Dervişoğlu, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Kahramanmaraş ve Hatay merkezli depremlere ilişkin değerlendirmeler yaptı.
Depremin çok geniş coğrafyayı etkilediğine dikkati çeken Dervişoğlu, deprem gibi afetlerde yıkım, ölümlerin olabileceğini ancak bu kadar çok ölüm ve yıkımın tartışılması gerektiğini belirtti.
İnsanların yanlış uygulamalarından bu tür yıkım ve ölümlerin gerçekleştiğine işaret eden Dervişoğlu, Türkiye'nin bulunduğu coğrafya itibarıyla risklerin bilindiğini ve yaşanan depremin de bilinen, beklenen olay olduğunu kaydetti.
Dervişoğlu, bilim insanlarının uyarılarına kulak verilmediği, bugüne kadar yaşanan deprem ve diğer olaylardan ders çıkarılmadığı gerçeğinin ortaya çıktığını savundu.
Afet yönetiminin, sadece enkaz kaldırma ve kurtarma çalışmalarından ibaret olmadığını dile getiren Dervişoğlu, "Afet yönetimi bütünlük arz eder. Başlangıçta riskleri belirleyeceksiniz, stratejik planlamayı yapacaksınız, müdahale kabiliyetlerini güçlendireceksiniz. Ulaşım ve haberleşme, beslenme, barınma ihtiyaçlarını karşılayacaksınız, deprem sonrası iyileştirme çalışmalarını da gerçekleştireceksiniz." diye konuştu.
-"İhmali sorgulamak afette siyaset yapmak anlamını içermez"
İYİ Parti Grup Başkanvekili Dervişoğlu, son yaşanan depremlerin daha önce öngörüldüğünü ve 2019'da bir tatbikat gerçekleştiğini aktararak, şöyle devam etti:
"Madem ki her şey öngörüldü, planlandı, hesaplandı, neden bu ihmal yapıldı? Böyle bir ihmali sorgulamak afette siyaset yapmak anlamını içermez. Binlerce vatandaşımız hayatını kaybetmiş, yüz binlercesi yerinden yurdundan olmuş, on binlerce bina yıkılmış. Böyle bir durumda hükümetin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yüzünün boyası dökülmesin diye susacak değiliz.
Türk milleti, yaşanan bu büyük felaketten sonra siyasi partiler, yerel yönetimler, sivil kuruluşlar ve bireysel gayretleriyle seferber olmuştur. Türk milleti yaraların sarılması için teyakkuza geçmiş, devletini enkazdan çıkarmak için gönül ve elbirliğiyle hareket etme refleksi sergilemiştir."
Dervişoğlu, iktidarın afet ortamında bile algı oluşturmaya çalıştığını, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, kendisini eleştirenlere karşı kullandığı üsluptan utandığını savunarak, "Kendisine hatırlatıyorum, ağzından çıkana dikkat etmesini tavsiye ediyorum." diye konuştu.
"ASIL MESELE RANTI DEĞİL, CANI KURTARMAK OLMALI"
Dervişoğlu, depremle ilgili daha önce TBMM'de araştırma komisyonlarının kurulduğunu hatırlatarak, "Şimdi TBMM'de bütün siyasi partilerin önergelerini birleştirerek bir komisyon kurulacaktır. Meseleyi yeniden tartışacağız, mesele tartışma boyutunda kalmamalı. Hemen harekete geçmeliyiz." değerlendirmesinde bulundu.
Olası İstanbul depremi için kaybedecek zamanlarının bulunmadığını vurgulayan Dervişoğlu, yapı stoklarının sorunlu, kullanıma elverişsiz bina sayısının çok fazla olduğunu belirtti.
Dervişoğlu, deprem sonrasında devam eden soruşturmalara ilişkin bir soruya, "Soruşturmaların sadece müteahhitlerle sınırlı kalmaması lazım. Yapıların imara ve iskana elverişli olduğuna dair imza atan yerel müesseselerin de nazara alınarak sürecin devam etmesi gerekir." karşılığını verdi.
-"Bazı alanlarda gelgitler yaşadığını görüyoruz"
Dervişoğlu, seçim tarihine ilişkin bir başka soru üzerine, "Anayasa'da amir hükümler var. Seçimlerin OHAL kaynaklı olarak YSK'nin bir tasarrufu haline dönüştürülmesine seyirci kalmayacağımızı Türk halkının bilmesi gerekir." diye konuştu.
Eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan ile ilgili bir soru üzerine Dervişoğlu, şu değerlendirmeleri yaptı:
"Sayın Okuyan, devlet bakanlığı yapmış bir büyüğümüz; gazeteci kökenlidir. Yaşar Okuyan, olgun ya da deneyimli bir siyasetçi olmakla spekülatörlük yapan bir gazeteci arasında gidip geliyor. Bence ne olacağına karar vermemiş. Gazete kupürlerinden dosya tanzim edip, hukuku olan kişilere götürüyor. Dosyada bir şey yok. Yapmayı çok istediği ama bir türlü yapamadığı gazetecilik refleksi görüyorum. Ayrıca siyasi yolculuğunda 8 ayrı partide görev yapmış. Bazı alanlarda gelgitler yaşadığını görüyoruz. Bütün yaptıkları ve söylediklerinden ötürü özür dilemesi halinde geçmişin hatırına binaen saygı göstermeye devam edeceğim."
Kaynak: Diyarbakır Söz