Erdoğan, AK PARTİ grup konuşmasında önce CHP’li sonra AK Partili belediyelerden görüntüleri izletti. CHP belediyeleriyle ilgili 1990’lı yıllardan kalma şikayetleri ve yeni yakınmaları izletirken gülümseyen Erdoğan, görüntülerin ardından vekillerden alkış gelmesi üzerine “CHP’yi alkışlamıyorsunuz değil mi” dedi.
PENCEREYİ KAPATIR MISINIZ?
Erdoğan’ın'ın, konuşması sırasında görevlilere seslenerek “Şu pencereyi kapatır mısınız?” talimatını vermesi dikkat çekti. Erdoğan’ın grup konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
MECLİS’İ YENİ VE TARİHİ BİR GÖREV BEKLİYOR: Ülke ve millet olarak böyle bir Meclis'e sahip olmakla ne kadar övünsek azdır. Meclis'i yeni ve tarihi bir görev daha bekliyor. Reformun çatısını oluşturan yeni anayasa teklifimizi milletimizle paylaştık. MHP'nin de teklife olumlu bakması ile Türkiye tarihinde ilk defa sivil bir anayasa hazırlama ve gerçek bir özgürlük ortamında milletin takdirine sunma şansına sahip olmuştur. Uzun süreli iktidar dönemleri bile sıkıntıları çözmeye yetmemiştir. Vesayet kurumlarının ve medyanın küstah meydan okumalarına kadar nice demokrasi ayıplarıyla karşı karşıya kalmıştır. Cumhuriyet mitingleri gösterileriyle, kendini milletin üstünde gören nice kibir abidesinin saldırılarına şahit olduk. Türkiye, son 7-8 yılda, sınırlarının içinden ve dışından sayısız yeni işgal girişimi ile karşı karşıya kaldı. Terörün, teröristin, sinsiliğin her türlüsünü yaşadık. Bu ihanetlerin hepsi, aziz milletimizin sinesine çarparak paramparça oldu. Diğer yandan sürekli sorun üreten yönetim sistemimizi de rehabilite etmek için çalıştık. Sonunda Cumhur İttifakı olarak ülkemizi yeni bir yönetim sistemine kavuşturmayı başardık.
YENİ ANAYASA İÇİN ŞARTLAR UYGUN:
Yakında kamuoyu ile paylaşacağımız insan hakları eylem planı hazırlıklarında da bunu gördük. Meclis'teki pek çok çalışmada da bu gerçek karşımıza çıktı. Her adımda meselenin eklektik yöntemlerle çözülemeyeceği gerçeği ile karşılaştık. Yeni bir anayasa çalışması başlatmıştık, tüm partilerden eşit üye ile bir komisyon kurarak yeni anayasa için ilk adımı atmıştık. Bu samimi adımımız, CHP'nin işi sürekli yokuşa sürmesi ve masayı devirmesi ile akamete uğramıştı. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçiş aşamasında tekrar bunu gündeme aldık, ancak iklimin buna uygun olmadığını gördüğümüz için konuyu dile getirmedik. Bugün uluslararası alanda özgürce irade ortaya koymuş bir Türkiye var. Yeni anayasa için şartlar gayet uygun.
BAHÇELİ’Yİ MEMNUNİYETLE KARŞILADIM:
Anayasaların toplumun kahir ekseriyetinin desteğini alması gerekir. Tercihimiz tüm partilerimizin bu sürecin içinde yer almasıdır. Hatta bu öyle bir metin olsun ki Türkiye'nin 150., 200. yılları kutlanırken, bu çalışma tarihi dönüm noktalarından biri olarak gösterilsin. Öyle bir metin olsun ki anayasa hukuku literatüründe tüm dünyada örnek gösterilsin. Sayın Bahçeli'nin ortaya koyduğu çerçeveyi memnuniyetle karşıladım. Bu konuda Cumhur İttifakı olarak tam bir anlayış biçimindeyiz.
ÜNİVERSİTELERE VE MEDYAYA ANAYASA ÇAĞRISI:
İnsan hakları eylem planımızda yeni anayasa meselesi ile ilgili de özet bir çerçeve ortaya koyacağız. Buradan akademisyenlerimize, üniversitelerimize, medya kuruluşlarımıza çağrıda bulunmak istiyorum: Gelin hep birlikte tekliflerimizi yıl içinde hazırlayalım ve tartışmaya başlayalım. Vizyoner bir bakış ile bunları milletimizle paylaşalım. Milletimizin önüne en kapsayıcı, ufku geniş metni koyalım. Cumhuriyetimizin 100. yılını yeni sivil bir anayasa ile karşılayalım. Biz, Cumhur İttifakı olarak çalışmalara en yapıcı katkıyı sunmakta kararlıyız. Nihai karar elbette milletimizin olacaktır. Şimdiden hayırlı olmasını diliyorum.
HEPTEN CAHİL:
CHP Genel Başkanı kendi belediyesinin Hazine'den daha kolay borçlandığını anlatıyor. Kendi bütçesinin 2 buçuk katı borçlu olarak böyle bir borçlanma hakkına sahip değil. Belediye bu finansmanı izin aldığı dönemde gerçekleştiremediği için şu anda böyle bir borçlanma iznine sahip değil. İzni olmadığı için şu veya bu oranla kredi kullanımı söz konusu değildir. Proje ve bütçe finansmanı birbiriyle mukayese yapılamaz. Hazine'nin altyapı finansmanı için sağladığı finansmanın kendi buldukları krediden daha uygun olduğunu da bilmiyor, hepten cahil. Kılıçdaroğlu şunu iyi bil; Hazine ve Maliye Bakanlığı izin vermedikçe hiçbir belediye dışarıdan borç alamaz.
ÇÖP, ÇAMUR, ÇUKUR:
Maalesef bu kötü manzaraların bazıları, son dönemde İstanbul’da yeniden hortlamaya, İzmir’de ve CHP’li belediyelerin işbaşında bulunduğu başka şehirlerde sıkça görülmeye başlandı. CHP belediyeciliğinin çöp, çamur, çukur olduğunu görelim. Bu ülkede kimin hizmet, eser siyaseti yaptığı, kimin de istismar siyaseti yaptığı bir kez daha yan beyan ortaya çıkmıştır.
EVET CHP’DEKİ GİBİ KASETLE GELMİYOR:
Evet, CHP'deki gibi kasetle gelip kasetle gitmiyor. Utanmadan arlanmadan ‘bu ülke için ne yaptınız da biz karşı çıktık’ diyor. Çıkan her kanunu kararnameyi yargıya taşıyan bunlar değil miydi? Meclis'te arbede çıkaranlar bunlar değil miydi?
CHP KUVAYI MİLLİYE CHP’Sİ MİDİR:
Kendi partisi içindeki taciz, tecavüz, hırsızlık, arsızlık işlerinin üzerini kapatmaktan, milletin derdine derman olacak konularla ilgilenmeye fırsat bulamayanlar, bunun hesabını elbette sandıkta verecektir. CHP içindeki sağduyu sahibi, ülkesini ve milletini seven kardeşlerimin vicdanına seslenmek istiyorum: Terör örgütleriyle ve onların yandaşlarıyla iç içe geçmiş şu andaki CHP, Kuvayı Milliye CHP’si midir? Hayır. Aklı erdiği günden beri bu partiye hizmet etmiş kişileri dahi isyan ettirecek istikamet sapmasına uğramış olan şu andaki CHP, siyasetin nice önemli isimlerinin CHP’si mi? Millet tarafından seçilen vekillerini siyasi mühendislik hesapları uğruna adeta pazara çıkartan, karşı çıkanları kapı dışarı eden şu anki CHP, yıllarca parti içi demokrasisiyle övünenlerin CHP’si mi? CHP’nin başındaki zat, siyaset adı altında yüzsüz ve onursuz bir yöntemi ısrarla partisine ve ülkeye dayatıyor. Yalanla mutlu olan, iftirayla beslenen, yüzü kızarmayan, vicdanı sızlamayan, siyasi ahlaktan nasipsiz karikatür bir tiple, bir adamcağızla karşı karşıyayız.
CHP’DEN AYRILANLARI DİKKATLE DİNLİYORUZ:
Esasen biz hiçbir partinin iç işlerine karışmayız. Kendimizinkine de karışılmasını istemeyiz. Geçmişte vekil ödünç verme sistemiyle siyaseti zehirleyen CHP maalesef bu ülkeyi ve ilkelerimizi yerle bir etmiştir. Kiralık vekil vereceksin, diğer parti İP o da kiralık vekil verecek. Sonra da geri istiyorum diyecek. Böyle demokrasi olur mu? Son günlerde bu partiden ayrılanların hem eski partilerine hem de bize yönelik eleştirilerini dikkatle dinliyoruz. İçinde katıldıklarımız da var katılmadıklarımız da. tüm bu gelişmelerin düğüm noktası 2023 seçimleri olacaktır.
MART SONU BÜYÜK KONGRE:
Artık kongrelerimiz büyük oranda bitti, bitiyor. İnşallah martın sonu gibi büyük kongremizi yapacağız
MİÇOTAKİS’E “HADDİNİ BİL” ve “ÇILGIN TÜRKLERİ TANI” MESAJI:
Referanduma gittik, Türk tarafı olarak soydaşlarımız yüzde 75 Evet dedi, Rumlar ise yüzde 65 Hayır dediler. Bütün bunlara rağmen Güney Kıbrıs AB'ye alındı, Kuzey Kıbrıs alınmadı. İstikşafi toplantılar geçen hafta İstanbul'da başladı. Şimdi Miçotakis meydan okuyor. Biz seninle nasıl bir araya gelelim. Haddinizi bileceksin. Barış arayışı varsa sen de bana meydan okuma, haddini bil. O zaman sen masayı tekmeledin, masadan kaçtın. Bu şekilde gitmesi halinde de biz seninle masaya oturamayız. Kıbrıs'ta konuşulabilecek tek konu iki devletli çözümdür. Geçmişinden gölgesinde kalmadan geçmişten ders çıkararak adada barışın hakim olacağı geleceği böyle inşa edebileceğimizi inanıyoruz. Aksi takdirde herkes işine bakacaktır.
Kaynak: Diyarbakır Söz