Hizbullah, Diyarbakır'da yürütülen iki ayrı parti çalışmasıyla yeniden gündemde. Bu alanda iki oluşum var ve iki oluşumun başında da Hizbullah davalarına bakan iki avukat.
Bu oluşumlardan birinin liderliğini Mustazaf-Der'in Başkanı ve Hizbullah davalarının avukatı Hüseyin Yılmaz yapıyor. Hüseyin Yılmaz niye bu oluşumda yer aldığını anlatırken, AK Parti'nin çizgisinin İslami olmadığı düşüncesinde. Hüseyin Yılmaz, "İslamiyet üst kimliğimiz" olacak diyor.
AZADİ İNSİYATİFİ
Kendilerini 'Azadi İnsiyatifi' olarak tanımlayan ikinci grubun başında ise bir başka Hizbullah Avukatı Sıdkı Zilan yer alıyor. Sıdkı Zilan, "BDP'nin özerkliği PKK tarafından ihlal ediliyor. Bağımsız partilere ihtiyaç var" diyor. Her iki grubun da ortak söylemi, sloganı "Kürdi - İslami çizgisindeyiz."
BDP'ye göre bütün siyasal oluşumlar Kürt halkının kimlik talebinde ortak hareket etmeli. BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, konuyu yakından takip ettiklerini söylüyor."AK Parti, Türk İslamcı ve milliyetçi bir anlayışa sahip" diyen Altan Tan, "BDP son seçimlere emek, demokrasi ve özgürlük bloku altında girdi ve tüm Kürt partileri ve kişilere kapısını açtı. Bu blokun genişlemesi halinde İslami düşüncedeki Kürtler de kendi kimlikleri ile temsil edilebilir. Yeni kurulacak partiler ancak böyle bir zeminde var olabilir" diyor.
TABANDA İHTİMAL YOK
AK Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu ise yeni oluşumun siyasal taban bulacaklarını sanmadığını söylüyor. Bunların AK Parti tabanından oy alamayacağını belirten Galip Ensarioğlu, "İslami camia kendini AK Parti içinde temsil ediyor. Radikal İslam kendini temsil edemiyor olabilir. Hizbullah'ın silahlı eylemden legal alana geçmek için uzun bir süredir çabası var. Derneklerini, partilerini kapatırsanız yeninden silahlı eylemlere başvurması muhtemeldir. Siyaset kanallarının açık tutulması gerekiyor." görüşünde.
HİZBULLAH'IN YAPILANMASI
Hizbullah, Türkiyede faaliyet gösteren dinsel örgütlerin başında geliyordu. Bu örgüt bir çok kanlı eyleme imzasını attı. Hizbullah olarak anılan grup, bölgede hakimiyet sağlamak için sadece PKK'lılara değil, kendilerine katılmayan dindarlara da suikast düzenledi. 17 Ocak 2000'de, Beykoz'daki eve yapılan baskın neticesi, liderleri Hüseyin Velioğlu'nun öldürülmesinden sonra, örgüt mensupları yakalandı, cezaevine konuldu ve yargı süreci başladı. Dışarda kalanlar Mustazaf-Der çatısı altında faaliyetlerini sürdürmeye başladı.
Kaynak: Diyarbakır Söz