Siyaset dilini öne çıkarttı!

Güneydoğu'nun "pür dikkat" kesildiği, Başbakan Erdoğan-Zana görüşmesi, olumlu hava estirirken, görüşme "agresifleşen siyaseti yumuşattı" şeklinde, değerlendirirken, somut adımların devamı istendi.

Siyaset dilini öne çıkarttı!

Başbakan Recep Tayip Erdoğan ile Diyarbakır bağımsız milletvekili Leyla Zana’nın, görüşmesine Diyarbakır halkından tam destek gelirken, STK'lar "önemli bir gelişme" olarak değerlendirdi. Vatandaşlar, akan kanın bir an önce durmasını isterken, STK'lar görüşmeyi, "agresifleşen siyaseti yumuşattı" şeklinde yorumladı.

KÜRT SORUNUN ÇÖZÜMÜ

Geçtiğimiz hafta, Leyla Zana’nın bir gazeteye verdiği röportajda, Kürt sorununun çözümü konusunda yaptığı “Ben Recep Tayyip Erdoğan'ın bu işi çözeceğine inanıyorum, buna dair umudumu da, inancımı da yitirmedim” açıklamasının ardından, dün Erdoğan ile Zana bir araya geldi. Diyarbakırlı vatandaşlar, Zana’nın bu konudaki açıklamalarını ve görüşmeyi olumlu bulurken, akan kanın bir an önce durması yönünde açıklama yaptı.

VATANDAŞLAR İLGİ GÖSTERDİ

Bazı vatandaşlar, “Biz mevcut iktidar isterse, samimi olursa çözebileceğine inanıyorum. Şu anda tek başına iktidar ve güç ellerinde, isterlerse bunu yapabilirler. Ben katılıyorum. Kürtlerin beklentileri belli. Kürt kimliği, ana dilde eğitim ve akan kanın durması. Kimsenin artık ölmesini istemiyoruz. Kürtler bunları istiyor. Görüşmeyi olumlu karşılıyorum tabi sonuçta her problem gibi Kürt sorunu da masada çözülür ve masada çözülmeye mahkumdur” açıklamalarında bulundu.

EKRANLARDAN İZLEDİLER

Başbakan Erdoğan'ın saat 15.00'te Leyla Zana ile görüşme randevusundaki gelişmeleri Diyarbakır halkı ekranlardan takip etti. Ev ve kahvehaneler görüşmeye ilişkin haberleri veren, kanallara odaklanırken, görüşme ilişkin STK'larda olumlu görüş bildirdi.

Gazeteci Yazar Orhan Miroğlu, bu görüşmeye neden olan iklimin Başbakan Erdoğan'ın diyaloğa açık yaklaşımından kaynaklandığını ifade ederek, 5 yıl veya 10 yıl önce böyle bir görüşmenin gerçekleşmesinin mümkün olmadığını belirtti.

SOMUT ADIMLAR ATILMALI

Yakalanan olumlu iklimin sözde kalmaması, somut adımlara dönüşmesi gerektiğine dikkati çeken Miroğlu, şöyle dedi:ç''Artık 21. yüzyılda silahın şart koşulması bile son derece yanlış. 3. dünya ülkelerinde bile böyle bir şeyden söz etmek söz konusu olamaz. Silahla bu sorunun çözülemeyeceği, diyalogla sağlanacağı görülmelidir. Hiç bir hak talebi silah şart koşularak meşru kılınamaz. Bu görüşmeden önce Leyla hanım düşüncelerini ve Kürt sorununun çözümüne yönelik düşüncelerini zaten ifade etmişti. Leyla hanım ve bizim gibi kişiler zaten bu tür düşünceleri açıklamamızdan ötürü koruma ile gezer hale geldik. Türkiye'de bu konuda çok olumlu gelişmeler oldu. 24 saat Kürtçe yayın yapan televizyon kanalı açıldı. Hiç kimse bundan rahatsızlık duymadı. Leyla hanımın Başbakan Erdoğan ve Kürt sorununun çözümü konusundaki düşüncelerinde de doğru tespitlerde bulundu ve bu görüşme gerçekleşti. Ancak bu görüşmenin içeriğinin de kamuoyu ile paylaşılması gerek. Bu gibi görüşmeler daha önce de oluyordu. Önemli olan bu görüşmelerin somut adımlara dönüşmesidir. Bu sağduyulu ortamın iyi değerlendirilmesi gerekir. Umarız bu görüşme hayırlara vesile olur. Leyla hanım umarız BDP'yi de ikna eder de barış ortamının tesisi sağlanır.''

DİYALOGLAR YOĞUN ŞEKİLDE OLMALI

Şırnak Baro Başkanı Nuşirevan Elçi ise Başbakan Erdoğan ve Zana görüşmesinin çok olumlu olduğunu, bu ülkede Kürt sorununun çözümünü isteyen herkesin elini taşın altına koyması, bu kanın daha fazla akmaması ve sorunun çözümü için el birliğiyle bir şeyler yapılması gerektiğini söyledi.

Bu konuda herkesin sorumluluk almasını isteyen Elçi, Başbakan Erdoğan'ın Suriye konusu ile ilgili BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile bugün de Zana ile görüşmesinin son dönemlerde yükselen siyasetin tansiyonunu düşüreceğini bildirdi.

Ortamın son dönemlerde çok agresifleştiğini savunan Elçi, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Başbakan Erdoğan ve Zana görüşmesi agresifleşen siyaseti yumuşattı. Bunların giderilmesi için bu tür diyalogların daha yoğun bir şekilde yapılması lazım. Türkiye'de Kürt sorununun çözümü için bir engel olmadığına inanıyorum. Yani iyi niyet varsa, herkes empati kurarsa çözüleceğini düşünüyorum. Türkiye'de en milliyetçi kesimin bile sorunun demokratik yöntemlerle çözümünden yana olduğuna inanıyorum. Ama hamaset siyaseti ön planda olduğu için aklı selim davranılmıyor. Bu yıkılıp çözüme ilişkin çalışmalar yapılmalı. Şuan sayın Başbakan'ın bu sorunu çözeceğine inanıyorum. Çünkü eskiden birçok engel vardı. Ordu ve yargı gibi. Şuan böyle bir şey söz konusu değil. Sayın Başbakan hakim bir duruma geldi. Siyasete, idareye aklınıza gelebilecek tüm kurumlara hakim bir duruma geldi. Eğer bu sorun çözülmezse, ileride Türkiye böyle güçlü bir iktidarı yakalayabilir mi? Bu nedenle bu şansın değerlendirilmesi lazım. Eğer bu sorunu çözerse Sayın Başbakan'ın hem iktidar süreci uzar, hem de tarihte çok önemli bir yer tutar.''

SOMUT ADIMLARA DÖNÜŞMELİDİR

Diyarbakır Sanayici ve İşadamları Derneği (DİSİAD) Başkanı Burç Baysal da görüşmeyi herkes gibi olumlu karşıladığını, bu sürecin yansımalarının olumlu olmasının hayatı kolaylaştıracağına inandığını söyledi.

Baysal, görüşmenin kapılı kapılar ardında kalmaması gerektiğini vurgulayarak, ''Görüşme inşallah kapalı kapılar ardında kalmadan halka sirayet edecek sonuçlar getirir. Görüşme somut adımlara dönüşmeli. Bugüne kadar çok yüksekten bir politika üretiliyordu. Hem iktidar hem Kürt siyaseti açısından. Böylece sonuçlarına bir türlü ulaşılamayan bir siyaset ortamı oluşmuştu. Bugün basite indirgenen herkesin bir şekilde yorum yapabileceği bir yere doğru geldi. Zana bağımsız bir milletvekili sıfatı ile bu görüşmeye katılsa da BDP ile bağlantılı bir yanı var. Bu tutum içerisinde daha net, daha ulaşılabilir, vatandaşların görebileceği bir siyaset ortamı yaratılıyor. Herkesin beklentisi akan kanın durması ve kimsenin bu nedenle hayatını kaybetmemesi. Bu gerçeklik için ne gerekiyorsa yapılması lazım'' diye konuştu.

ATMOSFERİ İNŞALLAH KİMSE BOZMAZ

Mazlum-Der Genel Başkan Yardımcısı Selahattin Çoban da Başbakan Erdoğan ile milletvekili Zana'nın görüşmesinin her halükarda olumlu bir gelişme olduğunu, tıkanmış olan siyasetin önünün açılması açısından önemli olduğunu söyledi.

Çoban, bir çıkış yolu olabilecek görüşmenin, görüşme dışında kalan siyaset tarafından da olumlu algılanacağını ifade ederek, bunun açılımın gerçekleşmesi açısından bir fırsat olduğunu belirtti. Kürt sorunun çözümüne katkı sağlaması açısından görüşmenin önemine dikkat çeken Çoban, ''Zana üzerinden bunun aşılmaya çalışılmasını AK Parti açısından olumlu bir gelişme olarak değerlendiriyorum. Zana'nın olumlu mesajlar vermesi de yeni bir dönüm noktası olabilir. İnşallah hem Kandil hem Türk siyaseti bu görüşmeyi bozmaz, bunu dikkatle okurlar ve bunun gereği yapılır. 1.5 saatlik görüşmenin yansımaları da ortaya çıkacaktır. Somut adımlar atılması lazım. Yansımalarının siyasete, yargıya, medyaya, operasyonlara bir şekilde yansıması gerekiyor. Bu görüşmenin altının doldurulması lazım. Çünkü geçmiş dönemde birçok görüşme oldu. İnşallah onlar gibi akamete uğramaz, sonuçsuz kalmaz. Türkiye siyaseti açısından olumlu bir gelişme'' dedi.

Kaynak: Diyarbakır Söz