Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında gündeme dair konuştu. Dayanışma kültürünü bu ülkeye tekrardan getireceklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, “Türkiye'yi bu bataktan çıkaracağız. Ülkeye temiz, ahlaklı siyaseti getireceğiz. Farklı görüşler, farklı siyasi anlayışlar kavga konusu değil, zenginlik olmalı” şeklinde konuştu.
KILIÇDAROĞLU: BULU NEDEN İSTİFA ETMİYOR?
Boğaziçi Üniversitesi'ne atanan kayyım rektör Melih Bulu’ya seslenen Kılıçdaroğlu, “Sen o üniversiteye bırak rektör olmayı, orada ders verecek kapasiteye bile sahip değilsin. Sende onur varsa istifa et. İstifa bir erdemdir. Neden istifa etmiyorsun? Hocaların görevine hangi akıl ve mantıkla son veriyor. Üniversitenin rektörü bilim ve bilim insanlarına düşman” dedi.
‘DEMOKRASİ YOK’
Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) kapatılması istemiyle açılan davaya dair “Demokrasinin var olduğu bir ortamda siz bir partiyi kapatamazsınız” diyen Kılıçdaroğlu şöyle devam etti: “Savcı siyasi otoritenin tavrıyla harekete geçiyorsa orada demokrasiyi yok ediyorsunuz demektir. Düşüne ifadeden korkmayacaksınız. Eğer siz siyasi partileri düşman olarak görüp siyasi partiyi Yargıtay'a talimat verip kapatırsanız orada demokrasi yoktur. Demokrasi bütün partiler için olmalıdır. Hakem halktır. Parti kapatmaya yönelik her hangi bir eylemi doğru bulmuyoruz, partilerin seçime katılmasını engellemeye yönelik hiçbir hareketi doğru bulmuyoruz. Demokrasi aynı zamanda adaletin kökleştiği rejim demektir. Milli iradeye duyduğumuz saygı sadece HDP için değil. Ankara, Balıkesir büyükşehir belediye başkanları zorla istifa ettirildiğinde onların da hakkını savundum. Niçin, ben inançlı bir insanım. Bana göre haksızlık karşısında susan dilsiz bir şeytandır.”
SAVCILARA SESLENDİ
Türkiye’yi temelden sarsan bir sürü açıklamanın yapıldığına dikkati çeken Kılıçdaroğlu, “Saraydan tek cümle yok. Niçin? Gırtlağına kadar lağım çukurunda olan bir siyasi iktidarın Türkiye’ye yararı olamaz. Ben lağım borusu dedim, meğer çukurun içinde bunlar. Koku bütün ülkeyi, dünyayı sardı, saray hissetmiyor. Çünkü lağım orada. Onlara oy veren kardeşlerime sesleniyorum. Bu kadar koku dünyaya yayılmışken neden kimse konuşmuyor? Neden savcılar harekete geçmiyor. TC bir kabile devleti mi oldu, nerede bu savcılar. Ben konuşunca 24 saat bile geçmeden harekete geçiyorlar, lağım basmış, yolsuzluklar diz boyu bir Allah’ın kulu kalem bile oynatamıyor. Türkiye bir hukuk devleti olmaktan çıkmıştır. Yargı asla ve asla tarafsız ve bağımsız değildir. Türkiye Cumhuriyeti devletinde hiç kimsenin can ve mal güvenliği yoktur” sözlerine yer verdi.
'CUMHUR İTTİFAKININ 3'ÜNCÜ ORTAĞI MAFYADIR'
Devlet bağlantılı çete yöneticisi Sedat Peker'in itiraflarına da değinen Kılıçdaroğlu, "Yeraltı dünyasının önemli bir aktörü açıklama yapıyor. Gazeteler, TV'ler tartışıyor. İktidar sahibinden tık yok. Sen her konuda konuşuyordun. 'Dış güçlerin oyunu' diyorlar. O zaman 19 yılın sonunda ülkeyi dış güçlerin oyuncağı haline sen getirmedin mi?” dedi. İktidar ile mafyanın ortak devlet yönettiklerini belirten Kılıçdaroğlu, "Cumhur İttifakı'nın üçüncü ortağı mafyadır. Mafya bozuntuları için özel yasa çıkarmadılar mı, mafya önünde el pençe durmadılar mı?” diye belirtti.
FAİLİ MEÇHUL CİNAYETLER
Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: “Mafya bozuntuları için özel af kanunu çıkarırsınız, harp okulu öğrencileri, Osman Kavala, Demirtaş, avukatlar içeride. Bu mu adalet. Faili meçhul cinayetlerinin araştırılması lazım. Erdoğan söz vermişti bulacağım diye Cumartesi Anneleri’ne. Cumartesi anneleri var, kayıpların eşleri, evlatları var... Erdoğan, faili meçhuller aydınlatılacak, evladınızın mezar yerini göstereceğiz diye söz vermişti. Ne oldu? 128 milyar dolar bu milletin parasıydı o? Utanmadan 128 milyar dolar sorusu sorulur mu diyorlar. Bu soruyu sormazsak neyi soracağız?"
Kaynak: Diyarbakır Söz