Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Diyarbakır İl Başkanlığınca İstasyon Meydanı'nda düzenlenen mitingde çoşkulu halk kitlesine seslendi.
Diyarbakır'ın binlerce yıllık kadim bir şehir olduğunu, Kudüs'ün, Şam'ın, Bağdat'ın, Buhara'nın, Semerkand'ın, Urfa'nın, Bursa'nın ve Üsküp'ün kardeşi olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ahmed Arif ve Sezai Karakoç'un şiirleriyle meydandakileri selamladı.
Diyarbakır'ın tüm ilçelerini tek tek sayarak selamlayan Erdoğan, "Diyarbakırlı kardeşlerimizin yürüdüğü yola kurban oluruz biz. Asırlardır medeniyetimizin sembol şehri Diyarbakır, bugün de gönlümüzün en baş köşesindedir. Ben inanıyorum ki 31 Mart akşamı da inşallah sandıklarda da bu coşkuyu göreceğiz. İşte bunun için son bir yıldır 4'üncü defa Diyarbakır'dayız." diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyarbakır'ın Türkiye, Türkiye'nin de Diyarbakır olduğunu vurgulayarak şöyle devam etti:
İSTİKRARIN LOKOMOTİFİ OLAN BİR KENT
"Bundan tam bir asır önce İstanbul işgal edildiğinde Diyarbakır'ın evladı Süleyman Nazif, 'Kara bir gün' başlığıyla bir yazı yazmıştır. Bu yazının yayımlanmasıyla şehirde yer yerinden oynamıştır. Tıpkı Maraş'ta Sütçü İmam'ın, Antep'te Şahinbey'in, Şehitkamil'in yaptığı gibi Süleyman Nazif de işgal edilen şehrinde İstanbul'da istiklal ateşini yakmıştır. Diyarbakır, asırlardır hep kendisiyle birlikte ülkemizin istiklalinin lokomotifi olmuştur. Buna rağmen Diyarbakır, uzunca bir süre ülkemizin diğer şehirleri gibi geri kalmışlık, yoksulluk ve ihmal edilmişlik batağına itilmişti. Maalesef Diyarbakır'ın başına terör örgütü belası kara bulut gibi çökmüştü."
- "İradelerini terör örgütüne teslim ettiler"
Diyarbakır'ı terör örgütünün zulmünden kurtardıkça şehrin çehresinin değiştiğini en iyi Diyarbakırlıların bildiğini dile getiren Erdoğan, şunları söyledi: "Artık 10 sene öncesinin Diyarbakır'ı yok, İstanbul'a adeta örnek bir Diyarbakır var. Bu terör örgütü kalıntılarıyla bugünlere gelmedik, bunlara kayyum kardeşlerimizle geldik. Onlar, devletin kendilerine gönderdiği parayı Diyarbakır'a harcadılar ama birileri halkın mesajını yanlış anladı. Halkın kendilerine verdiği 80 milletvekili ve yüzün üzerinde belediye ile şehirlerimize ve ülkemize hizmet edecekleri yerde gidip siyasi söylemlerini bir avuç marjinale, iradelerini de terör örgütüne teslim ettiler."
BELEDİYELERİN YAPTIĞI HİZMETLERİ ANLATTI
Devletin, belediyelere, vatandaşlara hizmet etmek için verdiği araç ve imkanları altyapı eksikliklerini gidermek için değil, çukur kazmak için kullandıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, mitinge katılanlara yönelttiği, "Elinizi vicdanınıza koyarak cevap verin. Diyarbakır, terör örgütünün emrindeki militanlar döneminde mi hizmet gördü, yoksa şu anda bizim de adayımız olan kayyum döneminde mi hizmet gördü?" sorusuna "Kayyum" yanıtını aldı.
ELİNİZİ VİCDANINIZA KOYUN DİYEREK BAŞLADI
Diyarbakır Büyükşehir'de, Bağlar'da, Kayapınar'da, Yenişehir'de, Dicle'de, Bismil ve diğer ilçe belediyelerindeki görevlendirmeler sonrası verilen hizmetlerin terör örgütünün emrine girenlerden alınamayacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Diyarbakır'a tırnak ucu kadar katkı sağlamayan, tam tersine sadece yük olan, sadece bedel ödeten örgüt artıklarından şehrimizi tamamen kurtarmanın vakti gelmiştir."
KORK, ALLAHTAN KORKMAYANDAN
"Korkmak yok. Kork Allah'tan korkmayandan" ifadesini kullanan Erdoğan, 31 Mart'ta Diyarbakırlılara "adam gibi belediye başkanları hizmet için çalışacak belediyeler" vadettiklerini söyledi. Erdoğan, "Biz bodrum katlarında teröristlerce sorguya çekilen, tokatlanan belediye başkanları değil, emanetinize sahip çıkacak karakterli belediye başkanları vadediyoruz. Diyarbakır artık Kandil yerine kendi şehrine hizmet edecek namuslu belediye başkanlarıyla yönetilmeyi hak ediyor." diye konuştu.
"Diyarbakır 31 Mart'ta, şehrimize sahip çıkıyor muyuz, irademize sahip çıkıyor muyuz, 'tevazu, samimiyet ve gayretle memleket işi gönül işi', 'gönül belediyeciliği' diyor muyuz, büyükşehir ve ilçelerimizde belediye başkan adaylarımıza sahip çıkıyor muyuz?" diye soran Erdoğan, meydandan aldığı "Evet" cevabı üzerine "Maşallah, tebarekallah Diyarbakır'a inanıyorum, Diyarbakır'a güveniyorum." ifadesini kullandı.
Diyarbakır'a bugüne 41 milyar yatırım yaptıklarına işaret eden Erdoğan, "Laf değil. Bunları Bay Kemal anlamaz. Bunları bu HDP'liler anlamaz. Bunların eline para geldiği zaman Kandil'e gönderirler, biz ise milletin bu parasını Diyarbakır'a, eğitime, sağlığa, adalete, emniyete, yola, ulaşıma tarıma." dedi.
SUR İLÇEMİZİ ACIMASIZCA BOMBALADILAR
"Bunlar çok acımasız, buraları bombaladılar, o canım tarih kokan Osmanlı'nın mirası Kurşunlu Camisi'ni adete yıkılacak duruma getirdiler." diyen Erdoğan, daha önce restorasyonları yapılan ancak çukur eylemlerinde zarar gören cami ve kiliselerin restorasyon çalışmalarının tamamlandığına işaret etti. Erdoğan, Sur'daki 4 bin 922 hak sahibiyle uzlaşma sağlayarak bölgeyi yeniden ayağa kaldırdıklarını ifade ederek terör olaylarından zarar gören vatandaşlara toplam 120 milyon lira tutarında kira ve eşya yardımı yapıldığını söyledi. Diyarbakır kimliğinin önemli bir parçası olan bin 400 tarihi taş evi yeniden canlandırdıklarını dile getiren Erdoğan, Sur'da 152 bin metrekarelik alana millet bahçesi yaptıklarını, Dicle Vadisi Millet Bahçesi'nin yapımının ise sürdüğünü kaydetti.
DİYARBAKIR'A HIZLI TREN GELİYOR
Diyarbakır- Elazığ Hızlı Tren Projesi'nin etüt çalışmalarının devam ettiğini anlatan Erdoğan, Mardin'e hızlı tren müjdesi vermesine ilişkin HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli'nin "Mardin'de hızlı trene ne gerek var?" ifadelerini kullandığını anımsattı.
GAP'ın en önemli illerinden biri olan Diyarbakır'ı sulama projeleriyle ihya ettiklerini, şehrin kalkınması, vatandaşların gelir seviyelerinin yükselmesi için 7 barajın yapımının da devam ettiğini aktaran Erdoğan, Diyarbakır'ın "çılgın projesi" olarak da bilinen Dicle Nehri üzerindeki en büyük sulama amaçlı baraj olan Silvan Barajı'nın da bunlardan biri olduğunu söyledi.
SİLVAN TÜNELİ MÜJDESİNİ VERDİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, maliyeti 1,5 milyar lira olan Silvan Barajı ile 2 milyon 350 bin dekar zirai arazinin sulanacağını, yıllık 681 milyon kilovat saat enerji üretileceğini belirterek, şöyle devam etti:
"Barajımızın inşaatı bitmek üzere, inşallah önümüzdeki yıl burada su tutmaya başlıyoruz. Şimdi sizlere bir müjde veriyorum. GAP'ın önemli unsurlarından olan Silvan Barajı'ndan alınan suyu Silvan'ın eteğindeki ovalardan başlayıp Mardin'e kadar aktaracak Silvan Tüneli'nin temelini bugünlerde atıyoruz. Ayrıca bu projenin önemli bir parçası olan Babakaya Tüneli'nin inşasıyla ilgili sorunları da yakında çözüyoruz. Böylece barajda su tutma işlemi bittiğinde tünellerimiz de hazır hale gelmiş olacak. Diyarbakır ve Mardin'e hayırlı olsun."
19 BİN KİŞİYE İSTİHDAM SAĞLANACAK
Dicle ilçesi ve köylerinin içme suyu sıkıntısını da çözüme kavuşturacaklarını aktaran Erdoğan, Diyarbakırlı çiftçilere de son 17 yılda 4,5 milyar lira tarımsal destek verildiğini kaydetti. Erdoğan, ocak ayında Diyarbakır OSB'nin yer teslimini yaptıklarını, maliyeti 37 milyon lira olan bu tesisle tekstilde kentin üretim değer zincirinde yer almayan boyahane yatırımlarının da önünün açılacağını aktardı. Tesisin tamamlanmasıyla ilk etapta bin 700 istihdam sağlanacağına işaret eden Erdoğan, gelecek dönemde Diyarbakır'ı daha büyük hizmetlerle buluşturacaklarını vurguladı.
KÜRTLERE PKK ZULÜM ETMİŞTİR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, alandaki vatandaşlarla Rabia işareti yaparak, 31 Mart'ta vatandaşlardan "AK Parti belediyeciliği gönül belediyeciliği" diyerek geleceğe sahip çıkma, tevazu, samimiyet ve gayretle "memleket işi gönül işi" demenin sözünü aldı.
Erdoğan, "Diyarbakır'ın tek ihtiyacı, bölücü örgütün gölgesinin şehrin üzerinden kalkmasıdır. Tarih boyunca Kürtlere en çok zulmeden örgüt PKK olmuştur. Bölücü örgütün Kürt kardeşlerimizin veya bölgemizdeki herhangi bir kesimin hakkını, hukukunu savunmak gibi bir derdi asla olmamıştır. Bu örgüt sadece kendi sapkın ideolojik amaçları için Kürt kardeşlerimizi kullanmıştır. Şimdi de Kürt kardeşlerimizin iradesini CHP'nin başı çektiği zillet ittifakına teslim ederek bir kez daha aynı oyunu oynamaktadır." dedi.
HDP'li vekillerin bazı konuşmalarını meydana kurulan barkovizyondan izleten Erdoğan, "Diyarbakır'da soruyorum, Türkiye'nin 'Kürdistan' diye bir bölgesi var mı? Bu adam Kürt de değil. Sahtekara bak ve 'Kürdistan'ı HDP alacak. 'Batı'da da AK Parti ve MHP'ye kaybettireceğiz.' diyor. Bunlara öyle bir sandıkta tokadı vuralım ki bu ifadeleri kullandıklarına pişman olsunlar. Benim ülkemde Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, Karadeniz, Akdeniz, Orta Anadolu, Ege, Marmara var ve biz 780 bin kilometrekareyle Türkiye'yiz. Fakat bunlar bölücü, bunlar bu milleti parçalamak için var. Ne diyor, 'Biz sırtımızı PKK'ya, YPG'ye, PYD'ye dayadık.' diyor. Ben de diyorum ki biz sırtımızı Diyarbakırlı kardeşlerimize ve Allah'a dayadık, bu yola böyle çıktık. Bizim arkamızda terör örgütleri yok, bizim arkamızda millet var. Bunlar da zillet." değerlendirmesinde bulundu.
HDP'Lİ MİLLETVEKİLLERİNİNG ÖRÜNTÜLERİ
HDP milletvekillerinin konuşmalarından görüntüler izleten Erdoğan, "Bunlar ülkemizde ve bölgemizde hep birtakım güçlerin gönüllü veya paralı taşeronluğunu yapmışlardır." dedi.
KÜRT KARDEŞLERİMİZ İÇİN BEKA MESELESİ
Kürtler üzerine oynanan oyunları bozduklarını aktaran Erdoğan, "Bu seçim en çok da Kürt kardeşlerimiz için bir beka meselesidir." ifadesini kullandı. "Peki Kürt kardeşlerimizin eskiden beri birçok sıkıntıları yok muydu?" diye soran Erdoğan, şunları söyledi:
"Tabii vardı. Ama Türkiye'de her etnik unsurun kendine göre bir sorunu vardı. Hepsini aştık ve aşıyoruz. Daha güzel olacak, daha iyi günler var önümüzde. İşte biz böyle bir Türkiye'yi devraldık ama şimdi bambaşka bir Türkiye var. Hemen kolları sıvadık, eğitimde, sağlıkta, emniyette, bütün enerjide, tarımda yeni yeni adımlar attık. Bütün bunları da terör örgütünün saldırılarına, döktüğü kanlara, baskılarına rağmen başardık. Şimdi milliyetçiyim diye geçinen Meral Hanım bunlarla beraber değil mi? Saadet, CHP beraber değil mi? Omuz omuza beraber yürümüyorlar mı? Gelin bunların topuna 31 Mart'ta sandıkta bir ders verelim. Hazır mıyız buna? Hak ve özgürlük diyorlar değil mi? AK Parti iktidarında kazanılan hak ve özgürlükler hiçbir dönemde oldu mu? Bu ülkede Kürt kardeşlerimin hakkını, hukukunu, kültürünü, onurunu korumak için devrim niteliğinde işler yapan, risk alan varsa biz olduk."
İnançlarına göre, insan sıfatıyla bu dünyaya gelen herkesin aynı ölçüde olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Türk'üyle, Kürt'üyle, Arap'ıyla, Laz'ıyla, Boşnak'ı ile ayrım yok." diye konuştu.
"Bugün ister Irak'ta olsun, ister Suriye'de olsun bölgemizde nerede bir Kürt, Arap ve diğer kökenlerden kardeşimiz varsa başı sıkıştığında aklına gelen ilk yer Türkiye'dir." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İşte Kobani'den gelenler nereye geldi? Türkiye'ye geldi. Şu anda 200 bin Kobani'den gelen Kürt kardeşimiz Türkiye'de. Biz buyuz. Öyleyse 31 Mart'a hazır mıyız? Mazlumların yegane sığınağı her zaman bu topraklardır. Neden biliyor musunuz? Aslında bu bölgenin tek gerçek devleti Türkiye'dir de ondan." ifadelerini kullandı.
Kaynak: Diyarbakır Söz