Demirtaş, parti genel merkezinde il başkanları ile bir araya geldi. Toplantı öncesinde açıklamalarda bulunan Demirtaş, 1 Kasım 2015 Milletvekili Genel Seçimi sürecini değerlendirmek amacıyla bir araya geldiklerini belirtti.
Zorlu bir seçim kampanyası yürüttüklerini, bu süreçte nasıl bir ders çıkarılması gerektiği konusunda tartışacaklarını ifade eden Demirtaş, parti olarak aslında bir seçim kampanyası yürütmediklerini anlattı.
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hiçbir dönem eşit, adil bir seçimin yapılmadığını savunan Demirtaş, "Çok partili sisteme geçişten, 1950'den bu yana hiçbir seçim adil olmadı. Seçmen, tam olarak partileri eşit derecede tanıyıp objektif bir karar verebileceği koşulu asla görmedi" diye konuştu.
"BÜTÜN SENARYO HDP'Yİ BARAJ ALTINDA BIRAKMAK ÜZERİNEYDİ"
Demirtaş, 1 Kasım seçimlerinde HDP'nin kısmen oy kaybına uğradığını, "saldırının merkezi haline getirilmiş bir parti" olarak en az oy kaybını yine kendilerinin yaşadığını söyledi.
AK Parti'ye en az oy kaymasının yine HDP'den yaşandığını savunan Demirtaş, "Bu saldırılar karşısında HDP'liler kenetlenmiştir. Bütün senaryo HDP'yi baraj altında bırakmak üzerineydi. Bu değirmene MHP de su taşımıştır, göz yummuş, sessiz kalmıştır. Bugün MHP'deki oy kaybı dikkat ederseniz, MHP yönetiminde rahatsızlık yaratmıyor. Çünkü bunun için çalışılmıştır. Dolayısıyla onlar açısından şok edici, şaşırtıcı bir durum değil arzu edilen sonuçtur bu" değerlendirmesini yaptı.
Ortaya çıkan sonucun Türkiye açısından bir "felaket" olmadığını ifade eden Demirtaş, "Neden değildir? Biz olmasaydık, HDP'nin varlığı olmasaydı Türkiye büyük bir kaosa sürüklenmiş olacaktı. Şu yüzde 50 oya rağmen büyük bir kaos çıkacaktı. Biz varız, o yüzden umut var. Bütün bu saldırılara karşı direnebilen, ayakta kalabilen ve bunlara minnet etmeyen bir hareketiz biz. Bizi var eden bunların lütfu falan değildir. Biz bunlara rağmen var olmuş bir hareketiz" dedi.
Hiçbir kirli odağın bugüne kadar desteğini almadıklarını belirten Demirtaş, "Daha iyi ortaya çıktık. Şu yüzde 11'lik oy dilimine ne söyleyeceksiniz, ne yafta yapıştıracaksınız? Sadece seçim kampanyası döneminde 150 arkadaşımızı katlettiniz. Buna rağmen biz 150 arkadaşımızın acısını içimize gömdük, sandığa gittik" diye konuştu.
"TÜRKİYE'Yİ BU KAOTİK ORTAMDAN ÇIKARACAK HER DOĞRUNUN YANINDA OLURUZ"
"Şu saatten sonra AKP elitinin, yöneticilerinin, sarayın, başbakanın söylediği ve söyleyeceği her şey bizim de tutumumuzu belirler" diyen Demirtaş, verilen ilk mesajların geçmişten ders çıkarılmadığı yönünde olduğunu savunarak, şöyle devam etti:
"Savaş kararında ısrar, Diyarbakır ve Elazığ'da sokağa çıkma yasakları ve akabinde gençlerin katledilmesi, YÖK protestolarına yaklaşım, üniversitede gençlerin yerlerde sürünmesi ve 'bundan sonra her şey değişti' diyen polislerin söylemleri... Anlaşılıyor ki geçmişten ders çıkarmamışlar. 'Faşizmi tırmandıracağız, şiddeti tırmandırarak toplumu teslim almaya devem edeceğiz' derlerse yanılırlar. Geçmişte başaramadılar, şimdi de başaramazlar. Zorbalıkla, terörle, devlet terörüyle, hükümet terörüyle, AKP terörüyle toplumu teslim alamazlar. Bundan vazgeçmelerini bugün tavsiye ediyoruz onlara. Bir muhalefet partisi olarak tavsiyemiz budur. Bu ortamı iyi tahlil etmelerini umut ediyoruz.
Doğru bir politika, Türkiye'yi bu kaotik ortamdan çıkaracak bir politika izlerlerse her doğrunun yanında oluruz. Halklarımızın ve ülkemizin ortak geleceği adına atılacak her doğru adımın yanında oluruz. Bunun dışında dayatmacı, oldu bittiyle, halkın iradesini yok sayan, ezmeye çalışan bir dikta rejimi inşa ederek bir tek adam ülkesi yaratmaya dönük her türlü uygulamanın karşısında da hücrelerimize kadar direniriz."
"EVREN GİTTİ, ANAYASASI KALDI"
Yeni dönem parlamentosunun önündeki en acil görevin yeni anayasa olduğunu vurgulayan Demirtaş, 2007 yılında parlamentoya girdiklerinden bu yana ısrarla yeni anayasanın yapılması gerektiğini belirttiklerini kaydetti.
"Kenan Evren gitti, anayasası kaldı" diyen Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Adam yok, anayasası yürürlükte. Bu anayasadan kurtulmak hepimizin en acil görevi, sorumluluğudur. Biz bundan hiç kaçmadık. Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nda ilk maddeden son maddeye kadar bütünlüklü teklif sunan partilerden biriydik. Halen parlamentoda teklifimiz duruyor ve HDP'li olmayan anayasa uzmanlarının da hakkımızı teslim ettiği gibi en özgürlükçü teklifi de biz yaptık. HDP'li olmayan anayasa uzmanları da bunu teslim etti. Dediler ki o dönem en özgürlükçü teklif sizler tarafından yapıldı. Hatta AKP'nin anayasa uzmanları dahi uzlaşma komisyonunda bunu söyledi, 'En özgürlükçü teklif sizden geldi'. Ama kabul görmedi.
Şimdi tartışmaya hazırlarsa, diğer partiler de buna açıksa, biz, yeni ve özgürlükçü bir anayasayı bütünlüklü olarak tartışmaya hazırız. Tekliflerimizin hepsini tekrar parti meclisimizle gözden geçireceğiz. Bugün itibarıyla revize etmemiz gereken tekliflerimiz varsa, onu da tartışacağız. Tekrar sivil toplum örgütlerini, ilgili bütün kurumları sürece katıp yeni anayasa, 'bir halk sözleşmesi, bir toplum sözleşmesi' olsun diye tabandan bir anayasa tartışması başlatacağız. Biz buna hazırız."
"YENİ ANAYASA SORUNLARIN ÇÖZÜMÜ İÇİN FIRSAT"
Selahattin Demirtaş, yeni anayasanın, "Kürt sorunu", "inanç sorunu", "çevre ve doğa sorunları", "sendikalaşma, işçilerin çalışanların önündeki örgütleşme sorunu" ile "emekliler, gençler, sosyal politikalarla ilgili sorunların" çözümü için bir fırsat olduğunu söyledi.
"Tartışma nereden başlıyor, başkanlıktan" ifadesini kullanan Demirtaş, bazı milletvekili arkadaşlarının yeni anayasa konusunda kişisel görüşlerini beyan ettiğini anlattı.
Demirtaş, "Deniliyor ya 'tartışabiliriz.' Başkanlık teklifi falan yapmadılar. Böyle bir şey yok. 2011 teklifine bakın, sonrakilere bakın, adına 'başkanlık' diyorlar ama bildiğin tek adam sistemi, diktatörlük sistemi. Her şeyin tek adama bağlandığı sistem" görüşünü savundu.
"YÖNETİM MODELİNDEN BİZ DE MEMNUN DEĞİLİZ"
Sağlıklı bir başkanlık sistemi tartışmasının başlatılmadığını ileri süren Demirtaş, Türkiye'de idari model tartışmalarının kadük bırakıldığını söyledi. Kendilerinin de yönetim modelinden memnun olmadıklarını belirten Demirtaş, "Yönetim modeli elbete değişmeli ama bir başkanlık sistemi adı altında tek adam sistemine de biz 'evet' diyemeyiz" dedi.
CHP ve AK Parti'ye yönetim modelinin tartışılması konusunda çağrıda bulunan Demirtaş, "Yerinden yönetim modelinin, parlamenter sistemin, katılım mekanizmalarının yani halkın karar alma mekanizmalarına katılımın güçlendirilmesini öneriyoruz" diye konuştu.
Geçmiş dönemde kendilerine "kirli pazarlık" önerildiğini ileri süren Demirtaş, bunlara tenezzül etmediklerini belirtti.
"ANAYASA TARTIŞMASINA HAZIRIZ"
Anayasayı tartışacaklarını, yeni bir anayasa yapılması için ellerinden geleni yapacaklarını anlatan Demirtaş, "Türkiye'nin özgürlüğü için, demokratik bir cumhuriyetle buluşması için elimizden geleni, biz yapacağız. Parlamento ayağı olarak biz hazırız. Anayasa tartışmasına hazırız. Yeter ki dayatmayla gelinmesin. Gizli, kirli ittifaklarla bu iş olmaz. Şeffaf, açık tartışacağız, en iyisi neyse, buna hep birlikte karar vereceğiz" değerlendirmesinde bulundu.
Demirtaş, "HDP'ye gömlek, fistan biçmekle, HDP'yi dizayn etmekte kimse başarılı olamaz. Bu kadar güçlü bir iç demokrasisi olan çok bileşenli çok sesli bir partiyi hiç kimse dizayn edemez" dedi.
Açıklamanın ardından toplantı basına kapalı devam etti.
Kaynak: Anadolu Ajansı