Davutoğlu, ABD Başkanı Biden’ın 24 Nisan'da yaptığı soykırım nitelemesine cevaben çeşitli ülke liderleri ve uluslararası kuruluş başkanlarına mektup gönderdi.
"DAVUTOĞLU'NDAN SOYKIRIM MEKTUBU"
Söz konusu mektup; ABD Başkanı Joe Biden’ın yanı sıra aralarında BM Genel Sekreteri ve eski Portekiz Başbakanı Antonio Guterres, eski ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, eski ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Almanya Başbakanı Angela Merkel, Hollanda Başbakanı Mark Rutte, eski Finlandiya Cumhurbaşkanı ve Nobel Barış Ödülü sahibi Marti Ahtisaari, NATO Genel Sekreteri ve eski Norveç Başbakanı Jens Stoltenberg, Avrupa Konseyi Genel Sekreteri ve eski Norveç Başbakanı Thornborn Jagland, eski İsveç Başbakanı Carl Bildt, eski Portekiz Cumhurbaşkanı ve BM eski Medeniyeler İttifakı Yüksek Temsilcisi Jorge Sampaio ve eski Brezilya Dışişleri Bakanı Celso Amorim’in de aralarında bulunduğu çok sayıda devlet ve hükümet başkanlarına, dışişleri bakanlarına, ABD kongre ve senato üyelerine ve aydınlara iletildi.
"HAYAL KIRIKLIKLARININ DÜZELTİLMESİ ZAMAN ALACAK"
Mektuplarda şu açıklamalara yer verildi:
-" 'Başkan Joe Biden’ın açıklamasında yer alan, I. Dünya Savaşı dönemi ve sonrasının felaket yıllarında yaşanan trajik olaylardan sorumlu tutulduğumuz yönündeki mesnetsiz ve haksız suçlamaların ABD ile dostane ilişkilerin önemine samimiyetle inanan ülkemiz insanlarını hayal kırıklığına uğrattığı ve kınandığı, ikili ilişkilerdeki sorunların yapıcı diyalogla aşılabileceği ancak bu tür hayal kırıklıklarının düzeltilmesinin çok uzun zaman alabileceği,
-Söz konusu zor dönemlerde yaşamını yitiren masum insanlar anılır ve onurlandırılırken, ayrım yapılmaksızın hepsinin aynı ölçüde saygıyı ve hatırlanmayı hak ettiği,
-Yine söz konusu açıklamada terör örgütü ASALA tarafından dünyanın ABD dahil çeşitli ülkelerinde eş ve çocukları da dahil katledilen Türk diplomatlarından hiç bahsedilmemesinin de bu hayal kırıklığını derinleştirdiği,
-Ortak bir coğrafyada asırlarca zor ve güzel günleri paylaşmış olan Türk ve Ermeni toplumlarının dünün ve bugünün sorunlarını üçüncü tarafların siyasi istismarından uzak olarak birlikte çözebilecekleri, katkıda bulunmak isteyen üçüncü tarafların olabilecek girişimlerinin ön şartının ise iyi niyete dayalı yapıcı ve objektif yaklaşımlar olduğu,
-Halihazırda hassas bölgemizin sivil girişimler de dahil olmakla Türkiye, Ermenistan ve diğer komşu devletlerin gayretleriyle toprak bütünlüğüne saygı temelinde bir barış ve istikrar bölgesine dönüştürülebileceği,
-Taraf ülkeler arasındaki sorunları derinleştirecek açıklamalar yapılması değil çözülmesi için her türlü imkanla katkı verilmesi gerektiği' muhataplarına aktarılmaktadır."
Kaynak: Diyarbakır Söz