Yeniden Refah Partisi Genel Merkezi'nde basına kapalı gerçekleşen görüşmenin ardından Sarıgül ve Erbakan, basın toplantısı düzenledi.
Türkiye'nin önemli bir süreçten geçtiğini belirten Sarıgül, demokrasinin kurum ve kurallarıyla oturması için öncelikle seçim sisteminin değişmesi gerektiğini söyledi.
Seçimlerde ileri demokrasiye sahip ülkelerdeki baraj oranlarının uygulanması gerektiğini ifade eden Sarıgül, vatandaşların verdiği her bir oyun kıymetli olduğunu vurguladı.
Sivil anayasa yapmanın kendilerine nasip olmasını dileyen Sarıgül, "İleri demokratik, medeni ülkeler seviyesinden baktığımız zaman Türkiye'mizde hala tam demokratik, sivil ve ortak bir mutabakatla anayasa yapılmaması, gerçekten son derece ciddi bir problemdir. Siyasi Partiler Kanunu ve seçim sisteminin değişmesi, TDP olarak bizim ana görüşlerimizdir. Arzu ettiğimiz model, tarafsız cumhurbaşkanı, güçlü meclis ve bağımsız yargı." diye konuştu.
Sarıgül, ülkedeki ekonomik gelişmelere değinerek "Bugün açıklanan enflasyon oranlarının gerçeği yansıtmadığını bakkal, kasap ve manavlarımız bize söylemekte. Asgari ücret artırılmıştır ama daha uygulanmaya geçmeden mutfak ve pazarların son derece gerisinde kalmıştır. TDP olarak önerimiz, asgari ücret 4 ayda bir mutlaka güncellenmelidir." ifadesini kullandı.
"HAKLI OLDUĞUMUZ, ZAM YAĞMURUYLA ORTAYA ÇIKTI"
Erbakan ise yaptıkları görüşmede, Sarıgül'ün sistemle ilgili ifade ettiği konuların hemen hemen tamamında iki parti olarak mutabık olduklarını gördüklerini belirtti.
Ekonominin, vatandaşın en önemli gündemi olduğuna işaret eden Erbakan, "Biz daha önce defaatle mevcut hükümetin yıllardan beri 3 temel gelir kalemi olduğunu ifade ediyoruz. Biri borçlanma, ikincisi devlet mallarının, ülkenin varlıklarının satılıp yok edilmesi, üçüncüsü de zamla, vergiyle yük yüklenerek tabiri caizse vatandaşın limon gibi sıkılıp suyunun çıkartılması. Özellikle son bir haftada, yeni yılla birlikte üçüncü gelir kaleminde yine çok önemli, çok ciddi adımlar attıklarını müşahede ettik. Ne kadar haklı olduğumuz yılbaşı itibarıyla yaşanan zam yağmuruyla ortaya çıkmış oldu." sözlerini sarf etti.
Fatih Erbakan, doğal gaz, elektrik ve akaryakıta yapılan zamları hatırlatarak, "Dolar kuru 18 lirayken benzinin litresi 11,6 liraydı. Kur, 12-13 lira civarına geldiğinde benzinin litresinin 12,9 lira olması, hükümetin özel sektöre, reel sektöre, esnafa, herkese yaptığı indirim çağrısına önce kendisinin uymadığını gösteriyor." görüşünü paylaştı.
Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) bugün yıllık enflasyonu yüzde 36,08 açıklamasıyla 19 yılın rekorunun kırıldığını anımsatan Erbakan, bağımsız araştırmacıların ortaya koyduğu yıllık enflasyonun ise yüzde 82,8 olduğuna dikkati çekti.
Erbakan, "Bu gidişat, gerçekten iyi değildir. Allah vermesin, Arjantin, Venezuela gibi üç haneli yıllık enflasyon rakamlarına doğru hızlı bir şekilde gitmeye devam ediyoruz." dedi.
Bu enflasyon rakamları karşısında asgari ücretin yok olduğunu belirten Erbakan, yıllık yüzde 83 enflasyonun olduğu ülkede asgari ücrete yüzde 50 zam yapmanın da yetersiz kalacağını bildirdi.
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Erbakan, memura yapılan yıllık zammın da neredeyse aylık enflasyon seviyesinde olduğuna işaret ederek memur, SSK ve Bağ-Kur maaşlarına yapılan zamların artış sayılmasının matematiksel olarak mümkün olmadığını dile getirdi.
2003'te 100 lirayla alınabilen ihtiyaç malzemeleri ile aynı parayla bugün alınabilenleri kıyaslayan Erbakan, "Bütün bu acı gerçekler karşısında iktidara buradan söylenebilecek olan, milleti daha fazla oyalamamaları, perişan etmemeleri, limon gibi suyunu çıkarmayı artık sona erdirmeleri ve bir an evvel seçim sandığını milletin önüne getirip koymalarıdır. Bundan başka bir çıkış yolu Türkiye için şu anda gözükmemektedir." değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: Diyarbakır Söz