HÜDA PAR’ın dezavantajlı durumda olan kadınların maddi olarak oluşturulmuş bir fonla desteklenmesi gerektiği yönündeki parti programını çarpıtan CHP’ye tepkiler sürüyor.
Söz konusu çarpıtmaya karşı sert tepki gösteren HÜDA PAR Sözcüsü Yunus Emiroğlu, CHP’nin ve Kılıçdaroğlu’nun başörtülü kadınlara yönelik yapmış olduğu zulümlere, bilgi, belge ve delillerle değindi.
Kılıçdaroğlu’nun başörtülülere yönelik yapmış olduğu baskıcı uygulamalarına vurgu yapan Emiroğlu, "SSK Genel Müdürü iken başörtülü çalışanlar hakkında soruşturma başlatan, 2008 yılında başörtüsüne serbestlik getiren yasanın iptali için Anayasa Mahkemesi’ne dilekçe veren de CHP’nin başındaki Kılıçdaroğlu’dur." dedi.
Başörtülü seçmenlerden oy kapmaya çalışan Kılıçdaroğlu’nun başörtülülere yönelik yapmış olduğu göstermelik serbestisinin kimseyi aldatmaması gerektiğini belirten Emiroğlu, "Oy için yaptıkları vitrin çalışmaları sizi aldatmasın çünkü CHP, başörtüsü düşmanlarını ödüllendirmekten de geri durmadı. 28 Şubat sürecinde kurulan 'İkna Odalarında' psikolojik şiddet uygulayarak yüzlerce genç kızımıza tehditlerle baskıyla başörtülerini açtıran Nur Serter iki dönem CHP vekili seçildi." dedi.
Kılıçdaroğlu’nun başörtülülere ve İslam inancına yönelik yapmış olduğu istihza, hakaret ve baskıcılığına vurgu yapan Emiroğlu, "Başörtülü kadınları ve başörtüsünü hor gören, başörtüsü için ‘1 m2’lik bez parçası’ ifadesini kullanan da Kılıçdaroğlu’dur. ‘İlla ömür boyu takacak diye bir kural mı var?’ deyip İslam’ı ve başörtüsünü küçümseyerek insanların inançlarıyla ilgili kararlarını hiçe sayan da yine Kılıçdaroğlu’dur. Kemal Kılıçdaroğlu’nun son dönemlerde helalleşmeden bahsetmesi de sizi aldatmasın." şeklinde konuştu.
HÜDA PAR Sözcüsü Emiroğlu, şunları kaydetti:
"CHP demek, başörtüsü ve tesettüründen dolayı dışlanan, hakları gasp edilerek mağdur edilen milyonlarca insanımızın yarasına tuz basmak demektir. CHP demek, başörtülülerin üniversite kapılarından alınmaması demektir. CHP demek, başörtülü çalışanların kamudaki görevlerinden uzaklaştırılması demektir. CHP demek, kendileri gibi düşünmeyen ve kendilerine boyun eğmeyenlerin dışlanması ve ötekileştirilmesi demektir."
Kaynak: Diyarbakır Söz