Açılışta konuşan TBMM Başkanı Mustafa Şentop, meclis çatısı altında bulunmanın değerine değindi. Türkiye’nin bölgesinde ve dünyada gittikçe artan bir etkinliğe sahip olmasının tesadüf olmadığını vurgulayan Şentop, "Türkiye bu güce, gayretli milleti, basiretli idaresi, yerli ve milli politikaları ve en önemlisi de köklü demokrasi geleneği sayesinde ulaşmıştır" dedi. Demokrasi vurgusu yapan Şentop, şöyle konuştu:
"Köklü bir seçim ve parlamento geleneğine sahip bir ülke olarak Türkiye için sivil siyasetin dışında zemin, demokrasiden başka çare, diyalog içermeyen bir söylem arayışında olmak, bu ülkenin geleceğini baltalamaktır. Hangi düzeyde olursa olsun, neyi amaçlarsa amaçlasın, ne tür bir kisveye bürünürse bürünsün, fikirlerini hakim kılmak veya rakiplerini zayıf düşürmek için şiddeti bir yöntem olarak benimseyenler, şiddet ile arasına mesafe koyamayanlar, bu ülkenin ve milletin aleyhine çalışmaktadırlar."
AK PARTİLİ BOSTANCI KONUŞTU
AK Parti grubu adına konuşan Grup Başkanı Naci Bostancı, meclisin aldığı kararlara karşı yapılan eleştirilere vurgu yaparak, temel kurumlara karşı dikkatli ve itinalı bir dilin gerekli olduğuna dikkat çekti. Bostancı şöyle dedi:
"Bu kurumlardan biri olarak Meclis, millet iradesinin tecelli yeridir. Meclis'in çeşitli müzakerelerle aldığı kararları eleştirmek elbette mümkündür; fakat kurumsal itibarına halel getirecek şekilde, kimi kararlarını 'darbe' olarak tanımlamak asla kabul edilemez. Unutulmasın ki, Meclis'in sözü, milletin nihai sözüdür. Kararının 'demokrasi dışı' eleştirisi, doğrudan milletimize, onun karar ve tercihlerine karşı söylenmiş bir söz hükmündedir" dedi.
'KILIÇDAROĞLU'NA YÖNELİK SALDIRI'
Bostancı, şehit cenazesi sırasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik saldırıyı hatırlatarak, "Çubuk'ta şehidimizin cenaze töreninde meydana gelen müessif olay asla kabul edilemez. Sayın genel başkana ve CHP temsilcilerine bir kez daha ‘Geçmiş olsun’ diyorum. Sayın Cumhurbaşkanımızın ‘Türkiye ittifakı’ ve ‘kızgın demiri soğutmak’ sözleriyle siyasi iklimin normalleşmesine çağrıda bulunduğu bir siyasi atmosferde bu olayın yaşanması ayrıca dikkate değerdir. Türkiye'nin her tür gerilimi akıl ve sorumluluk çizgisinde aşmaya, beyanların bu istikamette oluşmasına ihtiyacı vardır. Öte yandan, toplumsal kutuplaşma yerine kucaklaşmanın yolu kurumları ortak değer çizgisinde tutmaktan, siyasal dilin kollarını uzatmaktan geçer. Biz bu ülkenin ortak aklından, fikrinden her zaman faydalandık. Her tür eleştiri ve teklifin kışkırtıcılıktan, itham ve isnatlardan uzak olması, asabiyet duygusuna seslenmek yerine tüm toplumun vicdanında karşılık bulması önemlidir" diye konuştu.
MHP'Lİ AKÇAY KONUŞTU
MHP grubu adına konuşan Grup Başkanvekili Erkan Akçay da, 16 Nisan 2017 Anayasa referandumu ile Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçildiğini belirterek, "Şimdi bu sistemin bütün kurum ve kurallarıyla yerleşip işlemesi dönemindeyiz. Buna katkı vermek hepimizin görevidir. Bu sistem daha uzlaşmacı ve işbirliklerine imkân veren, bütünleştirici bir sistemdir. İktidar daha büyük ve kapsamlı şekilde millet onayına bağlanmıştır. Yeni dönemde söz daha büyük çoğunlukla yine milletindir. Milletin sözünü koruyup kollama, bu sözün gereğini yerine getirenleri denetleme ve dengeleme görevi meclisimizindir. Siyaset, demokratik bir yarış ve rekabettir aynı zamanda. Bu yarış ve rekabet uzlaşmazlığa, düşmanlığa ve kör dövüşüne dönüşmemelidir. Dünyada ve bölgemizde yaşanan sancılar, belirsizlikler ve endişe verici hadiselerin ortaya çıkardığı tehdit ve tehlikelere karşı birlik ve beraberliğimizi tahkim edip güçlü olmak, uyanık olmak mecburiyetimiz vardır. Bekamıza yönelik tehdit ve tehlikeleri hiçbir gerekçeyle görmezden gelemeyiz. Bu hassasiyet ve sorumluluk her şeyden ve herkesten önce meclisimizin mensuplarında olmalıdır. Tıpkı 23 Nisan 1920 meclisi gibi" dedi.
HDP Eş Başkanı Pervin Buldan ise Türkiye’nin ihtiyacı olan şeyin demokrasi ve barış olduğuna işaret etti. İYİ Parti grubu adına konuşan Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan ise parlamentonun dilinin iyi kullanılması gerektiğini belirtti.
Kaynak: Diyarbakır Söz