CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu, zam haberlerinin her yerde olduğunu mutfaklarda, depolarda yangın olduğunu söyleyerek "Otobüs şoförleri büyük sıkıntılar yaşıyorlar. AŞTİ'yi geziyoruz, esnafla konuşuyoruz. Esnaf, 'Ben bir kuruş yardım aldıysam şuradaki insanların vebali benim üzerime. 10 kere talep ettim bir kuruş alamadım. Öyle anlattıkları gibi değil insanlar gerçekten perişan' diyor. Bir diğeri, '10 seferden 2'ye düştük hala yolcu bulmakta zorlanıyoruz. 3 yolcu var. Kontağı çevirdiğim anda zarar edeceğim; ama cezası var terminalden çıkmak zorundayım' diyor. Kamyon şoförleri, TIR, taksi, minibüs şoförleri de böyle. Bayram geliyor insanlar gidip gitmemekte tereddütteler. Uçak daha ucuza geliyor. Uçağa devlet desteği var. Otobüse yok, e ona da destek ver. Binlerce otobüs var. On binlerce çalışan var" dedi.
'TÜİK DOĞRULARI SÖYLEMİYOR'
Kılıçdaroğlu, TÜİK'in açıkladığı enflasyon verilerini hatırlatarak, "TÜİK, doğruları söylemiyor. ENAG'a göre yıllık enflasyon yüzde 143; enflasyon aldı gidiyor. Hükumet 'Fedakarlıkta bulunun' diyor. Bütün iktisat, ekonomi kitapları yazar; enflasyon en haksız ve acımasız vergidir. Özellikle 'faiz haramdır' diyen kardeşlerim dinlesinler. Bankaların bir numaralı geliri faizdir. Bu yılın ilk iki ayında, bankaların karı yüzde 322,8 artmış. Demek ki faizcilere hizmet eden bir hükumetimiz var. Hani faize karşıydın? Hani haramdı?" diye konuştu.
'BEŞLİ ÇETE DİYECEĞİM'
Kılıçdaroğlu 'beşli çete' dediği için eleştirildiğini, mahkemeden karar aldırıldığını anımsatarak şöyle konuştu:
"O hakime diyorum; ben 'beşli çete' diyeceğim, bakalım ne yapacaksın. Ben sana 'hakim' değil 'beşli çetenin yandaşısın' diyeceğim. Bal gibi 'beşli çete'. 18 yılda bu beş şirkete 203 milyar liralık iş verildi. Adam 'bu işi dolara bağlayalım, garantiye bağlayalım' diyor, bağlıyorsunuz. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın onuru olan lirayı atıyorsun dolara bağlıyorsun. Bunlara 'beşli çete' dediğim için beyefendi incinmiş, gücenmiş. Sen beşli çeteye hizmet ediyorsun. Bir daha dava aç, açmazsan namertsin. Yiğitsen, erdemliysen, senin dünya kadar televizyonun var. Çık karşıma, hesaplaşalım. Erdoğan, bunlara, 'Hiçbir banka kredi vermiyorsa ben sana hazineden garanti veriyorum' diyor. Hazine bunların çiftliği mi? Sen de bunların reisi misin? 'Ne olur ne olmaz bu Kılıçdaroğlu iktidar olur elimizden hepsini alır. Mahkemelere gider, en iyisi sen bana güvence ver İngiliz mahkemelerine gidelim' diyorlar. Sen İngiliz mahkemelerine güvence veriyorsun. Hakimlerini, savcılarını devreye koyuyorsun 'Kılıçdaroğlu'nun sesini nasıl keseriz' diye mahkeme, mahkeme dolaşıyorsun. Sen mahkeme, mahkeme dolaşma yiğitsen, erdemliysen dünya kadar televizyonun var çık karşıma, hesapsa hesaplaşalım. Bir milyon liralık tazminat davası açmışlar, beni parayla korkutmaya çalışıyorlar. Benim parayla, pulla işim yok."
'BU SİSTEM BÖYLE GİTMEZ'
Kılıçdaroğlu, bürokrasinin darmadağın olduğunu söyleyerke, "Bu sistem, bu yapı böyle gitmez. Bunu demokratik yollarla düzelteceğiz. Bu ülkenin gerçek sahibi bu ülkenin halkıdır. Hiç kimse bunu unutmasın. Devletin sahibi 84 milyondur. Devleti yönetemiyorlar. Devletin çivisini çıkardılar. Hakkı olmadığı halde devletin önemli makamlarına getirilenler, beşli çeteler, bunlardan beslenenler, televizyon ekranlarında bir partiliymiş gibi savunan gazeteciler. Onlar bozdu, biz düzelteceğiz, onlar yıktı biz yeniden inşa edeceğiz" diye konuştu.
Kaynak: Diyarbakır Söz