Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rize Valiliği önünde düzenlenen ve TBMM Başkan İsmail Kahraman, Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç ile Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan'ın da katıldığı törende vatandaşlara hitap etti. Erdoğan, son iki haftaya girildiğine işaret etti, 16 Nisan'da tarihi bir dönüm noktasını yaşayacaklarını söyledi. Cumhuriyet tarihinde devrim niteliğinde adım atacaklarını ifade eden Erdoğan, "Rize sandıkları patlatacak. Var mıyız?" diye sordu. Rize'nin kendisini asla yalnız bırakmadığını ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:
"14 yılda Rize'ye 13 katrilyon lira yatırım yaptık. Rize'ye sağlıkta attığımız adımlar belli, TOKİ kanalıyla 2174 konut yaptık. Çaykur tarafından üreticilerimize 6 katrilyon lira ödedik. Şimdi Ovit Tüneli ve bağlantı yolları çalışmamız son sürat devam ediyor. Rize Artvin Havalimanı'nın temelini atarak 2021 yılında tamamlamayı hedefliyoruz. Birileri lafla peynir gemisini yürütmeye çalışırken biz hep hizmet etmenin, insanın derdine derman olmanın peşine koştuk. Dünyanın en gelişmiş ülkelerinde ne varsa, hatta daha iyisini milletimize kazandırmaya gayret ettik. Bugüne kadar hep yatırımlarımızla, eserlerimizle konuştuk."
"GENÇ VE DİNAMİK BİR PARLAMENTO İSTİYORUZ"
Devrim niteliğinde bir halkoylamasına gittiklerini ifade eden ve gençlere hazır olup olmadıklarını soran Erdoğan, "Birisi çıkmış diyor ki, 'Parlamentoyu çocuklarla mı dolduracağız?' 18-24 yaş arasındaki gençlerimize bu şekilde yaklaşmak hakarettir. Bunu kabul etmiyoruz. 7,5 milyon genç oy kullanacak. Bu gençlerin parlamentoya girmesi en doğal haktır. Fatih 21 yaşında bir çağ kapatıp bir çağ açtı. Fatih'in torunları onun arkasından, onun izinden giderek niçin parlamentoya girmesin? Genç ve dinamik parlamento istiyoruz" dedi.
"HAİNLERİN TUZAKLARINI BAŞLARINA GEÇİRMEYE DEVAM EDECEĞİZ"
Karadeniz'in ve özellikle de Rize'nin özgürlüğün ve bağımsızlığın kıymetini çok iyi bildiğini ifade eden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bunun için Rize, konu vatan olduğunda gözünü kırpmadan şahadete koşan yiğitlerin memleketidir. Rize özgürlüğün, bağımsızlığın kıymetini çok iyi bilir. Mesele vatan olduğunda gözünü kırpmadan canını veren yiğitler var. Devlet nereye derse oraya gitmiş. Terörle mücadelede ve 15 Temmuz'da şehitlerimiz var. Rize sağlam durduğu müddetçe kimse bu aziz vatanın mahremine el uzatamayacaktır. Rize mücadeleyi bırakmadığı sürece hiç kimse bu vatanı bölemeyecek, milletimizin bin yıllık kardeşliğine halel getiremeyecektir. Sizlerin desteğiyle hainlerin tuzaklarını başlarına geçirmeye devam edeceğiz. Bu milletin iradesine gem vurulamaz. Bu millet sadece rükuda eğilir, secdede diz çöker. Başka kimsenin önünde boyun eğmez."
"NAZİZMİN TORUNLARINA GEREKEN CEVABI VERİN"
Üç beş kendini bilmezin ülkenin gururunu incitmesine izin vermeyeceklerini ifade eden Erdoğan şunları söyledi:
"Batıda bazı liderler istisna. Bazılarına sözüm var. Türk milletini sindiremeyeceksiniz. Avrupa'daki oy kullanan kardeşlerimizi ne kadar engellerseniz engelleyin oradaki sandıkları da patlatacağız. Bu faşist baskıları uygulayan Nazizmin torunlarına cevabı verin. Her şeyden önce Türkiye asıl cevabı verecek. İsviçre, parlamentosu önünde terör örgütüne destekli miting yaptırıyor. Orada benim resmim, şakağıma silah dayatılmış. Ne diyorlar? 'Erdoğan'ı öldürün.' Vah dangalaklar vah! Siz kim oluyorsunuz? Biz ölümü korkutmuş bir nesiliz. Kefenlerimizi giyerek bu yola çıktık. Gökten zembille inerek gelmedik. 40 yıllık siyasi hayatımızda mücadeleyle geldik. Silahlarla değil bu milletin iradesiyle sandıklardan çıktık. Ne yazık ki Avrupa'daki bazı liderler terör örgütlerini besliyor. İsviçre'de, teröristler İsviçre polisinin koruması altında bu gösteriyi yapıyor. Gün ola harman ola. AB üyesi ülkeler bakıyorsunuz Hıristiyan, ateist beraber Vatikan'a gidiyor. Bakın bu çok manidardır. Böyle bir zamanda Vatikan'ın AB ile işi ne? Bu çok manidardır. Hepsi tek millet oldu. Türkiye'yi AB'ye almamak için ellerinden geleni yapıyorlar. 16 Nisan bunun içinde önemli. 16 Nisan'dan sonra bu konuyu da masaya yatıracağız."
"İNİNİZE GİRDİK, DAHA DA GİRECEĞİZ"
15 Temmuz gecesi havalimanında milletiyle beraber olduğunu anlatan, ancak o gece Kılıçdaroğlu'nun kaçmaya çalıştığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Kılıçdaroğlu havalimanına iniyor. Oradan Bakırköy İlçe Başkanı'nın evine gitmiş. Sen de orada milletinle beraber olsaydın. 7 Ağustos'ta davet ettiğimde gelmedi, sonra kendi çevresinin baskılarına dayanamayıp geleceğini bildirdi. Bunlarda yürek yok. Yalan çok ama yürek yok. Bu ülkenin yıllarca ekmeğini yiyen birisi TBMM'yi, Cumhurbaşkanlığı' nı, MİT'i, Özel Harekat Polis Dairesini bombalar mı? İçinde zerre kadar onur olan birisi çocukları, kadınları, kendi silah arkadaşlarını sırtından vurur mu? Ömer Halisdemir'den 30 kurşun çıktı. O FETÖ'cü Tuğgeneral'i öldürdü. Onlar da 30 kurşunu vücuduna sıktı. O şehadete yürüdü, öbürü cehenneme. Bu milletin hiçbir evladı bu kadar çukurlaşamaz. Bedelini ödeyecekler. Böyle bir hainliği ancak aklını, namusunu ve imanını Pensilvanya' daki o şarlatana 1 dolara satmış mankurtlar yapabilir. Şimdi utanmadan, sıkılmadan işledikleri cinayetleri inkar ediyorlar. 249 şehidimizin bedelini ödeyeceksiniz. Bu yiğit milletle kendi akıllarınca dalga geçiyorlar. Bedelini ödeyeceksiniz. Kimi Avrupalıların bu hainlere arka çıktığını görüyoruz. Onlar size ne kadar arka çıkarsa çıksın sizi kurtaramayacak. Sizin ininize girdik, daha da gireceğiz. Hala devletin sağında solunda saklananlar varsa onları da bulup çıkaracağız."
"SAADET'İN BAŞINDAKİ BİR TAKIM 'HAYIR' DİYOR"
Kandil'in, İmralı'nın, Pensilvanya'nın ve Avrupa'daki bazı faşistlerin 'hayır' dediklerini ifade eden Erdoğan, "Ülkemde de kimlerin hayır dediğini biliyorsunuz. CHP, HDP ve ne yazık ki Saadet'in başındaki bazı takım da 'Hayır' diyor. Ama ben Saadet'e gönül vermiş kardeşlerimi tefrik ediyorum, MHP içindeki millet ve vatansever kardeşlerimi de tefrik ediyorum. Onlar, 'bu oyuna gelme' diyecekler ve gelmeyecekler. CHP, MHP, SP'ye gönül veren kardeşlerim; bu ayrım noktasıdır. Gelin 16 Nisan'da bu reformu gerçekleştirelim" dedi.
"ANA MUHALEFETİN BAŞINDA BÖYLE BİRİSİNİN OLMASI BİZİM İÇİN İYİ"
Türkiye'nin Cumhurbaşkanlığı sistemine daha önce geçmesi gerektiğini anlatan Erdoğan, "Bu sistemde direnmenin manası kalmadı. Çıkmış, 'Bir gece kalkar hemen muhtarlıkları kapatır' diyor. Dürüst ol be. Muhtarlık kararname ile kurulmuş bir makam değildir. Muhtarlar Anayasa teminatı altında kanunla seçildiler. Seçimle geldikleri için seçimle giderler. Muhtarlar kararname ile değil kanunla geliyor. Bu adam ne Anayasa'yı bilir, ne kanunu. Ne de şu 18 maddeyi okumuş. Fakat ana muhalefetin başında böyle birisinin olması da bizim için iyi. Çünkü millet anında dersini veriyor. 7 seçime girdi, 7'sini de kaybetti. Hala utanmadan, sıkılmadan oranın başında duruyor. Batı diyorsun. Batıda iki seçim kaybeden bir daha partisinin başında durmaz, çeker gider" ifadelerini kullandı.
"SENİN DE MUMUN YATSIYA KADAR YANACAK"
Ana muhalefetin bir milletvekilinin, 'Evet' diyenleri İzmir'de denize dökmekten bahsettiğini ifade eden, Baykal ve CHP lideri Kılıçdaroğlu'na yönelik eleştirilerde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu ne terbiyesizlik? Haddini bil. Sen kimsin? Sen kimi nereden denize döküyorsun? Sana adım attırmazlar, adım. Sen bu milleti ne zannediyorsun? Bu ne terbiyesizlik? Sen ne biçim bir Genel Başkansın? Sen bu milletvekiline kalkıp ta ağzının payını nasıl vermezsin? Hani demokrasi? Bu milletin oyları ile iktidara gelmiş bir siyasi harekete sen bunu nasıl söylersin? 16 Nisan'da, 'Evet' çıkarsa denize dökeceklermiş. Benim milletim 16 Nisan'da bunlara gereken cevabı verecek. 15 Temmuz'da meydanlardan kaçanlar kalkıpta bu milleti denize dökecek mecali bulamaz. Bir başkası, güya tecrübeli siyasetçi peygamberlere hakaret ediyor. Ey Baykal yazıklar olsun sana. Genel başkanları da 15 Temmuz'a kontrollü darbe diyecek. Elinde dosyalar varmış. Varsa açıkla. 16 Nisan'dan sonra sana bir faydası olmaz. Ama işi gücü yalan. Ama seninde mumun yatsıya kadar yanacak. Sandık demek bunlar için kabus. Kaçış yok. Bu kabusu yaşayacaklar. Onların kabusu benim milletimin, Rizelinin bayramıdır."
Erdoğan, 16 Nisan'da tarihi bir oy oranı ile ülkeye değişimi ve yeniliğin kapılarını ardına kadar açacaklarına inandığını belirterek Rizelilerden tarihi rekor oy isteyerek sözlerini noktaladı.
RİZE-ARTVİN HAVALİMANI'NIN TEMELİNİ ATTI
Törende Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rize'nin Pazar İlçesi Yeşilköy Köyü'nde Türkiye'nin deniz dolgusu üzerinde yapılacak ikinci havalimanı olacak Rize-Artvin Havalimanının temelini attı. Canlı bağlantı ile temeli atılan havalimanı için Yeşilköy Köyü'nde bekleyen TBMM Başkanı İsmail Kahraman ve Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan ile canlı bağlantı kuruldu. Erdoğan, havalimanı inşaatının 2021 yılı sonunda bitireceğini açıkladıktan sonra Rize'nin Pazar İlçesi'ne bağlı Yeşilköy Köyü'ndeki heyetin düğmeye basmasıyla denize ilk dolgu yapılmaya başlandı.
24 PROJENİN AÇILIŞINI YAPTI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra da eğitim, spor, kültür, turizm ve altyapı alanlarında yapımı tamamlanan 81 milyon 814 bin lira tutarındaki 24 projenin açılışını gerçekleştirdi. Bu projeler arasında Rize Polis Evi, Güneysu Polis Merkezi binası, bazı ilçelerde yapımı tamamlanan lojman inşaatları, cami, spor sahaları ve park alanları yer aldı.
HAVALİMANI PROJESİ
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından Türkiye'nin deniz dolgusuna inşa edilecek ikinci havalimanı olacak Rize-Artvin Havalimanı, 3 bin metre uzunluğunda 45 metrelik pist, 260 metreye 24 metrelik taksi yolu, 300 metreye 120 metrelik aprondan oluşacak. 88.5 milyon ton dolgu ile inşa edilecek havalimanı tamamlandığında Türkiye'nin 56'ıncı havalimanı olacak. 4 yılda tamamlanacak ve yılda 2 milyon yolcuya hitap etmesi beklenen Rize-Artvin havalimanı inşaatı 1 milyar 87 milyon 434 bin liraya mal olacak. Havalimanı için 2017 yılında 149 milyon 166 bin lira ödenek ayrıldı.
GENİŞ GÜVENLİK ÖNLEMLERİ ALINDI
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın toplu açılış törenini gerçekleştireceği valilik önünde ve çevresinde geniş güvenlik önlemleri alındı. Valilik çevresi polis bariyerleri ile çevrildi, vatandaşlar farklı noktalardan x-ray cihazından geçerek ve üzerleri aranarak alana alındı. Çevredeki binaların üzerinde keskin nişancılar görev aldı, bir polis helikopteri de havada uçuş gerçekleştirdi. Miting alanına açılan yollar ile protokolün oturduğu alanın arkasındaki yol güzergahına tek sıra sıralanmış kamyonlar park ettirildi. Özel harekat polislerine ait zırhlı araçlarda alanın çevresinde önlem aldı. Tören alanına giden vatandaşlar zırhlı polis araçları önünde fotoğraf çektirdi. Cumhurbaşkanlığına ait bir drone de tören sırasında havada uçuş yaptırıldı, hava görüntülerini yerdeki güvenlik aracına aktardı.
DÜMENİNDE ERDOĞAN'LA YENİ TÜRKİYE PANKARTI
Tören alanına, dümeninde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yer aldığı bir büyük gemi ile 'Yeni Türkiye' ve eski Cumhurbaşkanlarından Ahmet Necdet Sezer'in yer aldığı, 'Eski Türkiye' yazılı dev pankart asıldı. Alanda ayrıca, 'Rize seninle Evet' ve 15 Temmuz'da şehit düşen 12 Rizelinin fotoğrafının yer aldığı, 'Vatan size minnettar' yazılı dev pankartlara yer verildi. Türk bayraklarının açıldığı alandaki bazı kadınların avuçlarının içine, 'Evet' yazdıkları gözlendi. Tören alanı çevresinde bir seyyar satıcı Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Atatürk fotoğraflarının yer aldığı tişörtler satmaya çalıştı.
Kaynak: Diyarbakır Söz