gibi, ülkemizde de bu hastalığın tedavisi ile ilgili gerekli her türlü ilaç ve malzeme bulunmaktadır. Uygun ilaç tedavisi ile, astımlılar iş ve okul dahil günlük yaşamlarına, hastalık nedeni ile herhangi bir kısıtlanma olmadan devam edebilirler. Astım ilaçlarının büyük bir kısmı soluk alma yolu (inhalasyon) ile kullanılan ilaçlardır ve bu yolla daha az yan etki ile direk hava yollarında istenen tedavi edici etkiyi oluştururlar. Özel cihazlarla verilirler. Tedaviye başlanırken bu özel cihazların kullanım şekli mutlaka hastalara gösterilmelidir. Astımlı bir hastanın gündüzleri astım yakınmasının bulunmaması, gece astım nedeni ile uykudan uyanmaması, hastalığı tedavi eden ve kontrol altında tutan ilaçları kullanırken ayrıca sık olarak hızlı etkili nefes açıcı ilaçlara gereksiniminin olmaması, nefes ölçüm testlerinin normal olması ve günlük işlerini engellenmeden yapabilmesi hastalığın tam kontrol altında olduğunu gösterir. Maalesef astımı tamamen kontrol altında olan hasta sayısı hem dünyada hem ülkemizde halen istenen düzeyde değildir. Halen 4 astımlıdan biri yılda bir kez astım alevlenme (atak) nedeniyle acil servise başvurmaktadır. Astım kontrolünü güçleştiren etkenler arasında ilaçların doğru teknikle ve düzenli kullanılmamasının yanı sıra, sigara dumanı, alerjenler ve kimyasallar gibi tetikleyicilere maruz kalmak ve obezite sayılabilir. Ülkemizde astımlı hastaların %10'undan fazlasının halen sigara içmekte olduğu ve %30-40'nın obez olduğu bildirilmiştir. Yapılan araştırmalarda sigarayı bırakmanın ve obez hastaların kilo vermesinin, astımın kontrolünü kolaylaştırdığı gösterilmiştir."Astım nedir, belirtileri nelerdir?
Herhangi bir tıp kitabını açtığınızda astım, hava yollarının enflamatuar hastalığıdır der. Ne demektir enflamasyon? Enflamasyon hava yollarının alerji nedeniyle çeşitli hücreleri kandan hava yollarına göçmesi burada çeşitli maddeler salgılayarak hava yollarının kaslarını kasması, hava yolunun içindeki zarın ödem yapması, şişirmesi ve bu nedenle de hava yollarının daralmasıdır. Temel belirtileri; öksürük kuru öksürüktür çok zor balgam çıkartırlar çok yapışkan balgam çıkartırlar çıkarsa da. Nefes darlığı, göğüsün üstünde bir şey oturuyormuş gibi hissi ve hırıltıdır. Bu var olan alerjiye göre mevsimsel olabildiği gibi ev tozu akarı alerjilerinde özellikle gece ya da sabaha karşı fazlaca olmaktadır.
Kronik bir solunum yolu hastalığı olan astım tekrarlayan nefes darlığı, hırıltı, göğüste baskı hissi ve öksürük yakınmaları ile kendini gösteren kronik bir solunum yolu hastalığıdır. Astım belirtilerinin şiddeti kişiden kişiye ve aynı kişide zamanla değişebilir. Geceleri ve sabahın erken saatlerinde genellikle artar. Astım tüm dünyada her etnik ve yaş grubundan, farklı sosyoekonomik yapıda 300 milyon kadar insanı etkilemektedir.
Ülkemizde ise yaklaşık her 12-13 erişkinden biri ve 7-8 çocuktan biri astım hastasıdır. Görülme sıklığı yaşam ve çevre koşullarının değişmesine bağlı olarak artmaktadır. Tüm dünyada astımdan yıllık ölümlerin 250.000 kişi olduğu tahmin edilmektedir.
Hastalığın kronik ve değişken özelliği astım hastalarının yakınmalara alışmasına neden olabilmektedir. Yakınmasız kalabileceklerini bilmeyen ve bunun talep etmeyen hastalar hekime başvuruda geç kalmakta ve hastalıkları ilerleyebilmektedir.. Oysa uygun tedavi ile hastalık kontrol altına alınabilmektedir. Bu yıl Dünya Astım Günü’nde tüm dünyada ve ülkemizde, geçen yılda olduğu gibi “ASTIMINIZI KONTROL EDEBİLİRSİNİZ” ana temasının işlenmesine devam edilecektir.Astım tedavisinin amacı hastalığı kontrol altına almak ve sağlanan iyilik halinin devamını sağlamaktır. Dünyada ve ülkemizde bu hastalığın tedavisi ile ilgili gereken her türlü ilaç bulunmaktadır. Uygun ilaç tedavisi ve astım hastalarının eğitimi ile hastalık kontrol altına alınabilir ve astımlılar yaşamlarına hastalık nedeni ile kısıtlanmadan devam edebilirler.
Astımlı bir hasta için kontrol altında olmak;
a. Gündüz astım yakınması bulunmaması b. Gece astım nedeni ile uyanmama c. Hastalığı tedavi eden ve kontrol altında tutan ilaçları kullanırken ayrıca hızlı etkili nefes açıcı ilaçlara gereksinimin olmaması d. Nefes ölçümlerinin normal düzeyde olması e. Günlük işlerin engellenmeden yapılabilmesi demektir.Dünyada ve Ülkemizde bu hastalığın tedavisi ile ilgili gereken her türlü ilaç bulunmaktadır. Çabalarla Ülkemizde ve Dünyada astımı tamamen kontrol altında olan hasta sayısı artmaktadır ancak halen istenen düzeyde değildir. Güncel verilere göre ülkemizde üçüncü basamak sağlık kuruluşlarına başvuran astımlılarda dahi tam kontrol oranı yüzde 22 bulunmuştur. Halen 4 astımlıdan biri yılda bir kez astım krizi nedeniyle acil servise basvurmaktadır. Astım kontrolünü güçleştiren etkenler arasında ilaçların doğru ve düzenli kullanılmaması dışında, sigara dumanı vb tetikleyicilere maruz kalmak ve obezite sayılabilir. Ülkemizde astımlı hastaların yüzde 10’undan fazlasının halen sigara içmekte oldugu ve yüzde 30-40’nın obez olduğu bildirilmiştir. Sigarayı bırakmanın ve obez hastaların kilo vermesinin astımın kontrolünü kolaylaştırdığı gösterilmiştir.
Astım için Küresel Girişim (GINA-www.ginasthma.org) önderlişinde sürdürülen Dünya Astım Günü aktiviteleri ve bu konudaki diğer çabalarla önümüzdeki 5 yılda astıma bağlı hastanede yatışlarının yüzde 50 azaltılmasına yönelik bir kampanya başlatılmıştır. Bu amaca ulaşmak için astım hastalığının önemi ve hastalığın kontrol kavramı konusunda farkındalık olusturulmaya çalışılmaktadır.
Erişkinlerde işgücü, çocuklarda okul devamlılığında azalmaya neden olan bu hastalık için başta hastalar olmak üzere hasta yakınları, sağlık personeli ve eczacıların bilgilendirmesi önem kazanmaktadır.Kaynak: Diyarbakır Söz