Mardin Artuklu Üniversitesi'nde 'Türkiye'de Toplum, Siyaset ve Anayasalar' konulu konferansı vermek ve bir dizi temaslarda bulunmak üzere Diyarbakır'dan Mardin'e geçen TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop'u rektörlük binası önünde Vali Mahmut Demirtaş, Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Özcoşar ile protokol karşıladı.
Konferans salonunda ders veren Şentop, pandemiye dair de önemli mesajlar verdi. Koronavirüs nedeniyle geçen yıl yüz yüze eğitim veremediklerini hatırlatan Şentop, okula dönmenin mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. Aşılama konusunda küresel bir çaba görmediğini belirten Şentop, "Hastalık küresel ama aşılama küresel değil. Bu doğru bir yaklaşım değildir" dedi.
'FORMÜLLERİN PAYLAŞILMASI GEREKİYOR'
Tüm dünyanın çok ağır şartlarda salgına maruz kaldığını ifade eden Şentop "Eski dönem salgınlarla mukayese ettiğimizde de çok uzun bir dönem yaşadık. Bundan sonra da belki buna benzeyen başka dönemler, süreçler olabilir. Dünya küreselleşti, bugüne kadar başta paranın küreselliği ve daha sonra üretilen malların küreselleştiği konuşuluyordu. Ve daha sonra insanların küreselleştiği konuşuluyordu. Her şey küreselleşti. Hastalıklarda, virüsler de küreselleşti. Tabii bunlara karşı üretilecek başta aşı olmak üzere çarelerin de küreselleşmesi gerekiyor. Çin'de ortaya çıkan virüs küresel. Kısa sürede bütün dünyayı kuşatacak kadar yayıldı. Henüz aşılarda küreselleşmeyi görmüyoruz. Halbuki orada da bir küresellik gerektiriyor. Sadece belli ülkelerin vatandaşların aşılanması salgına karşı tedbir mahiyetinde yeterli değil. Çünkü hiç kimse salgına maruz kalmamıştı, hasta değildi. Çin'de birkaç kişiyle başlayan süreç, bütün dünyayı sardı. Kendi vatandaşınızı aşılamanız diğer insanlar aşılanmadığı takdirde kısa vadede bu sorunu tekrar karşınıza çıkartacak. Bu bakımdan Cumhurbaşkanı'mızın da sık sık bahsettiği gibi aşıların bütün dünyayla, bütün ülkelerle paylaşılması, formüllerinin paylaşılması gerekiyor" diye konuştu.
'KASTEN BİR İFTİRA, KARALAMA'
Hükümetin Kürtçeye karşı asla bir tavır içerisinde bulunmadığına dikkat çeken Şentop, şunları kaydetti:
"Daha önce birlikte siyaset yaptığımız, önemli görevler üstlenmiş bir siyasi partinin genel başkanı, Meclis'te uzun yıllar milletvekilliği de yapmış bu arkadaşımız diyor ki; parlamentoda, Genel Kurul'da bir milletvekili Kürtçe konuşursa, bu yazılmıyor. Bilinmeyen bir dil olarak yazılıyor. Yalan. Meclis tutanaklarında aslında bu gözüküyor. Meclis'te tutanaklar, kanun gereği Türkçe tutuluyor. Niye? Çünkü Türkçe resmi dil olduğu için. Türkçe dışında başka bir dille bazı kelimeler ve ibareler olabilir. Ama cümleler kurulduğu zaman, bunlar bir dipnot gösteriliyor. Bilinmeyen dil yazılmıyor. 'Türkçe dışında başka bir dille konuşulmuştur' yazılıyor. Bunun da tutanaklarda ses kaydı var. Bu Arapça da olsa, Farsça da olsa, İngilizce de olsa, Almanca da olsa, İspanyolca da olsa, yapılan bu. Çünkü Türkçe dışında bir dil ile -resmi dil olması hasebiyle- Meclis'te tutanak tutulmuyor. Diğerleri not olarak ses kaydına atıf yapmak suretiyle belirtiliyor. Bu belli bir dile, Kürtçeye karşı bir tavırmış gibi; bir yalan, bir iftira kampanyasıyla yürütülüyor. Bunu dile getirenler oluyor. Tabii daha önce bunu soru önergesiyle soranlar oldu. Tabii bunlara örnekleriyle beraber cevaplarını verdik. Ama buna rağmen bunu düzeltmiyorlar. Söyledikleri şeyin yanlış olduğunu ortaya koyan bilgiyi kullanmıyorlar. Bu ne olabilir? Kasten bir iftira, karalama, yalan söyleme gayreti olabilir."
Kaynak: Diyarbakır Söz