Özdağ, Zafer Partisi Genel Merkezi'nde, 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerine ilişkin düzenlenen basın toplantısında konuştu.
Cumhurbaşkanı Seçimi'nin ikinci turunu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kazandığını anımsatan Özdağ, "Zafer Partisi, Recep Tayyip Erdoğan'ı tebrik etmemekte kararlıdır." ifadesini kullandı.
Özdağ, partisinin seçimlerde istediği sonucu rakamsal olarak alamadığını belirterek, "Partimiz 1 milyon 529 bin 119 oyla yüzde 2,2'de kaldı. Sonucun böyle olmasında Türk siyasetinin Erdoğan'a nefret ve Erdoğan'a sevgi ekseninde, Millet ve Cumhur ittifakları şeklinde ikiye bölünmüş olmasının büyük etkisi vardır. Bu duygu seli, seçmenin rasyonel program üzerinden oy vermesini büyük ölçüde engellemiştir." değerlendirmesinde bulundu.
Seçim sürecinde çalışan tüm parti teşkilatına teşekkür eden Özdağ, "Zafer Partisinin aldığı oylar bizi mutlu etmemekle beraber aldığımız sonucun politik sonuçları açısından önemli bir başarı olduğunu görüyoruz." görüşünü paylaştı.
"BÖLÜCÜ SİYASETİN ÜLKE SİYASETİNE ŞEKİL VERME GİRİŞİMİ BAŞARISIZLIĞA UĞRAMIŞTIR"
Zafer Partisi öncülüğünde kurulan Ata İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan'ın, 14 Mayıs'taki seçimde yüzde 5,17 oy alarak seçimi ikinci tura taşıdığını söyleyen Özdağ, şöyle devam etti:
"Zafer Partisinin Ata İttifakı'na öncülük yapması ile bölücü siyasetin ülke siyasetine şekil verme girişimi başarısızlığa uğramıştır. Zafer Partisi siyasetten tasfiye edilmek istenen Atatürk çizgisinde Türk milliyetçiliğini, tekrar Türk siyasetinin gündeminin belirleyici gücü haline getirmiştir."
Partisinin, Türk siyasetinin temel parametrelerini yeniden belirlediğini öne süren Özdağ, şunları kaydetti:
"Bu süreçte Zafer Partisi olarak bizimle görüşme talep eden Sayın Kılıçdaroğlu ve Sayın Numan Kurtulmuş ile görüşmeler gerçekleştirdik. Bu görüşmelerde odak noktamız, Türkiye'nin ana sorunları ve çözüm yolları üzerine mutabakat aramak olmuştur. Özellikle 13 milyon sığınmacı ve kaçağın vatanlarına dönüşleri konusunda muhataplarımızın pozisyonlarını anlamak istedik. CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu, Zafer Partisinin Anadolu Kalesi projesini kabul etti. Sayın Numan Kurtulmuş ise 'Siz bize destek verin, biz hallederiz' şeklinde meseleye yaklaştı."
"ZAFER PARTİSİ ÜZERİNE DÜŞENİ FAZLASIYLA YAPMIŞTIR"
Seçim sürecinde ellerinin ve kollarının bağlandığını savunan Özdağ, "Son 3,5 günde protokolün imzalanmasından sonra da Millet İttifakı içindeki belirli müdahalelerden dolayı Zafer Partisinin, Kemal Kılıçdaroğlu'na verebileceği destek konusunda elimiz kolumuz bağlanmıştır. Eğer elimiz kolumuz bağlanmasaydı etkimiz çok daha yüksek olurdu. Ancak bu 3,5 günlük süre içerisinde Zafer Partisi, üzerine düşeni fazlasıyla yapmıştır." dedi.
Özdağ, vatandaşlık verilen sığınmacıların, seçimin kaderini belirlediğini iddia ederek, vatandaşlık verilen yabancıların en az 10 yıl süreyle oy kullanmamasına yönelik yasa teklifinde bulunduklarını, ancak destek görmediklerini dile getirdi.
Altılı ittifakın, Zafer Partisinin perspektifinden yanlış bir ittifak olduğunu kaydeden Özdağ, "Bölücü unsurların 'her şeyi belirleriz' anlayışı dayanaksızdır. Türk halkı, sığınmacı ve kaçakların vatanlarına geri dönüşünü istemektedir." sözlerini sarf etti.
"ZAFER PARTİSİNDE SAĞ VE SOL YOKTUR"
Özdağ, bundan sonraki süreçte Türk milliyetçilerini ve Atatürkçüleri Zafer Partisine davet ettiğini vurgulayarak, "Zafer Partisi sizin eviniz. Burada 6 ok da temsil ediliyor, 9 ışık da temsil ediliyor. Milli, üniter, laik devletin yılmaz ve tavizsiz tek savunucusu Zafer Partisidir. Zafer Partisinde sağ ve sol yoktur, Atatürk çizgisinde Türk milliyetçiliği vardır." ifadesini kullandı.
"Zafer Partisinin, Kemal Bey'le veya sizin Kemal Bey'le İçişleri Bakanlığı konusunda bir anlaşmanız oldu mu?" şeklindeki soru üzerine Özdağ, şu yanıtı verdi:
"Kemal Bey'le Türkiye'yi nasıl yöneteceğimiz ve Zafer Partisinin bu yönetimde hangi görevleri üstleneceği konusunda kapsamlı değerlendirmeler yaptık. Bazı konularda anlaştık ve el sıkıştık. Bazılarının içeriğinin birlikte belirlenmesi konusunda da konuştuk ve anlaştık. Bunların bir bölümünü de en önemli bölümlerini de yazılı hale getirdik. Ama şu bakanlık, bu bakanlık diye size burada bir bilgi vermem şık da olmaz. Doğru da olmaz."
Kaynak: Diyarbakır Söz