TUNCELİ - BDP Genel başkanı Selahattin Demirtaş, ''Bize karşı bu 'uzlaşmaz' denilenler bir araya gelip el ele tutuşup hep birlikte saldırı kampanyası yürütebiliyorlarsa bu kadar panik halinde hareket edebiliyorlarsa bilin ki hepsinin maskesi aynı anda düştüğü içindir'' dedi.
Belediye Konferans Salonu'nda düzenlenen, BDP Tunceli 1. Olağanüstü İl Kongresine katılan Demirtaş, burada yaptığı konuşmada, ''Bize karşı bu 'uzlaşmaz' denilenler bir araya gelip el ele tutuşup hep birlikte saldırı kampanyası yürütebiliyorlarsa bu kadar panik halinde hareket edebiliyorlarsa bilin ki hepsinin maskesi aynı anda düştüğü içindir'' ifadesini kullandı.
''BDP'nin koca bir ayna olduğunu'' ifade eden Demirtaş, ''O ayna onların yüzüne tutulmuş ve bu güne kadar yürüttükleri çirkin siyaset deşifre olmuştur. Bundan dolayı panik başlamıştır, bundan dolayı bu üçkağıtçılar üçü de bir araya gelip, partimize karşı el birliğiyle saldırmayı marifet olarak saymaktadırlar'' şeklinde konuştu.
AĞIR SUÇLAMA GETİRDİ
''Sokağın sorunu çok, ülkenin sorunu çok, ezilenlerin sorunu çok, bunları dile getirebilmek, bunlarla ilgili çözümler üretebilmek elbette ki her şeyden önce halkı tanımayı, realiteyi, gerçek durumu objektif olarak tespit etmeyi gerektirir'' diyen Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Siz bu ülkedeki yoksulluğu görmezseniz, kabul etmezseniz yoksullukla, işsizlikle ilgili çözüm de üretmezsiniz. Çünkü sorunu zaten kabul etmiyorsunuz demektir. Tanımıyorsunuz demektir. Türkiye'nin her tarafında yeşil kartlı diye tarif ettiğimiz insanlar, aileler var. Türkiye'nin Doğu, Güneydoğu'su bütün rakamlarda olduğu gibi yeşil kart rakamlarında da birincidir. Ve bu ülkenin hükümeti, Sağlık Bakanı halka yeşil kart dağıtabilme rakamıyla övünebilmektedir. Bunun anlamı nedir? Ülkemizde bu kadar yoksul var işte, biz bu yoksullara, işsizlere, yiyecek bir lokma ekmeği bulamayanlara yeşil kart verdik diye övünüyoruz. Bununla gurur duyuyoruz diyen bir hükümet gerçeği vardır.''
-''TEK BİR FİKİRLERİ OLMAMASI
Demirtaş, Türkiye'de yüzde 2'lik bir zengin nüfusun, Türkiye kaynaklarının neredeyse yüzde 40'ını kendi arasında paylaştığını hükümetin kabul etmediğini ileri sürerek, şunları kaydetti:
''Dersim işsizlikte dördüncü sırada. Dersim'in nüfusu ne ki işsizlikte bir de dördüncü sırada. 100 bin insan yaşıyor burada. Ama işsizlikte dördüncü sırada. Okuryazarlıkta birinci sırada. En eğitimli kentimiz, örgütlü kentimiz. Buradaki sivil toplum örgütleri, siyasi parti örgütlenmeleri Türkiye ortalamasının çok üstünde. Ama tırnak içerisinde belirtiyorum, 'Bir tane yanlışı var Dersim'in. AKP'ye milletvekili vermemiş' öfke bundan. Başbakan'a milletvekili vermemiş tek kent. Bu yüzden çok öfkeli. Onda da birinci, AKP'ye milletvekili vermemede birinci bir kent. İşte bu yüzden küçücük nüfusuyla onurlu Dersimliler işsizlikte dördüncü.''
Bölgenin işsizlik sorununu halkın kendisinin çözeceğine inandığını belirten Demirtaş, şöyle devam etti:
''Bu hükümetin, devlet anlayışı Dersim'de hiçbir sorunu çözmez. Peki Dersim kendi sorununu nasıl çözecek? Hangi yönetim anlayışıyla? Demokratik Özerklik anlayışıyla işte... Bakın kavramları yerli yerine oturtmak ve iyi anlamak, iyi anlaşılmak gerekir. Böylesi önemli bir projenin Türkiye'de doğru tartışılması için doğru yerden ele alınması, önce bir fikir sahibi olunması lazım ki, sonra zikir sahibi olunsun. Bu konuda ne Başbakan'ın, ne de muhalefet partilerinin, tek bir fikirlerinin olmamasına rağmen maşallah birçok zikirleri var. Her gün çıkıp bu projeyle ilgili, bu çözüm önerisiyle ilgili neredeyse hakaretler yağdırıyorlar.''
-KILIÇDAROĞLU'NA ELEŞTİRİ-
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu da eleştiren Demirtaş, şöyle konuştu:
''Şimdi ben kendisinden, buradan kendi memleketinden sormak istiyorum. Tam 104 miting, iki büyük kurultayda konuşma yaptınız. Bu ülkenin temel sorunlarından birisi olan Alevilik sorununu, Alevi sözcüğünü ağzınıza almadan geçiştirdiniz. Bu bir yetenek tabii ki, maharet ister. Merak ediyorum 'Alevi sorunu' derken veya bu sorunla ilgili çözüm üretirken hangi kavramı kullanacaksınız. Mesela şöyle mi diyeceksiniz? 'O şeylerin, şey sorununu, şey yapacağız' mı diyeceksiniz. Alevi'ye Alevi, Kürt'e Kürt denir. Aleviler cemevine gider. Kürtler Kürtçe konuşur. Bu böyledir, bunu öğreneceksiniz. Bu bir ayrıştırma, bölme değildir. Önce farklılıkları tanıyacaksınız. Önce farklılıkları kucaklayacak kadar yürekli olacaksınız ondan sonra birlikten bahsedeceksiniz. Biz ayrıştırmak, bölmek için bunları ifade etmiyoruz. Ama tekleştirmek başkadır. Birlik olmak başkadır. Sizin zihniyetiniz tekleştirmek üzerinedir. Bizimki birleştirme üzerinedir. Biz Türkiye halklarının birliğinden söz ediyoruz. Siz Türkiye'nin tekliğinden söz ediyorsunuz. Siz ülkeyi tekleştirmek için bölüyorsunuz. Biz ülkeyi güçlendirmek için birleştiriyoruz. Demokratik Özerklik budur işte.''
Demirtaş ayrıca, İstanbul'daki ''cemevi saldırısının'' bir provokasyon olduğunu ifade ederek, saldırıyı kınadı.
Bu arada, mevcut başkan Murat Polat'ın aday olmadığı genel kurul toplantısında, Suat Demir tek aday olarak seçime katıldı.
Kaynak: Diyarbakır Söz