AK Parti İstanbul Milletvekili Muammer Güler başkanlığında toplanan Komisyon, "Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu Tasarısı" görüşüldü.
Bakan Şahin, tasarı hakkında bilgi verirken, uluslararası göçün küresel bir olgu haline geldiğini ve devletlerin tek başına yönetecek bir alan olmaktan çıktığını söyledi.
Türkiye'nin uluslararası göç konusunda güzergah ülke olmaktan çıkarak artık hedef ülke haline geldiğini anlatan Şahin, bu alanı daha iyi yönetmek gerektiğini vurguladı. Mevzuatın gözden geçirilerek ülke ihtiyaçlarına göre kapsamlı bir tasarının hazırlandığını kaydeden Şahin, iltica ve göç alanındaki ulusal politika ve stratejilerin hukuki zemini oluşturacağını ifade etti.
Suç örgütlerinin yasa dışı göçten menfaat sağlayama çalıştıkları gözönüne alındığında göçlerin yönetiminin hayati önem taşıdığını belirten Şahin, hem evrensel insan haklarında kısıtlamaya gidilmemesi hem de güvenlikten taviz verilmemesi gerektiğini söyledi.
Şahin, iltica ve mülteciliğin göçün ayrılmaz parçası olduğuna işaret ederek, uluslararası boyutu dışında bakanlıklar arasında işbirliğini de gerektirdiğini vurguladı. Bu alanda ayrı bir yasal düzenlemenin olmadığını belirten Şahin, bugünkü verilere göre, Türkiye'deki yabancı sayısının 217 bin 206'ya ulaştığını, yabancıların temel hak ve hürriyetlerinin ancak kanunla sınırlandırılabileceğini oysa ağırlıklı olarak ikincil düzenlemelerle sürdürüldüğünü kaydetti.
AİHM'de iltica ve göç alanında son dönem Türkiye kararlarıyla iç hukuk yollarının etkin çare olmadığını belirten Şahin, "AİHM, iç hukuk yolları tüketilmeden başvuru yapılabileceğine karar vermiştir. Son 3 yılda 13 dava Türkiye aleyhine sonuçlanmış ve tazminat ödemek zorunda kalmıştır" dedi.
"Biber gazını size sıkmayı düşünüyorum"
Şahin'in sunuşunun ardından milletvekilleri tasarıyla ilgili görüşlerini ifade etti.
BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Yalova'da biber gazından dolayı öldüğü iddia edilen Çayan Birben olayında asıl vahametin Emniyet'in açıklaması olduğunu savunarak, açıklamada, "kavgayı ayırmadığı bizzat kavga ettiğinin" ifade edildiğini söyledi.
"Velev ki kavga ediyordu" diyen Önder, İçişleri Bakanı Şahin'e dönerek, "Ben bu biber gazını Genel Kurul'da size sıkmayı düşünüyorum, bir görün ne menem bir şeydir" dedi.
Türkiye'nin nüfusunun yüzde 70'inin genç olduğunu, ancak ülkede asayiş olaylarında temel yaklaşımın "sağcı, solcu, Alevi, Kürt, Ermeni kim olursa olsun biber gazı, bomba, panzerle saldırmak, tutuklama, gözaltı" olduğunu ileri süren Önder, "Botaş'ı kıskandıracak düzeyde içimizi yakarak çıkıyor" diye konuştu.
Bakan Şahin'in kendisine "siz yakıyorsunuz" diye laf atması üzerine Önder, tepki göstererek, "Ne diyorsunuz 'Botaş'ı, enerji nakil hattını siz yaktınız' diyor. Kim yakmış?" dedi. Şahin, Önder'e, "Haydi gidelim yakanlarla birlikte mücadele edelim" diye karşılık verdi.
"Böyle İçişleri Bakanlığı'nı çocuk bile yapar"
Komisyon Başkanı Güler'in, kendisini tasarı üzerinde konuşmaya davet etmesi üzerine Önder, "Kendi yurttaşına böyle davranan elin yabancısına kim bilir nasıl davranır" diye konuştu.
Önder, polisin toplumsal olaylarda nasıl davranması gerektiğinin sorgulanmasını isteyerek, "Yoksa böyle İçişleri Bakanlığını çocuk bile yapar. İnsani kırıntıları bile yok eden tekçi bir yaklaşım var. Jandarma, polis Trabzon'da HES'e karşı çıkan köylülere tokat atıyor. Yüzde 50 oy alan bir iktidarın özgüveni yok? Siz gelecekte bu olaylardan dolayı yargılanacaksınız" ifadelerini kullandı.
"Hayvanca" tartışması
AK Parti İstanbul Milletvekili Hüseyin Bürge, tasarı üzerinde görüşlerini ifade ederken, toplumsal olaylarda gazı sıkanın da gaz sıkılanın da insan olduğunu unutmamak gerektiğini söyledi.
Bürge, "Bir insan İETT otobüsünü niye yakar, durağı niye tekmeler, insanın ekmek teknesine niye zarar verir? Toplumsal olaylara yüzünü saklayarak gelen insanları suç noktasında ayırdetmek çok da kolay değil. Eğer hak talebiyle sizin hak aramanız bir başkasına hakkına tecavüz etmek, ona zarar vermek olmamalı. Dünyanın neresinde söyle hak arayışı var. Bunları insani hak talepler gibi göstermek doğru değil" diye konuştu.
BDP'li Önder, Bürge'nin sözlerine "Kamu-Sen'in hak arayışının neresi hayvancaydı?" diye sordu.
İçişleri Bakanı Şahin'in, "Ne dedin, hayvanca mı dedin?" diye tepki göstermesi üzerine Önder, ayağa kalkarak, "İndir elini, sen kimsin bana el kaldırıyorsun" diye bağırdı.
Önder'in, Şahin'e doğru yönelmesine milletvekilleri engel oldu.
Şahin, kendisine doğru yönelen Önder'e, "gel" dedi. Önder de sesini yükselterek, "Bir dakika, bakan burada el mi kaldıracak, tehdit mi edecek? Sen önce bir Roboski'nin hesabını ver, onlar ne yaptı? Yeter, burayı cehenneme çevirdiniz. Ben İçişleri Bakanı'nın marabası değilim, bana böyle konuşamaz. O burada ne ise ben de oyum" dedi.
Komisyon Başkanı Güler'in kendisinin temiz dille konuşmaya davet etmesi üzerine Önder, "Dönün kendi bakanınıza bakın, bize küfretti. Benim nasıl konuşacağıma kimse karar veremez. Bana nasıl el sallayarak konuşur? Bu nedir ya, Allah'ın hışmı afatı, kendi partisinin sözcüsü bile illallah etmiş" diye konuştu.
CHP Gaziantep Milletvekili Ali Serindağ da hak arayışlarına müdahale konusunda sorun olduğunu belirterek, bu konuda polisin eğitilmesi gerektiğini savundu.
Serindağ, Kayseri Pınarbaşı'ndaki olaya da değinerek, "94 kilometre yol yapan bir aracı, bugünkü teknolojik imkanlarla durduracak bir mekanizma yok mu?" dedi.
Şahin,"Polis de Jandarma da kendi itibarını yükseltemeye çalışıyor. Bunu da başarmış durumda. 250 binlik teşkilat içinde 2, 3 veya 5 bini değişik derecelerde disiplinsizlikler yapmış olabilir ama 245 bini onları takip ediyor ve gereğini yapıyorsa, bu camiaya artık suçlamamız haksızlık olur. Polisin, jandarmanın moralini bozmaya yönelik sözlere tepki gösteriyoruz" dedi.
Şahin, THY'deki grevle ilgili eleştirilere karşı da " 75 milyonun hakkının 250 kişiye heder edilemeyeceğini" söyledi. Konuşmaların ardından tasarı alt komisyona sevkedildi.
AA
Kaynak: Diyarbakır Söz