Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, faili meçhul cinayetleri araştırmak üzere gittiği Batman'da faili meçhul cinayet sonucu öldürülen Demokrasi Partisi Milletvekili Mehmet Sincar'ın ölümünün 29. yılı kapsamında Mardin’de düzenlenen anma etkinliğinde konuştu.
Bugünkü Türkiye’nin 29 yıl önceki Türkiye ile hiçbir farkının olmadığını iddia eden Buldan, “1990'lı yıllarda Türkiye nasılsa 2022 yılının da Türkiye aynı Türkiye'dir. Ne insani, ne vicdani, ne hukuki, ne siyasi zerre kadar ilerlemenin olmadığı bir Türkiye'yi yaşıyoruz” dedi.
'KÜRDE YAPILAN ZULÜM HİÇBİR ŞEKİLDE DEĞİŞMEDİ'
Kürtlere yapılan zulmün bugün de devam ettiğini öne süren Buldan, “Kürtler 1990'lı yıllarda sokak ortasında arkadan vurularak katlediliyorlardı, cezaevlerinde işkence tezgâhlarından geçiriliyordu, ya da bulundukları yerde katlediliyorlardı. Bugün baktığımızda bir Kürdün kemikleri bir torbanın içerisinde babasına teslim ediliyor, bir Kürdün kemikleri kargolanıp annesine teslim ediliyor. İşte Kürde yapılan zulüm hiçbir şekilde değişmedi. Onlar biz böyle yaparsak Kürler baş eğer, diz çöker zannediyorlar. Biz çok ölümler gördük, işkenceler gördük ama hiçbir zaman boyun eğmedik” açıklamasını yaptı.
'SEMRA GÜZEL'E YAPILAN MUAMELE 1990'LI YILLARDAKİ MUAMELEDEN AYIRT EDİLEMEZ'
HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel'in dokunulmazlığının kaldırılarak dün de tutuklanmasını 'haksız ve hukuksuz' olarak değerlendiren Buldan, şöyle konuştu: “Semra Güzel vekilimize yapılan muamele de tıpkı 1990'lardaki gibi Mehmet Sincar ve arkadaşlarına yapılan muameleden ayırt edilemez. Bir halkın seçilmiş iradesine, milletvekili olmasına rağmen haksız ve hukuksuz bir şekilde cezaevine gönderilmesi, gözaltına alınırken başını öne eğdirme girişimi onlara iyi bir ders oldu. Çünkü Semra Güzel, başını öne eğmedi. Çünkü Semra Güzel, Mehmet Sincar'ın yol arkadaşıdır. Buradan bir kez daha söz veriyoruz; içiniz rahat etsin. Demokratik siyaseti bugün sizler sayesinde yürütüyoruz. Asla boyun eğmeyeceğimizi, diz çökmeyeceğimizi bir kez daha söylüyoruz.”
Kaynak: Diyarbakır Söz
