HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Mersin Polisevi’ne yönelik saldırıyı, "Seçim öncesi kaos planlarının bir parçası olarak görmek gerekir" sözleriyle değerlendirdi.
DW Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Sancar, 2021 yılının Şubat ayından beri bu konuda diğer muhalefet partilerini uyardıklarını hatırlattı. Tüm muhalefet partilerine seçim sürecindeki provokasyonlara karşı birlikte hareket çağrısında bulunan Sancar, "7 Haziran–1 Kasım arası yaşananları yeniden canlandıracak her türlü hazırlık veya niyeti boşa çıkarmak için çok geniş bir demokratik irade ortaklığına ihtiyaç var" dedi.
'SEÇİME YAKLAŞIRKEN KAOS PLANLARINI HERKES CİDDİYE ALMALI'
Seçim güvenliği konusunda partilerin ortak hareket etmesi gerektiğini vurgulayan Sancar şöyle konuştu:
"Bizim seçim güvenliğine yönelik çağrılarımız 2021 Şubat ayından beri devam ediyor. Seçime giderken bütün muhalefet partilerinin birlikte hareket etmesi gerektiğini hep ifade ettik. Ayrıca muhtemel kaos senaryolarına karşı birlikte tutum almak gerektiğine dair de uyarılarımızı yaptık, yapıyoruz. O günden bu yana yaşadıklarımız ne kadar haklı olduğumuzu ortaya koyuyor. Deniz Poyraz arkadaşımız katledildiğinde de benzer şeyleri söylemiştik ve devlet içinde veya iktidar çevrelerinde kaos planları yapan odaklar bulunduğu kanısında olduğumuzu vurgulamıştık. O günkü uyarılarımız her türlü kaos planına karşı demokratik siyasette ısrar etme ve olabilecek en geniş demokratik dayanışmayı oluşturma politikasına yönelikti. Seçimlere daha da yaklaştığımız bu dönemde kaos planlarının önemli boyutlara ulaşma ihtimalini herkes çok ciddiye almalıdır. Mersin’deki olayın da bu çerçevede değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Saldırıyı biz de açık bir şekilde kınadık, kınıyoruz ama kınamak tek başına yetmiyor. Üzüntülüyüz elbette ama üzüntü bildirmek de tek başına çözüm değil. Bu saldırının detayları derhal aydınlatılmalıdır. Çünkü kaos planlarından medet umanların en büyük beslenme kaynakları kafa karışıklığı yaratmak ve toplumsal karmaşanın derinleşeceği şartları tahrik etmektir. 7 Haziran–1 Kasım arası yaşananları yeniden canlandıracak her türlü hazırlık veya niyeti boşa çıkarmak için çok geniş bir demokratik irade ortaklığına ihtiyaç var."
'AYRI ADAYLA SEÇİME GİRME SEÇENEĞİ GÜNDEMİMİZDE'
Sancar, cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda gelen "Altılı masanın belirleyeceği adaya karşı tutumunuz ne olacak?" sorusuna da 27 Eylül'de açıkladıkları deklarasyona atıfla cevap verdi ve ayrı bir adayla seçime girilmesi alternatifinin de gündemlerinde olduğunu söyledi:
"Kamuya açık müzakere ve doğrudan diyalog yöntemi diğer muhalefet partileri tarafından kabul görürse, ortak aday fikrine açık olduğumuzu 27 Eylül deklarasyonumuzda söyledik, ondan sonra da çeşitli vesilelerle bunu anlattık. Eğer bu yöntemle bir karşılık bulamazsak ayrı bir adayla seçime girme seçeneğini gündemimizde tutuyor ve bu yönde çalışmalar yapıyoruz. Yani çağrı yapmış, öylece oturup cevap bekleyen bir halimiz yok, olamaz da."
Sancar, CHP Genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun olası adaylığına destek konusunda da ismin değil tutumun önemli olduğunun altını çizdi:
"Kemal Bey'e değer veriyoruz, çabalarını önemli buluyoruz. Fakat adayın kim olacağı meselesi altılı masanın işidir. Bizim açımızdan aday konusunda şu iki konu çok önemli: Birincisi, aday, açık müzakere ve mutabakat arayışı yöntemini kabul edecek mi? İkincisi, bizim deklarasyon başlıklarımız üzerinden yürüteceğimiz müzakerede varılacak mutabakatı hayata getirecek niteliklere sahip mi? Yani bizim temel beklentimiz demokrasiye, adalete, özgürlüğe, barışa ilişkin yapılacak müzakerede ortaya bir mutabakat çıkarsa bunları yerine getirebilecek bir aday olmalı."
'PRENSİP OLARAK İSİM ANMIYORUZ'
Mansur Yavaş'ın olası adaylığı konusunda ise "Kimin ülkede demokrasinin önünü açıp açamayacağını, kimlerin Kürt sorununda demokratik, siyasal çözüm yöntemini benimseyip benimsemeyeceğini, kimlerin emekten yana bir ekonomik sistemin inşasına yanaşıp yanaşmayacağını kestirmek zor değil. Ama biz prensip olarak isim anmıyoruz. Ancak bu söylediklerimden bir sonuç çıkarmak da güç olmasa gerek" dedi.
İYİ Parti'den son dönemde yapılan çıkışlar da Mithat Sancar'a soruldu. Altılı masada İYİ Parti’nin itirazlarına karşın yine de açık müzakere ihtimalini olası görüyor musunuz?" sorusuna şu cevabı verdi:
"Bu tür spekülasyonlara girmeyi faydalı bulmuyorum. Biz açık ve şeffaf bir siyaset yürütüyoruz, önerdiğimiz yöntem de son derece net. Ayrıca çağrılarımızı sadece siyasi partilere de yapmıyoruz. Türkiye'de bu zorba rejimden, bu sömürücü talan düzeninden kurtulmak isteyen bütün toplum kesimlerine yapıyoruz. Dolayısıyla biz muhalefet partilerine bir çağrı yapmışız ve cevabı bekliyormuşuz gibi bir algı kesinlikle yanlıştır. Biz ittifakımızı Türkiye'de ezilen, sömürülen, inkâr edilen tüm toplum kesimlerinin güçlü adresi ve değişimin gerçek alternatifi haline getirmek istiyoruz."
Eski HDP Eş genel başkan Selahattin Demirtaş'ı aday gösterilme olasılığı ile ilgili soruya da Sancar şu cevabı verdi:
"Kendi mekanizmalarımızı, yani tabanla istişare ve kurullarda tartışma yöntemini işletmeden, bu konuda bir karar vermemiz söz konusu olamaz. Mekanizmalarımızın temel özellikleri çoğulculuk, katılımcılık ve enine boyuna müzakeredir. Bunun dışında HDP’de hiç kimse "bizim adayımız şu isimdir" deme yetkisine sahip değil. Buna eş başkanlar da dahil. Ayrıca kurduğumuz ittifak içerisinde tartışmalar yürütmeden, adayla ilgili değerlendirme yapmamız da doğru olmaz."
'DEMİRTAŞ'IN AÇIKLAMALARI PARTİ POLİTİKALARI İLE UYUMLU'
Demirtaş'ın HDP Kurultayının ardından "Çuvaldızı kendimize batırmalıyız" sözlerini de değerlendiren Sancar, Demirtaş'ın açıklamalarının parti politikalarıyla uyumlu olduğunu söyledi.
"Selahattin Demirtaş eş genel başkanlık yapmış, çeşitli kademelerde bu mücadeleye büyük katkılar sunmuş değerli bir arkadaşımızdır. Görüşlerini kamuoyuyla paylaşması da hakkıdır ve gayet normaldir. Bunlar içinde öneri ve eleştiriler de olabilir. Ama biz, Selahattin Demirtaş'ın açıklamalarının parti politikalarıyla esasta uyumlu olduğunu ve parti politikalarını destekleme amacına yönelik olduğunu düşünüyoruz. Parti yönetimi ile Selahattin Demirtaş arasında ihtilaf veya ayrılık, çekişme veya çeliki olduğuna dair her türlü spekülasyon temelsizdir. Kendisiyle diyaloğumuz düzenli olarak devam ediyor. Sadece kendisiyle de değil, cezaevlerinde diğer arkadaşlarımızla bütün önemli aşamalarda öneri ve görüş istiyoruz."
Kaynak: Diyarbakır Söz