İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Suriye’de ABD’yle ortak kara devriyesinin Türkiye’nin adımları sonucu başladığını ifade etti. Türkiye son yıllarda ‘özel bir sorumluluk hissettiği bir rolü’ üstlendiğini belirten Soylu “Tarihsel ve komşu sorumluluğunu yerine getiriyor. Burada işimizin kolay olmadığını söylemeliyiz” dedi.
Katıldığı canlı yayında soruları yanıtlayan Soylu, kadın cinayetlerinden, mülteci sorunlarına, İstanbul’a kayyım atanabileceği tartışmalarına değin gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Soylu’nun açıklamalarından şu başlıklar öne çıktı:
KADIN CİNAYETLERİ: Taksim’deki olayın (Halit Ayar adlı gencin gaspçılar tarafından bıçaklanarak öldürülmesi) araştırılmasına devam ediliyor. 2018 ve 2019 yılları karşılaştırdığımızda cinayet sayısı azaldı. Kadın cinayetlerinde 2019’da bir artış söz konusu oldu. Sadece bizde de değil Avrupa’da da arttı. Kadın cinayetlerinin neden arttığını, dönemsel mi olduğunu değerlendiriyoruz.
SURİYE’DE ORTAK DEVRİYE: Türkiye son yıllarda özel sorumluluk hissettiği bir rolü üstleniyor. Tarihsel ve komşu sorumluluğunu yerine getiriyor. Burada işimizin kolay olmadığını söylemeliyiz. Türkiye burada önleyici, düzenleyici pozisyonu yürütüyor. Coğrafya göç konusunda dezavantajlı, uyuşturucu için geçiş noktasındayız. Bu coğrafyanın tam ortasındayız. Türkiye burada pasif bir durumda olmadı şimdiye kadar. Cumhurbaşkanlığımızın önderliğinde adımlar attı. Bugün eğer ABD Fırat’ın doğusundaki ortak devriyeyi yapmayı kabul ediyorsa bu Türkiye’nin girişimiyle söz konusudur. Türkiye burada hiç geri adım atmadı. Biz özellikle DEAŞ da dahil olmak üzere sınırlarımızı muhafaza edebilmek için ciddi bir uğraş içindeyiz. Sadece bu yıl 550 tane DEAŞ’lı tutuklandı.
BÜYÜK AKIL: Yunanistan FETÖ’cüler için bir geçiş ülkesi, birçoğunu Avrupa’ya geçiriyor. On binlerce insan sınırı geçti, biz bunların birçoğunu yakalıyoruz. Denizden geçenlerin sayısı 28 bin kişi, karadan geçen 4 bin kişi. 8 bin FETÖ’cü Yunanistan’a geçti. Yunanistan bunlardan yakaladıklarını Türkiye sınırına bıraktı ancak aralarında bir tane FETÖ üyesi yok. Yunanistan bir network’ün parçası. Büyük aklın kim olduğu ortada. FETÖ’nün alanını dünyada da kapatmak için elimizden geleni yapıyoruz. Bir tek kişinin getirilebilmesi bile Türkiye’nin gücüdür. İğneyle kuyu kazdığımızı bilmenizi isterim.
GÖÇ SAĞANAĞI SÜRÜYOR: Bu yıl 8 ayda sadece 105 Afgan mülteci geldi. Türkiye, bu konularda tam bir geçiş ülkesi. Türkiye çok ciddi bir süreçle karşı karşıya. Göç sağanağı devam ediyor. Suriye, Ağrı, Kars, Iğdır sınırların tamamı zor coğrafya içinde olduğumuzun delili olarak nitelendirilebilir.
İLK KEZ MÜKEMMEL KOORDİNASYON VAR: Terörle mücadele tarihinde ilk kez Cumhurbaşkanımızın talimatı ile birlikte bir bütünün birlikte çalışan parçaları gibiyiz. Mükemmel bir koordinasyonumuz var MİT ve TSK ile.
AYAKLARIM YERDEN KESİLDİ: Türkiye’de, Cumhurbaşkanımızın yönetime geldiği 2002’den beri savunma sanayi takıntısı oluştu. Türkiye’yi bağımlılıktan kurtardı. Güvenlik teknolojileri konusunda dünyanın en iyilerindeniz. Bizim siberde ulaştığımız nokta 6 ay, bir yıl içerisinde siberde ulaştığımız nokta dünyanın en önemli istihbarat seviyelerinin kapasitesinde bir noktada olacak. Ben geçen gün siberdeydim. Tekrar bir genel değerlendirme yaptık sunumlar yapıldı. Oradan çıktığımda ayaklarım yerden kesilmiş durumdaydı.
SANİYEDE 100 BİN YÜZ TARANIYOR: Bütün bu kapasitelerimiz yükseliyor. Arama kontrol noktalarındaki teknik kapasitelerimiz yükseliyor. Yüz tanıma noktasında görmüş olduğum bir şey var. Sadece bir şey söyleyeyim; bir saniyede yüz bin fotoğraf tarıyor bizimkiler. Yani bu daha başlangıç. Bu muhteşem bir şeydir. Benim şahsi düşünceme göre bu dünyadaki en iyi kapasitelerden bir tanesi.
YAPILAN İŞLEM KAYYIM DEĞİL, VEKİL BAŞKAN: Doğru telaffuz kayyım. Ancak yapılan işleme kayyum da kayyım da demek hukuken yanlıştır. Türkiye hatalı bir kavram kullanıyor, yapılan işi kötüleştirme için kavramsallaştırma. Görevden alırsınız, hukuki hakkını ortadan kaldırırsınız, bu kayyımdır. Ama bizi yaptığımız işlem geçici görevlendirilen belediye başkanları. Yapılan işlem kayyım başkan değil, vekil başkan…
ALDIKLARI CEZALAR ARTACAK: Biz burada görevden aldığımızda İçişleri Bakanı’na bu yetkiyi verir. 45, 46, 47. maddelerde durum bellidir. Teröre yardım ve yataklık eden… Biz geçen sefer bu hakkımızı kullandık, 94 tane belediye başkanını görevden aldık. Diyorlar ki ‘seçilmişler’. E bu devam etmesi gerektiğini mi gösteriyor. 41 belediye başkanının almış olduğu ceza 237 yıl 237 ay… Süren davalar var, aldıkları cezalar artacak. İçişleri Bakanı diyor ki biz ‘bunu denetlemekle yükümlüyüz’. Devletin kurumlarına uygun çalışıp çalışmadığını denetlemekle. Seçilmiş istediği terör eylemini yapabilme anlamına gelemez ki. Kamu düzenini sağlayamayız. Biz bir hukuk ülkesiyiz. Peki bunlar nasıl aday oluyorlar. Onun kanunu ayrı bunun kanunu ayrı. Orada diyor ki şu tarihlerde suç işlemişse bu yargı aşaması bitmişse bunu aday olarak göstermem. Ama İçişleri Bakanlığı’na söylediği ayrı siz bunu araştırmakla denetlemekle yükümlüsünüz.
BEN SANA SİYASET YAPTIRMAM: Hangi demokrasi, hangi seçilmişlik. CHP, Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu, seçilmişler diyor, eee. Hangi demokrasi kendini imha eder. Ahmet Türk cezaevindeydi, sağlık sebepleri nedeniyle çıktı. Bizim belediyelerimizde ne oldu diye baktılar mı? Eş başkanları görevlendiren Kandil’dir. Çocukları dağa götürecekler, arkadaşlar da TBMM’de beyler paşalar gibi oturacak. Dünyada örneklerine bakın. Teröre karışıyorsan ben sana siyaset yaptırmam. Neyin seçilmişliği. Avrupa’da da oluyor, bize gelince ‘seçilmiş’ diyorlar. Demokrasi kurallarına herkes riayet edecek. Bir siyasi parti suçlu, suça meyilli olanları neden aday gösterir?
PEJMÜRDE TARTIŞMASI (Cuma günü gazetecilerin, ‘İmamoğlu başka işlerle uğraşırsa pejmürde ederiz’ dediniz. İstanbul’a kayyım mı atanacak? sorusuna, ‘Pazar günü açıklayacağım’ yanıtını vermesine ilişkin): İstanbul bir karar verdi. Bir belediye başkanını seçme kararı. Demokratik ve hukuki bir karardır. İstanbul seçmeninin oy vermesinin bir tek sebebi var; ‘Benim elde ettiğim bütçeyle hizmetlerini burada gör. Çöpümü topla, suyumu akıt, başıma seninle ilgili bir problem gelirse çöz, ulaşım sorunuyla ilgilen…’ Bir belediye ülke yönetmek için seçilmez, Türkiye’ye büyük büyük laflar söylemek için seçilmez. Kendini işini yapar, halk da ona göre takdir eder. Diyarbakır, Van ve Mardin’in terörle irtibattan dolayı görevden alındıklarını söyledik. Kalkıp Diyarbakır’a gidip ‘Sizinle aynı çizgideyiz. 16 milyonun selamını getirdik’ ne demek. Öyle bir selamımız yok bizim. Tüm bunlar bir belediye başkanının yapacağın işin çok üstünde. Ben şimdi CHP’lilere sesleniyorum. HDP’ye Gazi Mustafa Kemal’in fotoğrafını veriyorsunuz. İstanbul’dan indirilen Gazi Mustafa Kemal fotoğrafı olarak sunuldu, yalan. CHP’lilerin hiç mi vicdanı sızlamadı? Atatürk’le neyi kapatmaya çalışıyorsunuz. Bunu ben değerlendirecek olan ben değil, seçmendir. O soruyu da Fox muhabiri sordu, ben de pazar günü açıklayacağım dedim. Muhtar, belediye başkanı, kaymakam, kendi kuralları var, vali, bakan hepsinin öyle. İstanbul, Ankara veya başka bir yere kayyım atanması için terör irtibatı olması lazım. Diyarbakır, Mardin ve Van’ı kurtarmak için yapıyorlar. Geçen dönem görevden alınan 97 belediye başkanına karşı verilen mücadeleyi sulandırmak için yapıyorlar.
Kaynak: Diyarbakır Söz