HDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder'in açıklamaları şöyle:
"Kentsel dönüşümü afet başımıza gelmeden düşünmemek gibi. Fakat kentsel dönüşümün akıbetine çok benziyor. Tıpkı depreme karşı konutlarımızı güvenceya kavuşturacağız diye yola çıkıp zengin yüklenicilerin ortaya çıkması ve lüks konutların ortaya çıkması gibi. Sürecin akibeti de biraz buna benzedi.
İktidar blogu ortadan ikiye bölünmüş durumdadır. Bir tarafından Cumhurbaşkanı geri tarafından hükümet bunlar da kendi içerisinde birçok parçaya bölünmüş durumdalar. Biz isterdik ki, hatta İmralı Müzakere heyeti olarak bir gün de buna pay bıraktık. Biz isterdik ki 'Cumhurbaşkanı ortada masa yok, taraf da yok Kürt sorunu da yok' dediği zaman Sayın Davutoğlu ya da Sayın Akdoğan yada çözüm kurulunun üyelerinden herhangi birisi çıksın 'Sayın Cumhurbaşkanı bu mesele öyle değil biz de muhataplarımızla böyle mutabık kalmadık' desinler diye bir gün bekledik. Onun yerine bize söylenen 'Ya bu siyasettir, seçim öncesidir' vb sığ yaklaşımlar.
Arkadaşlar siyaset eşittir riyakarlık değildir. Siyaset eşittir erdemsizlik hiç değildir. En genel en basit ahlak anlayışı söylediklerinizde bir tutarlılık ve ciddiyet olmasını öngörür. Dolayısıyla karşımızda en az en genel anlamıyla ikiye bölünmüş bir iktidar blogu var. Biz bunun içerisinden bir barış çıkarmaya çalışıyoruz.
Sayın Cumhurbaşkanı 'ortada bir masa yok' diyor, 'taraflar da yok' diyor. Bu kesinlikle doğru değil arkadaşlar. En azından şu gördüğünüz masa büyüklüğünde bir yeni masa yapıldı İmralı'da. Fiziksel olarak söylüyorum. Tam şu masa hacminde belki biraz küçük bir yeni masa yapıldı. Bu İzleme Komisyonu ve devlet heyetinin genişletilerek bizim müzakere heyetimize de yeni eklemeler yapılarak bu meseleyi Dolmabahçe Mutabakatı'nda hükümetle mutabık kaldığımız başlıklar altında konuşmak ve bir sonuca vardırmak için yapıldı.
Ortada bir masa var fakat koltukları boş şu anda. Bu yöntem gerek ciddiyet anlamında gerekse de Sayın Cumhurbaşkanı'nın yürüttüğü itibarsızlaştırma anlamında hükümetin de buna sahip çıkmamasıyla an itibariyle hükmünü yitirmiştir.
An itibariyle sorun çözücü bir mekanizma olma hüviyetini kaybetmiştir.
İZLEME HEYETİNDE MUTABIK KALMIŞTIK
Buradan soruyorum size ve ilan ediyorum. Biz bu üçüncü göz ya da İzleme Komisyonu ya da adına ne derseniz deyin bu isimler üzerinde hükümetle mutabık kalmıştık. Sayın Cumhurbaşkanı'nın 'ben buna da karşıyım, şuna da karşıyım' demecinden birkaç gün önce mutabık kalmıştık. İçerisinde isimlerini tartışma konusu yapmayacağım ama hükümet orada gider sorarsınız. Bu isimler konusunda mutabık kalmıştık. Sayın Cumhurbaşkanı bunu o kadar itibarsızlaştırdı ki, soruyorum size; Şimdi hangi bağımsız aydın hangi akademisyen hangi siyasetçi hangi kanaat önderi bu izleme komisyonunda yer almayı kabul edebilir. Sayın Cumhurbaşkanı bunu neredeyse, neredeyse değil ihanetle devletin çökmesiyle eş anlama oturttu. Biz bundan sonra İzleme Heyeti ile bu masaya oturacak insanlara nasıl güvenebiliriz. Bunların hükümetin iktidar blogunun manipilasyonu altında olmadığından nasıl emin olabiliriz. Bu kadar itibarsızlaştırılınca..."
Kaynak: Diyarbakır Söz